İstanbul’da Noel ayini

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- Hristiyan inancının bir parçası olan Noel bir diğer adıyla Christmas İstanbul Beyoğlu'nda bulunan St. Antuan Katolik Kilisesi'nde tütsüler yakılıp ilahiler söylenerek kutlandı. 

Noel Yortusu olarak bilinen bu dini bayram her yıl dünyadaki Hristiyanların çoğu tarafından kutlanır. Bazı ülkelerde dini bayram kutlamaları 24 Aralık’ta Noel arefesiyle başlar ve 25 Aralık’a kadar devam eder. Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kutlarlar.

25 Aralık gününün Hristiyan inancına sahip olan insanlar için önemi ise, İsa Peygamber'in doğum günü olarak kabul edilmesi. 25 Aralık, ayrıca Doğuş Bayramı ya da Milat Yortusu gibi isimlerle de anılıyor.

Noel’in farklı tarihlerde kutlanmasının nedeni ise; İsa Peygamber'in genel olarak Batı Şeria sınırları içinde bulunan Beytüllahim'de dünyaya geldiğine inanılıyor olunması. Noel kutlamalarının ne zaman, nasıl başladığı tam bilinmemekle birlikte, ilk yazılı kayıt M.S. 4'üncü yüzyıl tarihini taşıyor.

Roma İmparatorluğu döneminde M.S. 4'üncü yüzyılda Hristiyanların serbest bırakılmasıyla birlikte kutlamaların da yaygınlaştığı düşünülüyor. Roma İmparatorluğu'nda 25 Aralık'ta kutlanan Yenilmez Güneşin Doğum Bayramı nedeniyle Noel'in de bu tarihte kutlanmaya başladığını öne sürenler de var.

Ermeni Ortodoks Kilisesi ise 25 Aralık'ın Romalılardan gelen bir adet olduğunu ve ilk dönem Hristiyanlara ait tarihi kayıtlarda İsa Peygamber'in doğum tarihinin 6 Ocak olarak gösterildiğini söylüyor. Bu nedenle Ermeni Ortodoks Kilisesi, Noel'i 6 Ocak günü kutluyor.

NOEL İLE YILBAŞI AYNI DEĞİL

Noel ile yılbaşı ise farklı iki durum. Noel, İsa Peygamber'in doğumunun kutlandığı 25 Aralık günü Hristiyanlara özgü bir bayram. Yılbaşı ise belli bir dinin bayramı olmayıp, dünya genelinde birçok ülkede bir yılın bitip, diğerinin başlamasının kutlandığı geceye verilen isim.

Kilise üyesi Deniz Alkın bugünün önemini şu cümlelerle ifade ediyor: "Hristiyan alami olarak bugün biz kurtarıcımız ve rabbimiz olan Mesih İsa’nın bu dünyaya gelmesini ve doğmasını kutluyoruz. Bizim özellikle bugün dilediğimiz biz nasıl Rabbin gelişini bilebiliyorsak eğer, O’nun sevgisi nasıl eylem olarak yansıdıysa herkes aynı şekilde Rabbe bu sevgiyi geri yansıtabilsin ve O’nu tanıyabilsin. 

Her ne kadar her şey dünyasal anlamda birbirinden kopuk gözükse de biz yine diyoruz ki; bütün iyilik ve bütün şifa her şeyin düzelmesi Tanrı’yı tanıma ve O’nu sevmek, O’na yakın olmakla olmak ile gelir. Herkes Tanrı'yı tanısın ve O’na yaklaşsın. Zor günlerde, iyi günlerde, hastalıkta ve sağlıkta… Eğer biz Rabbe yakın olursak zamanı ve süreciyle ve iyiliğiyle birlikte gelir. Bu dünyada sıkıntılar, dertler yeni değiller. Bütün çağlarda bunlar olmuş şeyler. Biz diyoruz ki; bütün bunların içerisinden çıkarılması gereken bir ders var. Ve Tanrı'yı tanımak bizim en büyük dersimiz."