Soylu'yla rekabete girmişti: Gül'ü istifaya götüren süreçte neler yaşandı?

Soylu'yla rekabete girmişti: Gül'ü istifaya götüren süreçte neler yaşandı?
İsim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ‘FETÖ yöntemi kullanıyor’ diyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül istifa etti. Peki, Gül'ü istifaya götüren süreçte neler yaşandı?

Dört buçuk yıldır Adalet Bakanlığı görevini üstlenen Abdulhamit Gül, görevinden ayrıldı. Gece yarısı görevden alınanlar arasına eklenen Gül, sosyal medya hesabından "Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 19 Temmuz 2017 tarihinden beri sürdürdüğüm Adalet Bakanlığı görevinden ayrılmış bulunuyorum. Kendilerine görevden af talebimi kabulleri için şükranlarımı arz ediyor, yeni Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a başarılar diliyorum" paylaşımını yaptı. 

Peki, Gül'ün görevden alınmasına ya da kendi tabiriyle "görevden affına" giden süreç nasıl gelişti?

Gül, bir süredir İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile sorun yaşıyordu. Soylu'nun birçok kez kendisini hedef göstermesi üzerine, Gül medyadan Soylu'ya yanıtlar veriyordu. 

İddialara göre ikili arasında yaşanan en son tartışma, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yemek yediği görüntülerin MOBESE üzerinden servis edilmesi üzerine oldu.

TELE 1’de yer alan habere göre, Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında bu olayın ardından tartışma çıktı.

Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yemek yediği restorona geldiği anın MOBESE görüntülerini yayınlanmasını Bakan Soylu’ya sordu. Bunun üzerine iki bakan arasında tartışma yaşandı.

Soylu’nun ise Gül’e bir 'FETÖ’cü kurumu ziyaret ettiğini ve elinde fotoğraflar olduğunu söylediği iddia edildi.

Habere Gül’ün bu tartışmadan sonra istifa ettiği iddia edildi.

İki isim arasında yaşanan bu kriz, ilk değil. Abdulhamit Gül'ün görevden alınmasına giden süreçte yaşananlar şöyle:

PEKER'LE İLGİLİ YAYINDA BİLE SOYLU'NUN HEDEFİNDE GÜL VARDI

Gerçek Gündem'in derlediği habere göre, Abdülhamit Gül'ün görünen en büyük rakibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ydu. Soylu tarafından açık açık birçok kez hedef alınan Gül, her seferinde medya üzerinden Soylu'ya net yanıtlar vermişti.

Soylu, Peker'in hedefinde olduğu günlerde katıldığı televizyon programında kendini savunurken dahi Abdülhamit Gül'e yönelik eleştiriler yöneltmiş, bu başlıkta suçun İçişleri'nde değil, hukuk tarafında olduğunu öne sürmüştü.

'BİZ YAPALIM, HUKK ARKADAN GELSİN' TARTIŞMASI

İkili arasındaki kriz Soylu'nun annesine küfür eden ismin serbest bırakılmasına medya üzerinden tepki göstermesiyle tepe noktasına çıkmış, Gül, "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz" demişti.

Soylu'nun geçtiğimiz aylardaki tepki çeken "Biz yapalım hukuk arkadan gelsin" sözlerine de yanıt veren Gül, "Biz yapalım hukuk arkadan gelsin' değil, 'hukuk önden yürüsün, biz ona göre kendimizi ayarlayalım' anlayışıdır hukuk devleti" ifadesini kullanmıştı.

Soylu'nun Gül'e yönelik "pasif kaldığı" eleştirileri yaptığı, ötesinde Soylu'ya verdiği destekle bilinen Bahçeli'nin de hukuk alanında yaşanalardan rahatsız olduğu ve Gül'ü istemediği öne sürülüyordu.

ALBAYRAKLAR'LA 'FETÖ' TARTIŞMASI

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'a yakınlığıyla bilinen bir medya grubunda "yargıda FETÖ'cüler hâlâ etkin" haberinin yayınlanması, Gül'ün yaşadığı bir diğer krizin başlığıydı.

