Susan Sarandon'ın Filistin konuşması gündem oldu: Düşmanımız nefrettir, ırkçılıktır, sömürgeciliktir
Artı Gerçek - 'Thelma ve Louise', 'Omuz Omuza', 'Aşka Davet' gibi kült filmlerde aldığı rollerle tanınan Hollywood oyuncusu Susan Sarandon'ın geçen martta, New York'ta İsrail'in Gazze'deki savaşını protesto etmek için düzenlenen 'Filistin için Milyonlar Yürüyüşü'nde yaptığı konuşma sosyal medyada yeniden gündem oldu.
New York'ta Filistin için ateşkes çağrısı yapmak üzere toplanan kalabalığa hitap ettiği konuşmasında, "Uygunsuz gerçekleri söylemek size geçim kaynağınızı kaybettirebilir, arkadaşlarınızı kaybettirebilir, ailenizi kaybettirebilir ama şimdi bu şemsiye ve insan denizine bakmanızı istiyorum, çünkü biz sizin aileniziz." diyen Sarandon'ın konuşması YouTube'da da 50 bin kez görüntülendi.
Toplumsal sorunlar karşısındaki politik tutumuyla kamusal eylemlerde geçmişten bugüne aktif rol alan 77 yaşındaki oyuncu, sosyal medyada yeniden paylaşılan videoda konuşmasını "Hepimiz özgür olana kadar kimse özgür değildir. Yaşasın Özgür Filistin!" sloganıyla bitiriyor.
RESTORAN ÇALIŞANLARI VE HOLLYWOOD SENARİSTLERİNİN HAKLARI İÇİN DE YÜRÜDÜ
Sarandon daha önce de Hollywood Grevi'nde senaristlere destek vermek için New York'taki yürüyüşe katılmıştı. Oyuncu ayrıca, geçen yıl bahşişli restoran çalışanları için asgari ücretin artırılmasını desteklemek üzere Albany'deki New York Eyaleti Meclis Binası'nda düzenlenen protesto sırasında da gözaltına alınmıştı.
'DÜŞMANIMIZ NEFRETTİR, IRKÇILIKTIR, SÖMÜRGECİLİKTİR...'
Susan Sarandon'ın New York'ta Washington Square Park'ta yaptığı yaptığı konuşmanın tam metni şöyle:
"Hepiniz hoş geldiniz. Napolyon demiş ki, savaş hükümetin size düşmanınızın kim olduğunu söylemesidir. Devrim ise düşmanı devletin ya da bir başkasının söylemesine gerek kalmadan halkın bizzat kendisinin bulduğu zaman gerçekleşen şeye denir. Biz düşmanımızın kim olduğunu biliyoruz.
Düşmanımız nefrettir, düşmanımız ırkçılıktır, düşmanımız sömürgeciliktir, düşmanımız açgözlülüktür ve düşmanımız haksızlığa sessiz kalmaktır. Katledilmiş çocukları, açlıktan ölen bebekleri, feryat eden anneleri, ailelerini bulmak için enkazı eşeleyen babaları gördüğünüzde başka tarafa bakanların sessizliği, bu kabul edilemez. Şimdi, güçlülerin anlatısını bozmak, adalet için mücadele etmek tek başına yapılacak bir iş olabilir, yorucu olabilir, ancak 75 yıldır bunu yaşayan Filistin halkı için Gazze'de, Rafah'da olanlarla karşılaştırıldığında hiçbir şey değildir.
Uygunsuz gerçekleri söylemek size geçim kaynağınızı kaybettirebilir, arkadaşlarınızı kaybettirebilir, ailenizi kaybettirebilir, ama şimdi bu şemsiye ve insan denizine bakmanızı istiyorum, çünkü biz sizin aileniziz. Yalnız değilsiniz, dediği gibi Manhattan'da yüzlercesi, Amerika Birleşik Devletleri'nde yüz binlercesi, dünya çapında milyonlarca insan Filistin için, adalet için, ateşkes için ayakta. Direnmeye devam edecek, örgütlenmeye devam edecek, konuşmaya devam edecek, seslerini yükseltecek milyonlarca insan var ve birbirimizi kucaklamalı, birbirimize teşekkür etmeli ve diğer insanları cesur olmaya ve eninde sonunda tarihin doğru tarafında olduğu kanıtlanacak olan şey için tavır koymaya teşvik etmeliyiz."
(KÜLTÜR SANAT)