Japonya'dan seslendi: Devletten beklentiniz olmasın
Tokyo Üniversitesi Kürt Dili Öğretim Görevlisi Vakkas Çolak, Türkiye'nin her yerde Kürtçenin yaygınlaşmasının karşısında durduğunu belirterek, "Devletten beklentiniz olmasın. Dilimize sahip çıktıktan sonra bunların üstesinden geleceğiz" dedi.
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2006 yılından bu yana ilk defa kitlesel yerine, online etkinliklerle kutlanıyor. Söz konusu etkinliklerdeki ortak talep ise, Kürtçe üzerindeki baskıların ve engellemelerin kaldırılması. Kürtçe halen Türkiye'de "bilinmeyen dil" olarak kayıtlara geçiyor. Kürtçeye dair çalışma yürüten dernekler ise sık sık kapatılıyor. Bununla da sınırlı kalmayan Türkiye, 2019 yılında da Japonya'nın Tokyo Üniversitesi'nde verilen Kürtçe derslere son verilmesi için hükümete baskı yaptı. Ancak, söz konusu baskılara rağmen üniversitede halen 4 saat Kürtçe dil eğitimi veriliyor.
'BİZİ BİZDEN ÖĞRENMELİLER'
Tokyo Yabancı Araştırmalar Üniversitesi Kürt Dili Öğretim Görevlisi Vakkas Çolak, 15 Mayıs dolayısıyla üniversite yürüttükleri çalışmalarını önemini anlattı. Üniversitede 72 civarında dilin öğretildiğini aktaran Çolak, bunlardan bir tanesinin de Kürtçe olduğunu belirtti. Japonya'da ders verme fikrinin, " Farklı ülkelerde yaşayan Kürtlerin kültürünü, dilini tanıtma vazifesinden" kaynaklandığını dile getiren Çolak, dil ve kültür eğitiminin aynı zamanda akademik bir çalışma olduğuna dikkati çekti.
Çolak, "Yabancı halklar Kürt kültürünü ve dilini bizden öğrenmelidir. Yani yabancı bir halktan öğrenmemelidir. Bir Japon, Alman veya Amerika'nın Kürt tarihini ve kültürünü yabancı bir dilde öğrenmesine gerek yok. Böyle olunca birçoğu Kürt karşıtı öğretiliyor. Bu yüzden 10 yıldır çalışarak Japonya’da Kürtçe dersleri vereceğiz" diye konuştu.
ÇALIŞMALAR
Japonya’da daha önce Kürt sorunu, tarihi ve edebiyatı üzerinde çalışmalarının yapılmadığını hatırlatan Çolak, bu yönde Kürt uzmanlarının sayısının azlığından yakındı. Kürtçe ve Kürt kültürünü öğreten kişi sayısının da az olduğunu ifade eden Çolak, yaptıkları çalışmaları ise şöyle anlattı: "Öncelikle Japonca-Kürtçe-İngilizce sözlük çıkardık. Geçen yıl öğrencim ve öğretmenle Kürtçe dilbilgisini Japon diliyle yazdık. Üniversitede bu kitaplarla ders veriyoruz. Kürt tarihi ve siyasi durumları üzerine yaklaşık 20 kitap var. Kürtçe üzerine Japon edebiyatında üç roman yazıldı. Çizgi filmleri ve çizgi romanları Kürtler üzerinden yazdık. Japonca anime diye tabir edilen sanat dallarında Kürtleri yazdık. Sinema filmleri alanında çalışmalar var. Önümüzdeki günlerde iki proje filmi var. Kürtler hakkında belgeselleri yazıp tanıtacağız. Birçok öğrenci de Kürtçe öğreniyor. Gelecekte umut ediyorum bu çalışmalarımız genişleyecek ve devam edecek."
TÜRKİYE'NİN BASKISI
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın üniversitedeki Kürtçe derslerinin son bulması için baskı yaptığına değinen Çolak, "Türkiye hükümeti dünyada Kürt dili, edebiyatı ve kültürünün yaygınlaşmasına karşı duruyor. Bizim için normal bir çalışma. Derslere müdahale etmek istediler. Karşıt oldukları için Japonya’ya bunu gösterdiler. Dünyaya ‘bizim Kürtçe diliyle ilgili bir sorunumuz yok, Kürtler kendi dillerini öğrene bilirler’ diyorlar. Fakat resmi boyutta ‘biz Kürt Kültürüne, sanatına karşı değiliz, fakat biz onların Kürtçe ders vermesine karşıyız’ diyerek diplomatik cevaplar veriyorlar. Ancak bu yönde Kürler doğru bir yolda. Onlar eksiklikte. 'Yapmıyoruz' diyorlar fakat bir yönde yanlışlarını gösteriyorlar. Diasporada olan Kürtler Kürtçe dil, kültür, sanat, edebiyat çalışmalarını devam ettirmelidir. Bu önemli bir mücadeledir. Karşı olan devletlere karşı da" diye konuştu.
'DEVLETTEN BEKLENTİNİZ OLMASIN'
Asimilasyon kıskacında olan Kürtçenin artık ortadan kaldırılmasının güç olduğuna vurgu yapan Çolak, dilin yaşatılması ve ilerletilmesi noktasında ise Kürtlere "Devletten beklentiniz olmasın" çağrısı yaptı. Çolak, "Kendi kendimizin sanatına diline sahip çıkalım. Bu şekilde devam edersek, okuyup yazarsak kendimiz öğrendikten sonra, dilimizi halklara öğretirsek, inanıyorum yapılanların üstesinden geleceğiz. Örneğin, diasporadaki Kürtler özellikle Fransa’da Kürt dil ve edebiyatını ilerletti. Sürgünde yapılan çalışmalar örnek oldu. Eğer dışarıda da çalışmalar devam ederse bu politikalar amaçlarına ulaşamayacak" ifadelerini kullandı.
DERSLERE KUZEY-DOĞU SURİYE ETKİSİ
Derslere başladıkları vakit en kalabalık sınıfın kendi sınıfları olduğunu ve 60 öğrencinin katılım gösterdiğini dile getiren Çolak, bunda Kuzey ve Doğu Suriye'de DAİŞ'e karşı savaşan Kürt kadınları ve savaşçılarının etkisinin olduğunu belirtti. Çolak, "Kürtleri merak ederek yakınlıkları oldu. Bu yılda salgından dolayı azalma oldu ama katılım yeniden olacak. Şu ana kadar Kürtçe öğrenen öğrencilerimiz okuyor, yazıyor ve şarkı söylüyorlar. Kürt edebiyatını Japoncaya çeviriyorlar. Böylelikle Kürtleri Kürtlerle tanıyorlar. Bunlar çok önemlidir. Bu yüzden iyi ve doğru tanıyorlar. Bu yakınlığı görebiliyorum. Eğer çalışmalarımız devam ederse yüzlerce kişi Kürtleri, Kürtçeyi ve kültürlerini tanıyacak" dedi.
KÜRTÇE YAZ, KONUŞ, DÜŞÜN...
Çolak, son olarak 15 Mayıs Kürt Dil Bayramını kutlayarak, şu çağrıda bulundu: "Her Kürt evini dershaneye çevirmeli. Kürtçe konuşup, Kürtçe yazmak, Kürtçe rüya görüp, Kütçe yaşamalıyız. Eğitim sistemi yabancı dil sistemidir. Böyle olursa asimilasyon yer edinecek. Kürtçe dilimiz ilerlemez ve çocukluğumuzda kalacak ve büyümeyecek. Biz Kürtler devletten veya sistemden umut beklememeliyiz." (Mezopotamya Ajansı)