Gül, bu haberin üstüne, Berat Albayrak'ın ağabeyi Serhat Albayrak'ın sahibi olduğu medya grubunu hedef alarak "Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye kalkışmasınlar" ifadesini kullanmıştı.

ERDOĞAN'IN AVUKATLARI: İSTANBUL GRUBU VE GÜL

Tarikat ve cemaatlerin güç kavgasına sahne olan Adalet Bakanlığı'nda, Gül'ün rekabet yaşadığı diğer bir oluşum da İstanbul Grubu'ydu. "Erdoğan'ın avukatları" olarak bilinen grup yargıda giderek güç kazanırken, gelinen nokta bir kriz halini almıştı.

HSK'nın yeni bileşiminin Gül'ün karşı çıkmasına rağmen Erdoğan'ın onayıyla belirlendiği iddiaları gündeme gelmişti.

Gül'ün HSK'nın İstanbul Grubu ağırlıklı bileşeniyle yaptığı ilk toplantıda "Yargının hiçbir ideolojisi, hiçbir cemaati, hiçbir grubu, hiçbir taassubu olamaz" sözleri bir mesaj olarak algılanmıştı.

Adalet Bakanlığı’nın Fettah Tamince hakkında verilen "takipsizlik" kararını kaldırması Gül'ün İstanbul Grubu'yla kavgasının açık bir işareti olarak algılanmıştı. Tamince'nin aklanmasının İstanbul Grubu eliyle sağlandığı iddiaları uzun süre tartışma konusu olmuştu.

İMAMOĞLU VE MOBESE

İstanbul'da hayatı durma noktasına getiren kar yağışının ardından İBB yönetimi ve Başkan Ekrem İmamoğlu hedef gösterilmişti.

Bu sürecin en ses getiren olayı ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kar fırtınası sürecinde bir balık restoranında İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi Dominick Chilcott ile yemekte olması oldu. AKP'ye yakın medya gruplarının hedefinde bu yemek vardı.

İmamoğlu'nun restorana gelirken kayda alınan MOBESE görüntülerinin haberlerde kullanılması üzerine, İmamoğlu'nun sürekli takip edildiği iddiası gündeme geldi.

Soylu ile arasındaki gerilim devam ederken Gül'den konu hakkında bir açıklama daha geldi.

Gül, "Geçmişte 'FETÖ'nün istihbarat ve veri madenciliğine verdiği özel önemi hepimiz biliyoruz ve bu çerçevede delil üreterek, tezgahlarla, oluşturulan kumpaslarla nasıl insanların kişisel haklarını ihlal ettikleri, nasıl mahremiyet haklarını ihlal ettiklerini hepimiz gördük, yaşadık. Usulsüz dinlemeler, kişilerin mahrem görüntüleri, özel bilgilerin ifşa edilmesi, verilerin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi gibi tüm hukuk dışı bu fiilleri hep beraber yaşadık.

Hukuk devletinde esas itibarıyla haysiyet cellatlığı olmaz, itibar suikastı olmaz. Hukuk buna asla izin vermez, veremez, vermemelidir. Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran, bu FETÖ'cü zihniyetin de asla ama asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz" dedi.

Görevden alınan eski bakan Gül'ün FETÖ'ye atıf yaptığı bu konuşmasının AKP içinde eleştirilere neden olduğu, Cumhurbaşkanlığı ve MHP'de de rahatsızlık yarattığı iddia edildi. 

Soylu'ya yaşadığı tartışmalarda da Soylu'nun kazandığı ve Gül'ün bir gece yarısı kararnamesiyle görevden alınacağı belirtiliyordu.

Gelinen noktada Gül, AKP içindeki birçok farklı grubun hedefinde yer alırken, süreç sürpriz olmayan bir şekilde, bir gece yarısı kararıyla sonlanmış oldu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar