Eceabat Belediyesi tarafından düzenlenen Ece Ayhan öykü ve şiir yarışması için belirlenen koşullar arasında yapıtların 'Milli ve manevi değerlere' uygun olması da sayıldı.
'Kim bilir, belki de Ece Ayhan’ın başından aşağı şarap döken o kız, benim kızımdır… Bunu bana yapmayı çok istediği hâlde yapamadığı için ona yapmıştır…'
Yapacaklarını karanlık ve sisli günlerde yapıyorlar. Ülkenin bütün mezarlıklarında izleri var. Ülkenin bütün yeşillikleri yaktıkları ağaç, kuruttukları otlardan geçilmiyor.
‘’Haritalarla Ortadoğu’’ derlemesi farklı zamanlardaki mekanları betimliyor çizgilerle, renklerle. Denizler, nehirler, sınırlar, kentler, göçler çok şey anlatıyor aslında.
Bağımsız/özgür yurttaşın Cumhuriyet’in kurucusu ile ilişkisi nasıl olmalı? Bugün Sırbistan’da Tito’yu bilmeyenler var. Pekin’de Mao, Moskova’da Lenin karşıtları iktidarda. Bizde?
Tezer Özlü yazmıştı. 'Bu ülke bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin' diye. Ece Ayhan da burayı 'Kötülük Toplumu' olarak adlandırır. Kargoyla teslim edilen cenaze!
Cennet diye yutturmaya çabalıyorlar yalanla dolanla ama aslında cinnet. Çok renkli diyorlar ama hepsi siyahın pis tonları. Hayat gaddarlara güzeldi şimdiye kadar. Sıradayız…
Zordur Türk olmak çok zor. Hele yurt dışında. Oysa ki bir millete mensup olmak ne övünülecek ne de yerinilecek bir durum.
Biri Kötülüğün Sıradanlığı’nı diğeri Kötülük Toplumu’nu yazmıştı. İnsan ve düşünce merkezli iki farklı kalem erbabının ortaklığı…
Bir kitapçıya girip, aradığınız kitabı raftan çekip almak, sayfalarını karıştırmak, okşamak sonra da o kitabı koklamak…Manyak mısın olm?!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.