Bazı İslamcılara samimi ve önemli bir tavsiyem var

Sarayının günlük masrafı 28 milyon TL olan ve “İtibardan tasarruf olmaz” sözünün sahibi bulunan CB Erdoğan, şampiyonlarımızı tarifeli THY uçağıyla döndürtmek yerine, Cumhurbaşkanlığı'na kayıtlı 8 uçaktan 1’ini yollayamaz mıydı? Tabii ki yollayamazdı.

Önce şunları not edelim:

A Milli Kadın Voleybol Takımımız Avrupa şampiyonu oldu. Geçen yılın şampiyonu Sırbistan’ı yenerek. Temmuz’da da, Teksas’ta oynanan 2023 FIVB Milletler Ligi final maçında Çin'i 3-1 yenerek ilk kez şampiyon olmuşlardı. Bu seferki zafer çok büyük.

Fakat, anlaşılan, bazı İslamcılar için fazla büyük geldi. İktidar yandaşı İslamcı gazeteler haberi tek kelimeyle bile görmediler. Bazı İslamcılar da alabildiğine saldırmaya başladılar. Bunun iki sebebi vardı:

1) Görünürdeki sebep: En başarılı iki oyuncudan biri, Ebrar Karakurt, çoğunluğunkinden farklı bir cinsel eğilim sahibi yani lezbiyen olduğunu açıklamış idi. Buna tahammül edilemezdi ve bu fırsat da kaçırılmazdı. Hele de Müslüman bir ülkede.

2) Esas sebep: Kadınların erkeğe hizmet için yaratıldığına iman etmişlerin hâkim olduğu, kadın öldürmelerin gündelik hale geldiği ama katil erkeklerin “tahrik ve iyi hal”den sıyırdığı bir toplumda kadınların söke söke şampiyon olmaları. MİLLİ MAÇTA!

***

“Müslüman” derken buraya döneceğiz ama önce bu nefret söylemlerinden bikaç örnek:

Tarih Profesörü Ebubekir Sofuoğlu. Daha önce, üniversiteler için “fuhuş yuvası” demişken, şimdi de "Yavrularımızı tehdit eden lezbiyenliğe bulaşmış bu kupayı reddediyorum" dedi. “Hani sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olması önemliydi?” sorusuyla Atatürk’e atıf yapmayı da ihmal etmeyerek.

İ. Melih Gökçek. CB Erdoğan’ın Ankara Belediyesi’nden uzaklaştırdığı, hakkında travesti Okşan’la iddialar ileri sürülen kişi : “Sen milli takıma layık olmayan bir LGBT’lisin. Abdülhamid’e saldırdığına göre senin kökünü araştırmak gerek. Atın bunu milli takımdan. Milli takıma leke düşmesin.”

Gökçek ya olaydan habersizdi veya cahilliği tercih etmişti: Abdülhamid Denge adlı birisi sosyal medyadan E. Karakurt’a hitaben “Müslüman Türk milleti olarak sana tahammül etmeye devam ediyoruz” diye yazmıştı, Karakurt da buna “Boş yapma Abdülhamid” diye yanıt vermişti

Aslında Ebrar hata etmişti. Çünkü bu tür şahısların kültür seviyesi ile zihniyet durumunu dikkate alarak “Abdülhamid” deyince Sultan II. Abdülhamid’den başkasını anlamayacaklarını tahmin edip, hiç olmazsa “Boş yapma Abdül kardeş” filan demesi lazımdı.

Kaldı ki, unutmadan: Sultan Abdülhamid asla bunlar gibi değildi. Çok ciddi bir opera tutkunuydu. Yıldız Sarayı’nda özel bir gösteri salonu yaptırmış, İtalya’dan gelen opera sanatçılarını uzun yıllar sarayda kadroya almıştı.

Cüppeli Ahmet Hoca. İslamcıların en medyatik figürü: “Sapkınlık üzerimize lanet yağmasına sebep oldu. Putin bile eşcinselliği yasakladı

Oysa böyle bir yasaklama filan yoktu. Cüppeli, hani “Namaza yaklaşmayın”ın öncesini es geçmek vardır ya, haberi kendine göre yeniden düzenlemişti. Putin, doğuştan gelen anomalilerin tedavisine yönelik tıbbi müdahaleler dışında resmî veya tıbbi olarak cinsiyet değiştirmeyi yasaklatmıştı Batı’ya inat.

***

Hemen yukarıda “Müslüman derken buraya döneceğiz” demiştim:

Google’a “queer, muslim” yazın, LGBT’li Müslümanların bol miktarda dernekleri ve siteleri çıksın. Yazı fazla uzamasın diye ilk gözüme çarpanların sadece linklerini vereyim:

Sebep çok basit: Müslümanlar da eşcinsel olabilir. Çünkü onlar da canlı ve diğer canlılar gibi çoğunluktan farklı cinsel eğilimlere sahip olabiliyorlar. Fakat bunu ancak, azınlıktaki insanların özgür olduğu Kanada, Avustralya, Hollanda gibi Batılı ülkelere kapağı atmış olanları açığa vurabiliyor. Diğerleri, nüfus kağıtlarında yazandan farklı olan cinsel yapılarını mümkün olduğunca gizleyerek yaşamaya çabalıyorlar. Hepsi bu.

