Peşinen seçimleri tanımayacaklarını ilan eden dış ülkeler ile sürekli boykot çağrıları yapan muhaliflere rağmen katılımın çok olmasının kendisi önemli bir mesajdır...
AKP’nin İsrail’e yönelik 'söylemde düşman, eylemde dost' tutumu da alıcı bulamaz, elde kalır!...
Bizzat İsrail Savunma Bakanlığı tarafından iç savaş korkusu dile getirilmeye başlandı, 'İsrail tarihinin en zor günlerinin yaşıyor' itirafıyla birlikte…
Libya’daki ihvancıların tek sigortası, Türkiye’nin Libya’daki varlığıdır. Esasında İhvan cemaati neredeyse bölgenin tamamında iddiasını kaybetti.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın verdiği 'sıcak' mesajların hemen ardından geldi. Suud sarayı, krallıktaki sekiz Türk okulunu kapatma kararı aldı.
Her çatışma ve krizin merkezinde ismi zikredilen Katar ile Türkiye’nin olması hiç de hayra alamet değil.
Türkiye’nin kucak açtığı Alaa Al-Samahi ve Yahya Musa şu açıdan önemli isimlerdir: Müslüman Kardeşler'in silahlı kolu olan 'Hasm' hareketinin kurucularıdır.
Aslında AKP’nin başarısızlığa mahkum dış politikası uzun zamandır iflas sinyalleri veriyordu. Ama bugün gelinen noktada 'kabullenme' aşamasına ancak geçildiğini görüyoruz.
Bugün her kesimde hayal kırıklığı yaratan “Suriye devrimi” on yaşında: Milyonlar mülteci, milyonlar evsiz... Ölen on binlerce masum ve geride yıkık bir ülke...
Halk isyanlarının başladığı 2011 yılından bu yana bu ülkelerin kadınları bütün bölge kadınlarına ilham kaynağı oldular...
'Sözde aranan bir firari iken Topalca, 2011-2014 arasında en az 873 kez Türkiye'ye giriş yaptı.'
İhvancıların Libya halkının umutlarını nasıl çaldıkları ve kendilerini destekleyen Türkiye-Katar ikilisine kendi ülkelerini nasıl işgal ettirmeye hevesli oldukları üzerine epeyce yorum var.
Geçici otoritenin kriz basamakları duruyor. Yeni birlik hükümeti kurulabilecek mi, bu hükümet güvenoyu alabilecek mi?
Bir el Kaideci’den “takım elbiseli ılımlı” çıkarma operasyonu yeni başlıyor. Zira adı geçen raporlar hazır gerekçeler sunuyorlar: Bu HTŞ cihat için boğaz kesti mi? “Evet, ama mecburdu!”…
IŞİD’in bu zamanda harekete geçmesi, ABD askerlerinin çekilmesinden sonra sahaya ineceğinin mesajı da veriliyor ve bazı siyasi güçlerin bu geri çekilmeyi ertelemeye iteceği hesaplanıyor.
ABD’nin politikalarının kişilere değil kurumlara bağlı olduğunu ve ne Ortadoğu’daki müttefiklik ne de çıkar ilişkilerinden bir adım geride durulmayacağını akılda tutmakta fayda var.
Erdoğan’a koşup gelmeden önce kendi ülkesinde bir hükümet kurmuş olması gerekirdi. Yani Lübnan hükümeti adına gelmedi, çünkü ortada bir hükümet yok…
Şimdi Amerikalılar, başka ülkelere sözde demokrasi taşıyan kendi devletlerinin demokrasisinin kırılganlığıyla yüzleşiyorlar.
2020 yılı, Türkiye’de mülteciliğin AB ülkelerine karşı tekrar bir şantaj malzemesi olarak kullanılmalarına tanık oldu
Pentagon durdu durdu da, neden Trump’ın 'IŞİD’i bitirdik' ilanında bir yıl sonra 'yeniden hortlayan IŞİD tehlikesini raporlaştırmayı' akıl etti?
Arapların deyimiyle davullar İdlib’de çalarken Türkiye düğünü Ayn İsa’da kuruyor. Bu yüzden Ayn İsa savaşı kapıda demektir.
Arap-Körfez ülkelerini Katar’la kavga ettiren Trump, şu anda giderayak barıştırıyor. ABD ve Kuveyt’in arabuluculuğuyla Katar krizini sona erdirmek için Körfez barışı hamlesi gerçekleşti.
Görünen o ki, bütün güçler Kuzey Suriye’nin ısınacağına inanıyor ve olası ani gelişmelere karşın her biri kendisi için bir 'üstün pozisyon' garantileme yarışına girmiş durumdadır.
En azından iki ay önceki durum dikkate alındığında, çatışmasızlığın hüküm sürmesi açısından oldukça başarılı sayılır.
Türkiye ile ilgili her dosyanın Trump’la oluğu gibi “dostane” ilişkilerle çözülemeyeceği, aksine bir sopaya dönüşeceği de söylenebilir.
Deniliyor ki, Amerikalılar için bile bir kısır döngü söz konusu. Zira bir başkanı seçerken, daha iyi olduğu için seçmiyorlar, daha aza kötü olduğu için seçiyorlar.
Türkiye için bu denli “önemli” bir grubun hedef alınmasının, doğrudan Türkiye’ye bir mesaj olduğu açıktır.
170’ten fazla araçla üssü taşıyan TSK konvoyu, Rusların koruması altında Cebel Zaviye’ye doğru yol aldı.
ABD’yi samimi bulmayanlar, tam tersine Libya’da ve Kuzey Afrika’da Türkiye’nin genişlemesini özellikle teşvik ettiğine inananlar var.
Bu aralar Türkiye’yi hedef alan tutum, sadece söylem düzeyinde değil artık. Uluslararası boyut taşıyan raporlar ve Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını talep eden organizasyonlar söz konusu.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.