Kalan Müzik'in sahibinden tartışma yaratacak röportaj
Kalan Müzik'in sahibi Hasan Saltık, son zamanlarda sola yakın sanatçılarla yaptığı röportajlarla dikkat çeken Sabah muhabiri Tuba Kalçık’a konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Başkan Erdoğan" ifadesini kullanan Saltık, devlet resepsiyonuna gitmeyen sanatçıları eleştirdi. "Kayıkçı kavgasına son vermeliyiz artık. Unutmayalım hepimiz aynı gemideyiz" ifadelerini kullanan Saltık, "Popüler Kürt sanatçıları PKK korkusuyla TRT Şeş'e çıkamadı" iddiasında bulundu.
Hasan Saltık röportajından öne çıkanlar şöyle:
'Dersim katliamını CHP yaptı' açıklamanız ses getirmişti. CHP sizce niye hâlâ bu katliamla yüzleşemiyor?
1938'de ülkeye tek hakim güç CHP'ydi. Kamuoyuna yansımasa da CHP kendi içinde yüzleşmiş olabilir. Ama CHP kendi içinde çok dağınık bir parti. Farklı farklı ekipler barındırıyor içinde. CHP zaten yönetilmiyor, idare ediliyor bence. Şimdiye kadar gelen liderler, parti içinde tam hakimiyeti sağlayamadı. Baykal da, Kılıçdaroğlu da öyle. CHP'nin iktidara gelmek gibi bir derdi, öyle bir çabası da yok zaten. İktidara gelse bile ülkeyi yönetecek kadrosu olduğunu da düşünmüyorum.
CHP başarısız. Üç-dört tane başörtülü hanımı partiye alarak halka açılım yapılmaz. Daha önce başörtüsüne karşıydın, şimdi bu insanları partiye alsan da halka inandırıcı gelmez. Kendini yeniden dizayn etmeli, yenilemeli. Şunu da söylemek gerekiyor ki, ana muhalefet olarak CHP, hükümeti zora sokacak, meclisi kilitleyecek çok da fazla harekette bulunmadı. Zaman zaman destek oldu devletin politikalarına.
Sabah’a röportaj verenlere yönelik sosyal medyada linç kampanyaları yapılıyor. Benzer bir kampanya resepsiyona katılan sanatçılara yönelik de yapılıyor... Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Düşüncelerini açıkça ortaya koyuyorsan hangi gazeteye konuştuğunun hiçbir önemi yok. Ben size de röportaj veririm, başka bir basın kuruluşuna da. Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla başladı bu linç kampanyaları. Çünkü önüne gelen cahilce fikir beyan eder oldu. Eskiden de var böyle şeyler ama bu denli değildi. Zamanında beni de farklı dillerde yaptığım çalışmalardan dolayı 'bölücü' diye yaftaladılar. Kim nereye isterse konuşur, buna kimse karışamaz. Cumhurbaşkanlığı Resepsiyonu'na katılmayan sanatçıları eleştiriyorum. Devletin düzenlediği etkinliğe bakıyorum; hep aynı sanatçılar katılıyor. Davet edilen tüm sanatçılar katılmalı bu etkinliğe. 'Ben katılmıyorum' denmemeli. Hükümet değil, devlet davet ediyor seni. Sen bu ülkede yaşıyorsan, vergini veriyorsan, o zaman hükümetin politikalarını beğenmesen de, devlet davet ediyorsa buna icabet etmelisin. Kayıkçı kavgasına son vermeliyiz artık. Unutmayalım hepimiz aynı gemideyiz. Birbirimizle kavga etmenin hiçbir anlamı yok.
"Zamanında beni farklı dillerde yaptığım çalışmalardan dolayı 'bölücü' diye yaftaladılar" dediniz. Bunu biraz açar mısınız?
Benim bütün çabam; bu coğrafyadaki kültürel zenginliği yansıtan projeler yapmak. Mesela Türkiye'de Kürtçe ezgilerin bu kadar yaygınlaşmasında benim katkım çoktur. 90'ların zor koşullarında bile insanların kendi dillerini konuşmasını savunmuş biriyim. Çözüm süreci başladığında çok mutlu olmuştum. Başkan Erdoğan, bu süreci siyasi açıdan ciddi risk alarak, cesurca ve samimi bir şekilde başlattı. Ne yazık ki görünmez bir el bu süreci sabote etti.
'POPÜLER KÜRT SANATÇILAR PKK KORKUSUYLA TRT ŞEŞ'E ÇIKAMADI'
Geçmişte Kürtçe konuşulması bile yasakken şimdi TRT Şeş kanalı var. Bu çok önemli bence... Kürtçe televizyon kanalının açılması büyük bir olaydır. Ben de çok önemli buluyorum. Popüler Kürt sanatçıları PKK korkusuyla TRT Şeş'e çıkamadı. İlk açıldığında da söyledim bunu. Özellikle sanatçıların yurt dışı konserlerini engellemeye çalıştı. Popüler Kürt sanatçıları zaten yurt dışı konserlerinde bir sürü mağduriyet yaşadı geçmişte. Mesela sanatçıları yurt dışına dernek adı altında konserlere çağırıyorlar, sonra da konser alanına PKK bayrağı asıp, örgüt propagandası yapıyorlar. Birçok sanatçı mağdur oldu bu yüzden. Bunlardan bir tanesi de Ahmet Kaya'dır. Ahmet Kaya benim yakın arkadaşımdı. Tanıdığım en yurtsever insanlardan biridir.
Konu Ahmet Kaya'dan açılmışken bir dönemde de ona yönelik linç kampanyası yapılmıştı belli çevrelerden...
Bir kesim ucuz milliyetçilikle Ahmet Kaya'ya büyük bir haksızlık yaptı. Şu anda kendine solcuyum diyenlerin bir kesimini biraz kazıdığında altından faşizm ve Kürt düşmanlığı çıkar. Biraz sohbet edip konuştuğunda eyvah diyorsun yani. 68 kuşağındakiler, 12 Eylül öncesindeki solcular böyle değildi. Kürt ile Türk kardeştir. Etle tırnak olmuşlar. Kürt ile Türk'ü kimse birbirine düşüremez. Emperyal devletler çok çok denedi ve hala da deniyor Türk ve Kürt'ü ayrıştırmak için ama başaramazlar. Her kim Türk ile Kürt'ü ayrıştırmaya çalışırsa, emperyalistlere hizmet eder.
Mezhepsel ayrımcılık yapan da aynı şekilde Batı'ya hizmet ediyor demektir. Bu ayrıştırmayı yapanlar bana göre Türkiye düşmanıdır. Biz ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalıyız. (KÜLTÜR-SANAT SERVİSİ)