***

“Diğer canlılar gibi” deyişimin sebebi: Yüzlerce canlıda eşcinsellik var. Mesela sokakta büyük erkek-küçük erkek kedi ilişkisini gözlemiş olanlar için fazlasıyla malumdur ama, tek eşliliği ölene kadar sürdürdüğü bilinen penguenlerde bile. ABD'de bir hayvanat bahçesinde yaşayan Elmer ve Lima adlı iki erkek eşcinsel penguen, yuvalarına konulan yumurtanın başarılı bir şekilde çatlamasını sağladı. Yetkililer, yavrunun sağlıklı olduğunu ve çift tarafından özenle bakıldığını söyledi

İnsan toplumlarına gelelim: Yapılan çok sayıda araştırmaya ve ülkelere göre eşcinsel oranı %2 ile %10 arasında seyrediyor. Bu oran zaman geçtikçe ciddi biçimde artmakta. Bunun sebebi de tabii ki eşcinsel oranının artması değil, insanların kendilerini artık daha rahat ifade etmeye başlaması

Neden rahat ifade edemiyorlar? Çünkü Türkiye’deki bir bilimsel araştırmaya göre katılanların %36,6’sı “Eşcinsellik sapkınlıktır ve devlet tarafından yasaklanmalıdır” diyor, %33,5’i “Bir hastalıktır” diyor. Buna karşılık, “Bir hastalık değil bir tercihtir ve saygı duymak gerekir” diyenlerin oranı ancak %17,6 ve “Bu tercihin hakları kanunlar çerçevesinde savunulmalıdır” diyenler ise daha da az: %12,3.

Oysa LGBT olayı ne sapıklık, ne hastalık, ne genetik, ne de tercih. Doğuştan gelen ve ergenlik çağında kendiliğinden ortaya çıkan bir farklı cinsel eğilim. Yoksa, bu kadar baskıya ve aşağılanmaya rağmen insanların kendilerini açığa çıkarmalarını gelin de izah edin.

***

İşte, bu kadar laftan sonra, sadede yani yazının başlığına geliyoruz:

Bazı İslamcı kardeşlerim, LGBT’lere nefret söylemini bırakın.

Çünkü ister evrim teorisi geçerli olsun ister inandığınız yaradılış teorisi (ki, çoğunuzun bu milli maçın mağlubiyetle sonuçlanmasını çok muhtemelen istemiş olduğu bu özel durumda sizin yaradılış teorisini tercih etmeyeceğinizi sanırım), ÇOCUĞUNUZ VEYA TORUNUNUZ EŞCİNSEL DOĞABİLİR.

Çünkü dünyada her türlü canlıda bu farklı durumlar var ve yukarıda da aktarmaya çalıştım, erkek ile dişi arasındaki bu farklı kategorilerin sebebi henüz tam olarak bilinmiyor.

Netice-i kelam:

Bütün bunları okuduktan sonra kendi açınızdan isterseniz “serseri mayın” deyin ama, SİZİN ÇOCUK VEYA TORUNLARINIZ DA FARKLI DOĞABİLİR ve yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Yapmaya kalkarsanız, yapabileceğiniz tek şey, onları bütün bir ömür boyu gizlenmeye mahkum ederek bedbaht kılmaktır zaten.

Onun için, sizin kültürünüzün tabirini kullanarak bir daha söyleyeyim: Hiç olmazsa büyük söylemeyin kardeşlerim.

***

Not: Bugünkü rezil ekonomik ortamda bile “Avrupa bizi kıskanıyor” türünden laflarla kendi kendini tatmin etmeye devam edenler var.

Bu şampiyonluk olayı, tam da “Avrupa bizi kıskanıyor” dedirtecek bir olay.

2023 ortası itibarıyla Ankara’daki sarayının günlük masrafı 28 milyon TL olan ve “İtibardan tasarruf olmaz” sözünün sahibi bulunan CB Erdoğan, şampiyonlarımızı tarifeli THY uçağıyla döndürtmek yerine, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı envanterine kayıtlı 8 uçaktan 1’ini yollayamaz mıydı?

Tabii ki yollayamazdı. Çünkü kendisi de tamamen aynı zihniyete sahip. Dahası, kendisinin bizzat tayin ettiği HSK’nin tayin ettiği savcıların İBB sanat sergisine “halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu”ndan soruşturma açtığı bir ülke burası.


Baskın Oran: 1945 İzmir doğumlu. Uluslararası ilişkiler emekli profesörü. Özellikle azınlıklar üzerine çalışıyor. 1968’de bitirdiği SBF’de (Mülkiye) asistanken 1971 ve 1980 cuntaları tarafından toplam 9 yıl üniversiteden atıldı, her seferinde Danıştay’da kazanarak döndü. 1999-2009 arasında Avrupa Konseyi ECRI nezdinde ulusal irtibat görevlisi idi. Ekim 2004’te Başbakanlık İHDK’nın Azınlık ve Kültürel Haklar Raporu’nu yazınca mahkemeye verildi ve beraat etti. 2006’da erken emekliliğini isteyerek Oxford (2006) ve Harvard’da (2009) dizi konferanslar verdi. Aralık 2008’de Ermenilerden Özür Kampanyası’nı başlatan 4 kişi arasında yer aldı. Nisan 2013’te Kürt Barışı çerçevesinde Akil İnsanlar Ege heyetinde bulundu. Ocak 2016’da 1.128 akademisyenin Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisini imzalayanlardan biriydi. Mülkiye’deki lisansüstü dersleri Temmuz 2016’daki OHAL’den sonra kaldırıldı. 1985’te başlayan haftalık yazıları günümüzde Agos ve Artı Gerçek’de çıkıyor. 90’ı aşkın bilimsel makalesi ve 3’ü yurt dışında da olmak üzere 26 kitabı yayınlandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baskın Oran Arşivi