M.Ender Öndeş’ten öyküler: ‘Yedinci Günün Sabahında’
'Altıncı Gece, hiç uyumadı adam. Kapının önündeki taşın üstünde, soğuktan titreye titreye göğe bakarak ve koca dünyada nasıl da yapayalnız olduğuna içi yanarak oturdu sabaha kadar. Çocukken yaptığı gibi yarenlik edip de derdini dökebileceği tek bir yıldız bile yoktu yukarıda. Sonra kar başladı. Önce tek tük atıştırdı, gitgide hızlandı. Kalsam böyle, diye geçirdi içinden. Kalsam böyle, donup gitsem şurada, içimin ateşi sönse iyice…Yedinci günün sabahında odaya girdi.’
'Yedinci Günün Sabahinda' Ender Öndeş'in,’İnce Yazılar’, ‘Yüksek Bir Gönül makamına’ şiir kitapları ve ‘Habiba’ adlı romanı sonrası yayınlanan ilk öykü kitabı. Notabene yayınlarından çıkan kitapta 21 öykü yer alıyor. Şerzan Kurt ve Hüseyin Çelebi ödüllerini kazanan öykülerin de yer aldığı kitap, Öndeş'in gazetecilik yıllarının izlerini taşıyor.
Özgür basın geleneği içerisinde haber ve politik makaleleri ile bilinen Öndeş'in zaman içerisinde tuttuğu kısa notlar başlangıç noktaları oluştursa da yeni kurgularla öyküleşmişler. Böylece ortaya, Kürt coğrafyasından inşaat işçilerine, oğul yitirmiş yoksul asker ailelerine, mezarlık duvarında katledilenlere ve hastane kantinlerinin pişmanlıklarına uzanan geniş bir yelpaze çıkmış. Kitapta yer alan çoğu öykü ise, kadın eksenli yürüyor.