İBB Danışma Kurulu’ndan istifa eden Hasan Bülent Kahraman: Eleştirenler dar görüşlü

İBB Danışma Kurulu’ndan istifa eden Hasan Bülent Kahraman: Eleştirenler dar görüşlü
Akademisyen Hasan Bülent Kahraman'ın daha önce AKP'li Beyoğlu Belediyesi'nin uygulamalarını destekleyen sözleri nedeniyle Kültür Sanat Platformu Danışma Kurulu’na atanması eleştirilmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulan Kültür Sanat Platformu Danışma Kurulu'na atanması tartışma konusu olan akademisyen Hasan Bülent Kahraman görevinden ayrıldı. Hasan Bülent Kahraman kendi isteğiyle görevinden ayrıldığını belirten bir yazılı açıklama yayınladı. Kahraman, Kurula atanmasını eleştiren kişilerin dar görüşlü ve eleştiriye tahammülü olmayan çevreler olduğunu iddia ederek, "Daha öğrenir öğrenmez ayrılmayı düşündüm. Çünkü çok yaygın ve hacimli çalışmalar ve üniversitedeki görevim nedeniyle yeni bir kurul üyeliğini taşıyamazdım" dedi. 

Hasan Bülent Kahraman daha önce Sabah gazetesinde "İstanbul’u muhafazakarlar kurtaracak" başlıklı bir yazı yazmış ve Beyoğlu’nun AKP'li eski Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan hakkında, "Beyoğlu’nu iki kuruşa içki içen lümpenlerden temizliyor" şeklinde yorum yapmıştı.

Geçmişteki sözleri nedeniyle İBB'nin kültür politikasını belirleyecek olan bir kurula atanması eleştirilen Kahraman yazılı açıklama yaparak neden istifa ettiğini anlattı. Kahraman'ın açıklaması şöyle:

"Her şeyden önce İBB tarafından Kültür Sanat Platformu Danışma Kurulunun kurulmasını son derecede önemsiyorum. Kurul üyelerini kutluyorum. Eşsiz ve ebedi İstanbul’un uluslararası coğrafyada bir bütün birikimiyle bir kültür ve sanat şehri olması için bu türden çalışmalara büyük ihtiyacımız var. Kurulun kapsayıcı, kucaklayıcı bir yaklaşımla bu sonuç için çalışacağına eminim. Başarılar diliyorum.

'NE TALEP ETTİM NE DE BİLGİM VARDI'

Kurulun üyeliğine getirildiğimi basından ve birkaç gün önce bana gönderilen bir mektuptan öğrendim. Öncesinde bu konu hakkında en küçük bir bilgim yoktu. En küçük bir talebim de olmadı. Gıyabımda düşünülmüş ve verilmiş bir karardır. Bunu bir teveccüh olarak kabul ediyorum. İlgi gösterenlere müteşekkirim. Söz konusu ilginin otuz yıldan fazla bir süredir kültür sanat dünyasının çok farklı zeminlerinde yaptığım görevlere dönük bir teveccüh olduğunu düşünüyorum.

Yıllar önce Kültür Bakanlığında Danışman olarak benzeri çalışmaları yapmıştım. O günlerde hazırladığımız bazı projeler bugün dahi uygulamaya konacak düzeydedir ve uygulanması halinde çok farklı sonuçlar üreteceğine eminim. Gene bu süre zarfında sayısız kitap yazarak kültürün çok farklı çehrelerini ele aldığım gibi, müzelerin icra kurullarında, CI Sanat Fuarı İcra kurulunda, çeşitli danışma kurullarında görev yaparak herhalde bu dünyanın farklılaşmasına bir nebze de olsa katkıda bulundum.

'ÖĞRENİR ÖĞRENMEZ AYRILMAYI DÜŞÜNDÜM'

Görevden istifa edişim tümüyle öznel nedenlerledir. Daha öğrenir öğrenmez ayrılmayı düşündüm. Çünkü belirttiğim çok yaygın ve hacimli çalışmalar ve üniversitedeki görevim nedeniyle yeni bir kurul üyeliğini taşıyamazdım. Üyeliğim kâğıt üstünde kalacaktı. Bu nedenle bahsettiğim tüm bu gelişmeleri ifade ederek istifamı Kültür Dairesi Başkanlığına sundum. Nitekim bu arada bana gelmiş benzeri danışma kurulu üyeliklerini de aynı gerekçelerle kabul edememiştim.

Bundan sonra da bu doğrultudaki çalışmalarım devam edecektir. Kültür-sanat alanı kapsayıcı, geniş ve yaygın bir tutum içinde olmalıdır. Bir o kadar da diyaloğa dayalı, farklılıklara açık, çok sesli olmak zorundadır. Bunlar yoksa zengin bir kültürel dünyadan söz etmek olanaksızdır. Doğru doğrudur. Kararın açıklanmasıyla istifa arasında geçen çok kısa sürede yazılanlar elbette üzücüdür. Onun ötesinde kırıcıdır.

Bu konuda İBB’nin eleştirilmesine de ayrıca üzüldüğümü belirtmeliyim. Hakkımda söylenenlerse kabul edilecek şeyler değildir. Bunlar dar bir bakış açısının ve eleştirel tahammülü olmayan çevrelerin görüşleridir. Ne söylendiğinden çok nerede söylendiğine bakan bir anlayışın yansımasıdır. Türkiye’deki sağ hakkında da sol hakkında da kitaplar yazdım. Türkiye’deki ilericiliği de muhafazakarlığı da anlamaya ve anlatmaya çalıştım.

Türkiye’nin bu dar çemberden çıkacağına ve çok daha olumlu, yapıcı bir anlayışa ulaşacağına yürekten inanıyorum."

KURULDA BAŞKA KİMLER VAR?

Kenan Kocatürk, Rumeysa Kiger, Özlem Ece, Yekta Kopan, Levent Erden, Mert Fırat, Harun Tekin ve Saffet Emre Tonguç. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar