Şevval Sam: İdama karşıyım olan yine fakire olur
Son dönemde oynadığı 'Yasak Elma' dizisi ile adından söz ettiren olan oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam yeniden gündeme gelen idam tartışmalarını değerlendirdi. Posta gazetesin'den Oya Çınar'a konuşan Sam'a göre, "idam yasası Türkiye için son derece tehlikeli olur; sorgusuz sualsiz linç eğilimi gösteren bir toplumuz. Hukuk ve adalet konusunda hâlâ çok yolu olan bir sistemin içindeyiz." Sam'ın söyleşisinin dikkat çeken kısımları şöyle:
Pek çok kişinin konuşmaya çekindiği konularda fikrinizi net ifade ediyorsunuz. İnsanlar mı korkak, yoksa sizde ‘deli cesareti’ mi var?
-İnsanların kendini inandığı şekilde ifade etmesinin ‘delilik’ olarak algılanması, ifade özgürlüğünün olmamasından... Aslına bakarsan bunu hiç hesap ederek yapmıyorum, bu bir ‘olma’ hali. Benim hayata karşı duruşum hep bu doğrultuda oldu. Hatta olgunlaştıkça, hayat deneyimlerimle birlikte kendimi ifade etme şeklim de biraz yumuşadı.
Şarkılarınızda ve açıklamalarınızda altını çizdiğiniz temel konular var: Barış, doğa, hayvanlar, sevgi...
-Hepsi benim için evrensel değerler. Barış, doğa ve yaşam hakkı tüm canlılar için. Birçok konuda hassasiyet sosyal medya sayesinde daha yeni yeni hissediliyor. Kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik taciz ve şiddet konusunda gerekli yasalar bir türlü çıkarılamıyor. Sadece yasayla olacak iş de değil tabii... Çünkü sorun hem psikolojik hem kültürel. Bastırılmış toplumlarda acıyı çeken en çok çocuklar ve kadınlar oluyor.
"Nasıl bu hale geldik?" diyor musunuz?
-Zaten neredeydik ki nereye geldik! Bu hale gelmedik, biz hep bu haldeydik.
"İNSANIN RUHU SAKİN DEĞİLSE CENETTE BİLE CEHENNEMİ YAŞAR"
Herkes kendi yaşadığı dönemde olanları daha kötü algılıyor galiba...
Evet, biz sadece bugün olanlara bire bir şahitlik ettiğimiz için dehşete kapılıyoruz. Oysa başını acıdan kaldıramadı ki zavallı memleketim... Çok daha şiddet içerikli yıllardan geçtik. Bu topraklar ne acılar gördü. Kültürel, tarihsel, mezhepsel, etnik sebeplerden çekilmiş acılar, ödenmiş ağır bedeller var.
Ama o bedellere rağmen bazı sanatçılar, "İdam istiyoruz" diyor.
-İdam konusunu birçok açıdan tehlikeli buluyorum. Çok araştırma yaptım, mesela Prof. Selçuk Şirin’in araştırma sonuçlarını biliyor musunuz?
Hayır, ne diyor?
-Araştırmalar diyor ki: İdam olan yerlerde daha fazla suç işleniyor. İdam edilenlerin çoğu ezilen azınlık ve iyi avukat tutamayan fakir insanlar. İdam sehpasından suçsuz olduğu ispatlanarak kurtarılan kişi sayısı 186. En önemlisi de idamın caydırıcılığını kanıtlayan hiçbir çalışma yok.
Türkiye’ye gelirse...
Son derece tehlikeli olur, sorgusuz sualsiz linç eğilimi gösteren bir toplumuz. İdam, eğitim hakkı bastırılmış, örselenmiş bir toplum için son derece tehlikeli bir yöntem. Hukuk ve adalet konusunda hâlâ çok yolu olan bir sistemin içindeyiz.
Peki, kendinizi gündemden nasıl koruyorsunuz?
-Koruyamıyorum ki (gülüyor). Bugün artık küçük şeylerle mutlu olma zamanı. Büyük beklentiler büyük hayalkırıklıkları getiriyor. İnsanın ruhu sakin değilse, cennette bile cehennemi yaşar. Ama dingin ve alçakgönüllü bir ruh çölde bile vaha bulur kendine. İyimser bir yapım var. En büyük önceliğim de sağlık. Evet, derdimiz çok ama insan gördüğüne kayıtsız kalmamakla ve uzanabildiğine elini uzatmakla yükümlü bir varlık. Bu bir karınca, bir ağaç da olabilir; bir insan, bir toplum da olabilir. Yaşamdan bireysel olarak sorumluyuz. En azından ben böyle hissediyorum. (KÜLTÜR-SANAT SERVİSİ)