Deniz Derinsu
3 puan güzel ama…
Meslekten, gazetecilikten emekli olup devam eden biri olarak adetimdir… Yazacağım maçı kimseden etkilenmemek adına hemen yazmaya gayret ederim. Sonra bazı yazdıklarımla aynı fikirde yazanlar, konuşanlar görürüm… Sevinirim, tek olmadığımı hissettiğim için…
Bazen de hata yaparım veya bazı şeyleri unuturum… Karadağ maçında olduğu üzere… Kabus golü son dakikalarda geldiğinde yenilen gol bir anda Altay’a yazıverdi…
Hangi Altay’a? Son saniyede kalesinde ‘4’ işareti yapıp 4 kişilik baraj isteyen Altay’a… Evet, hatası var baraj kurulmadan vurdurduğu için… Ama ya önündeki kaptanı Burak… Ikındı sıkındı, bir kişiyi baraja sokamadı. Topun başına gidip atışı engellerken ‘Geçin lan biriniz baraja…’ diyemedi… Muhtemelen o oyunla 90 dakika sahada nasıl kaldığının şaşkınlığındaydı…
Ama o Altay’ın cezasını Şenol Hoca kesiverdi, tek maçla yedeğe atıverdi. Cebelitarık karşısında Altay’ın yedek bırakılmasının Şenol Güneş tarafından tek mesajı vardır: ‘Benim seni kazanmak gibi bir derdim yok. Laf olmasın diye oynattım. Güzel de fırsat doğdu haydi kulübeye!’
Karadağ yazısını yolladıktan sonra Şenol Güneş’in basın fırçasını izledim… Pardon, basın toplantısını…
Herkese sorularından ötürü fırça atıp durdu… Aynı zamanda bir öğretmen de olan Şenol Güneş’in suratındaki kızgınlık, öfke bile iticiydi…
‘İstifa diye bağırıyorlar’ dendi… ‘Bağırana sor’ dedi…
‘Yabancı kontenjanı için fikir soruluyor mu size’ dendi… ‘Sormasınlar’ demeye getirdi…
Peki… Cebelitarık gibi bir takım karşısında korkunç ilk yarı sorulsa mesela… ‘Çık sen mi oyna’ derdi acaba…
Ya da ‘İlk onbiriniz çok kötüydü, organize değildi herhalde ki değişikliğe gittiniz Cebelitarık maçında ikinci yarıda’ dense… ‘Sen daha iyisini mi biliyorsun’ falan mı derdi…
Asla Şenol Güneş’li Türk Milli takımının Dünya üçüncülüğünü küçümsemem… Aynı şekilde Şenol Güneş’in o takıma katkısını da…
Yok Avrupa’dan rakiplerle falan oynamamış… Dünyanın her yerinden futbolcular ülkemize geliyor katkı için… Bu hesaplara girersek işler şaşar…
Ama Şenol Güneş meslek hayatının son sürecinde başarısız ve çok itici bir görüntü çiziyor…
Ve milli takım artık onla havaya giremiyor…
Evet, bir galibiyet sonrası bunları yazmak saçma gelebilir ama son milli takım performansı bu uyarıyı yaptırtıyor…
Cebelitarık’la oynayan bir takım karşısında futbolcu eleştirisi yapmak bana göre gereksiz. Böyle rakiplere vasati bir kadroyla çıkılır, erkenden gerekli skor cebe konduktan sonra çeşitli taktikler denenir, gençler ve istikbal vaad edenler sahaya sürülür…
Cebelitarık karşısında ikinci yarı, 0-0 iken Hakan Çalhanoğlu, Kenan Karaman… Sonrasında Merih Demiral falan oyuna girdi… Fazlasını konuşmaya gerek var mı?
Karadağ – Cebelitarık – Hollanda serisinin puan beklentisi 6’dan başladı herkeste, 7 süper iyi olur diye düşünüldü… Şimdi 7 olması için deplasmanda Hollanda galibiyeti lazım.. Bu oyun ve moralle olur mu? Büyük de konuşmamak gerek. Kimse ilk maçlarda Hollanda ve Norveç galibiyeti üst üste beklememişti. Tıpkı Letonya ve Karadağ şokları gibi!
İşte bu istikrarsızlık milli takımın bir havaya girmesini engelliyor…
Sorumlusunu bulmak Şenol Güneş hocanın işi ama o faturayı medyaya kesmekle meşgul…
Neyse… Maç 3-0 Türkiye’nin galibiyetiyle bitti…
Geçeyim hocanın basın toplantısına… Bakalım neler olacak…