Pazartesiyi Salıya (15 Ekim 2019) bağlayan gece yatmak üzere iken aklıma son olarak mail’lerime bir göz atmak geldi ve senelerdir üyesi olduğum "ABD Hazinesi’nden" bir mail geldiğini gördüm.

ABD Hazinesine üye olduğunun zaman ABD ve dünya ekonomisine ilişkin çok ilginç bilgiler akabiliyor önünüze ama arada sırada da "OFAC SDN" (Office of Foreign Assets Control-Specially Designated Nationals" başlığı ile ABD’nin koyduğu kimi sınırlamalara uymadığı için ABD’ye girişleri yasaklanan isimler listesine rastlıyorsunuz; ben de bu listeleri dönem dönem kısmen okuyorum, listede kaç Türkiye vatandaşı ya da Türkiye’de mukim (ikamet eden) kişiler var diye bakıyorum.

Dün gece gözüme çarpan OFAC SDN mail’inin başlığının Suriye olduğunu görünce konu kaçınılmaz olarak ilgimi çekti ve okudum listeyi.

Manzara maalesef son derece sıkıntılı.

Türkiye’nin Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar’ın, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun ve Enerji Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in ABD’ye girişleri bloke ediliyor ve muhtemelen de bu ülkedeki, varsa, varlıkları donduruluyor.

Bu durum Türkiye için, Türkiye’nin milletler ailesi içinde saygın bir yeri olmasını isteyen her Türkiye vatandaşı için son derece rahatsız edici bir durum.

Türkiye NATO üyesi bir ülke ve ülkemizin Savunma Bakanının, eski Genelkurmay Başkanın NATO’nun en güçlü ve lider konumundaki ülkesine girişi yasaklanıyor.

Ülke yönetimi sadece doğru bildiğini ne pahasına olursa olsun yapmak olamaz.

Ülkenin iyi yönetimi küresel ilişkilerde saygın olmak, uluslararası siyasi, askeri, iktisadi, hukuki bağlantılarınızla iyi geçinmek demektir.

Türkiye’nin bugün için geldiği nokta gerçekten çok üzücüdür.

Mesele Akar, Dönmez, Soylu meselesi değildir.

Mesele Türkiye’nin batı ittifakının bir parçası olarak kalmasının gereklerinin Türkiye tarafından gerektiği oranlarda yerine getirilmesidir.

Türkiye eğik bir zeminde kaymaktadır ve bu durum gerçekten çok sevimsizdir.