Beyazın üzerindeki siyahlar!

200 Afrika kökenli futbolcu arasından ya 3 ya da 4’ü parmakla gösterilebilir… Kar yağdığında ise sahadaki herkes beyaz olup çıkıveriyor!

Sözünü ettiğim ‘beyaz’ yeşil zemin üzerine düşen kar taneleri, ‘siyahlar’ ise Türkiye’de top oynayan Afrika kökenli ‘futbol lejyonerleri.’ Irkçı değilim elbette, faşist ise hiç değilim. Sadece başkentte Gençlerbirliği ile Beşiktaş arasında kar yağışı altında oynanan maçta dikkatimi çeken ayrıntı bu… Ne mi?

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu düdüğünü çalıyor, Beşiktaş belki de tüm sezonun en kaliteli futbolunu sergilemeye başlıyor, akabinde de maçın hemen başında Rachir Ghezzal ile golü bulup öne geçiyor. Beşiktaş’ın oyununu bu kez farklı kılan, atılan akıl dolu golden öte organize atakları ve olumlu pas trafiği oluyor. Mükemmele yakın oynayan Valentin Rosier’ye golü kaydeden Rachid Ghezzal eşlik ediyor Adeam Ljajic de onlara ayak uydurmaya çabalıyor. Takımın diğer elemanları da onlardan pek aşağı kalmamaya özen gösteriyor. Beşiktaş bulduğu erken gol sonrası atabileceği diğer pozisyonları öylesine cömertçe heba ediyor ki, doğal olarak şaşırtıyor. Burada da dikkatimi çeken ‘siyah tenli futbol lejyonerleri’ olup çıkıveriyor! Beşiktaş’ta Georges-Kévin N'Koudou ve Bernard Mensah yedek kulübesinde Fabrice N'Sakala ise cezalı, özetle Beşiktaş için önemli üç oyuncu sahada değil. Vincend Aboubakar ile Jyle Larin ise mücadele eden futbolcu topluluğunun içinde. Lakin gerek Aboubakar gerekse Larin ayaklarına gelen topları ‘babalarının paraları’ söylemi bağlamında harcayıveriyor. Üstüne üstlük bu kez ‘yeteri kadar pas alamadılar’ şeklinde mazeretin de geçersiz olduğuna karşılaşmayı izleyen futbol tutkunları tanıklık ediyor. Demem o ki, Beşiktaş’ın ‘kaliteli futbol’ sergilediği dakikalarda Afrika kökenli futbolcuların büyük bölümünün oyuna katkısı olmadığı gibi skoru sekteye uğrattıkları da su götürmez gerçek olup çıkıverdi. Dakikalar ilerliyor önce Vincent Abobakar, ardından da Jyle Larin oyundan alınıyor. O sıralarda da ‘İngiltere’den abim gelmiş’ Cenk Tosun iki gol birden atıp skoru 3-0’e çekiyor. Elbette beklendiği üzere attığı gol sonrası yaptığı ilk eylem de formasındaki armayı öpmek oluyor. Zaten fanatikler de futbolcunun önce gol atıp ardından formasındaki armayı öpenlerini sever, ahlak ve zekilik sonraki ayrıntılar!

Beşiktaş, Ankara’da Gençlerbirliği’ni yenerken dikkat çeken bir diğer ayrıntı da sahadaki hakem faktörü oldu. Nedense Yaşar Kemal Uğurlu bana en fazla güven veren ve yansızlık ihtiva eden hakemlerin başında geliyor. Beşiktaş’ın ikinci golünde ‘ofsayt’ var mı yok mu? Onun kararını da zaten masa başındaki videocular verdi! Skor 1-0 Beşiktaş’ın lehineyken kaleci Ersin Destonoğlu’nun yaptığı kurtarışı es geçmek de haksızlık olur…

Gençliğimize tekabül eden Cumhuriyet Gazetesi yıllarında Hilmi Türkay ile birlikte ten rengi biraz esmer olan Arif Kızılyalın’ı ‘Afrika kökenli fotbolcu’ kandırmacası ile kulüplere pazarlama ütopyamız vardı! Epey gülerdik, tabii ki Arif de dahil olmak üzere. Hatta daha da inandırıcı olması için ‘acaba biraz da biz mi boyasak’ diyerek takılırdık. Sadece Beşiktaş’ta değil ligin çok sayıda takımında forma giyen Afrika kökenli futbolcuları izleyince ‘hiç de kötü fikir’ olmadığını görüyorum! Çoğu salt ‘transfer yapmış olmak için’ kadroya katılan oyuncular… 200 Afrika kökenli futbolcu arasından ya 3 ya da 4’ü parmakla gösterilebilir… Kar yağdığında ise sahadaki herkes beyaz olup çıkıveriyor!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Asena Özkan Arşivi