Ala Turka Solculuk

Irak Kürdistan'ındaki referandum bir turnesol kağıdı gibi, kimin solcu kimin Türk olduğunu gösterdi. Devletçi ve milliyetçi isen solcu olabilir misin?

Medyada izledik. Kendisine solcu diyen çok sayıda kişi ve kurum, Irak Kürdistan'ında yapılan Bağımsızlık Referandumuna ''Emperyalizm'', ''Feodalizm'', ''Büyük Ortadoğu Projesi'', ''Amerikan oyunu'' ya da ''Kürt işçi sınıfı'' gibi gerekçeler öne sürerek itiraz etti.  Oysa ki, temel iki ilke, ''Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı'' ayrıca ''Komşu ülkelerin iç işlerine karışmama''.

Bu kesimin bir başka özelliği de, antitenin resmi adı olan ve bütün dünyada meşru olarak kullanılan ''Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'' ibaresi yerine tıpkı Türk devleti gibi ''Kuzey Irak''tanımını kullanması.

 Başta Kürtler olmak üzere, bu sahte solcu kesimin sözkonusu tutumu  tepki yarattı. Çünkü ''yerli ve milli'' konuma yerleşmiş olan bu Ala Turka solculuk, solculuğun özüne, temel ilke ve yaklaşımlarına, teori ve pratiğine tamamen aykırı.

 1789'dan bu yana siyasi alanda kullanılan sağ ya da sol deyimlerinden, bizimkisinin tanımı, konumu, işlevi açık, kesin ve nettir.

Solu tanımlarken öncelikle üç temel kriter sözkonusu:

  • Sağ sermayeyi, sol emeği savunur.
  • Sağ özel çıkarı ve bireyciliği, sol kamu çıkarını ve kolektifi savunur
  • Sağ milliyetçiliği, sol enternasyonalizmi savunur.

Bu son  kriter nedeniyle de Türk solu, İngiliz sağı gibi milliyet temelinde düzenlenen bir ideoloji nomanklaturası anlamsız. ''Türkiye Solu'' ya da ''Türkiye'deki sol'' denebilir.

 Türkiye'de sağ ve sol ideolojiler, 1919'dan sonra Kemalizmin kendi tanımlarıyla bir Ulusal Kurtuluş ideolojisi olmaktan adım adım çıkıp yeni ulus-devletin resmi ideolojisi bir başka deyişiyle iktidar ideolojisi haline gelmesiyle muğlaklaştı, aklı karıştı, pusulası şaşırdı. Geçmişte de 6 yüzyıllık bir kulluk dönemi olduğunu, dindar bir toplum bulunduğunu, Padişahlarca yönetilmiş bir cemaatler konfederasyonunu da hesaba katalım. Daha yakın zamanda İdris Küçükömer ya da Şerif Mardin'in orijinal tezleri, bazı kalıpları sorgulamasına rağmen, solun güçlenmesine katkıda bulunmadı.    

 Cizre'nin eski Belediye Başkanlarından rahmetli Tahir Vesek, yanlış  hatırlamıyorsam Orhan Doğan'ın cenaze  töreni (Temmuz 2007) sırasında biraz da mizahi bir uslupla bir şey anlatmıştı:

 -         Vallahi biz 12 Eylül darbesi sayesinde uyanmışızdır.

-         Nasıl yani?

-         Orgeneral Kenan Evren sayesinde olmuştur bu uyanmamız.

-         Anlamadım

-         Yahu biz Kenan Evren iktidara gelene kadar Kemalizmi solculuk sanırdık... Neyse ki o bize solculuğun başka bir şey olduğunu gösterdi...

Vesek herhalde büyük ölçüde haklıydı. Üstelik ne yazık ki Kemalizmi bugün hala solculuk sanan belki de milyonlarca insan yaşıyor bu memlekette. Sadece benim hatırladığım geçmişte, 68 döneminde, gençlik kesimi Adalet Partisine ya da Amerikan emperyalizmine karşı mücadelede/mitinglerde ''Ordu Millet elele'' sloganını atar, '' Jandarma biz sosyalistiz/ dostuz yalnız biz sana '' marşını söylerdi.

Ala Turka sol, Lenin okumuş olmasına rağmen, devletini sever, kendinden yana sayardı. Demek ki okumak, anlamak/kavramak/sindirmek için yeterli değil.

Ala Turka sol, mesela onbinlerce kilometre ötedeki Vietnam halkıyla ya da Latin Amerika'daki devrimcilerle sıkı dayanışma içine girerdi, hala da girer. Filistin konusunda da olumlu bir duyarlığı da vardır ama kendi ülkesindeki Kürt meselesine gelince Ala Turka solun Ala Turka sağdan neredeyse hiçbir farkı yoktur. Gerekçeleri ve söylemi biraz farklı da olsa ikisi de Kürt karşıtıdır.

Mihri Belli'nin 70'lerin başında başlattığı, çok üst düzey olmayan bir çeviri tartışması çerçevesinde milliyetçilik/yurtseverlik kavramları da birbirine karıştı. Normalde bir Türk solcusu, bir Türk sağcısı ile anlaşmaması ve mesela bir Fransız solcusu ile çok daha kolay ve iyi anlaşması/uzlaşması gerekirken, Ala Turka solculuk Türkperverdir hatta Türkçüdür. Bunun en bariz somut örneği Kürt meselesi ve Ermeni sorununda takındığı tavır.

Yine teorik olarak solcu olması gereken TKP, 1925 Şeyh Said hadisesinde, Komintern'in talimatıyla, Türk ulus-devletinin de benimsemiş olduğu ''İngiliz Emperyalizminin Oyunu'' senaryosunu kabul etmişti. Kemalizm, Ala Turka solculara göre,  modernist, ilerici bir akım idi, Şeyh Said ise geri ve gerici Kürt feodallerinin hatta o zamanki deyimle şekavetin temsilcisi idi.

Bir arkadaş söyledi: Bir bağımsızlık referandumu Kürtlerin ya da Ermenilerin yaşadığı bir komşu ülkede değil de, mesela Azerilerin ya da Türklerin yaşadığı bir komşu ülkede yapılsa, Ankara ve sadık kulları yine böyle ''Vanayı keseriz, aç bırakırız, sınır kapılarını kapatırız'' ya da ''Bir gece ansızın gelebiliriz'' der miydi?  Tabi ki demezdi! Ankara, evet doğru ''Bağımsızlık'' kavramından hiç haz etmez ama bu bağımsızlık özellikle Kürtler gibi ''ezeli ve ebedi düşman, bölücü ve terörist bir cemaat'' hakkında ise, o zaman etekleri tutuşur,  telaşa kapılır, paniklere garkolur ve fevkalade hiddetli/şiddetli bir söyleme başvurulur.  Yoksa Kıbrıslı Türkler ya da Bosnalı Müslümanlar özerkliği de bağımsızlığı da fazlasıyla hak etmişlerdir ve Ala Turka solcularla birlikte bu iki kesimin talepleri desteklenir.

Solculuğun özü, kamu/toplum/yurttaş çıkarını savunup,   her türlü kurumsal ve bireysel iktidara muhalefet etmektir, değil mi? Devletçilik, milliyetçilik, ırkçılık, ötekileştirme solculuğun dağarcığında yoktur. Tam aksine sol, bu dört gerici anlayışa karşı mücadele içinde gelişir.

Ala Turka solculuk, vatanseverlik maskesi ile halk dalkavukçuluğu eşliğinde, esas olarak devlet nezdinde ama kendilerine göre ''halkımız'' nezdinde muteber görünebilmek için resmi ideolojinin temel tezlerini nispeten gizli-kapaklı bir şekilde savunur. Aksi takdirde azınlıkta kalır hatta marjinalize olur. Solcu olmak zordur. Eleştirel yaklaşım lazım, bilgi ister, cesaret ister, tek başına kalmayı göze almayı gerektirir.

Özel sohbetlerde, kahve muhabbetlerinde duymuşsunuzdur:

  • Ben bölücülüğe karşıyım. İran, Irak, Suriye ve Türkiye'de Kürtlerin ayrılmasına karşıyım. Ben Kürt kardeşlerimle birlikten yanayım.
  •  Evet ama Ermeniler de bizimkileri kesmiş... Adana'da Fransız, Kars'ta Rus üniforması giydirilmiş Ermeniler Türk köylerini yaktı yıktı
  • Benim Kürtlerle bir sorunum yok. Bizim kapıcı Şehmuz Efendi, mesela Kürttür, onunla çok iyi geçinirim!
  • Bizim Ermeni komşularımız vardı. Vallahi aynı bizim gibiydiler. Öyle düşmanlık filan yoktu hiç aramızda.  Ayrıca o sözde Ermeni soykırımından filan da hiç bir zaman söz etmemişlerdir.

Sonuç olarak Ala Turka sol, sol değildir. Sadece Ala Turkadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ragıp Duran Arşivi