Bitse de gitsek!

Karşılaşma öncesinde Beşiktaş'ın kadrosuna baktığımda durumu biraz garipsemiştim!

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu karşılaşmanın kaderine etki edecek hata yaptı mı? Hem 'evet, hem 'hayır'!.. Gökhan Gönül'ün Umut Bulut'un formasını çektiği ve hakemin görüp, süzemediği pozisyon kart ile serbest atışı gerektiriyordu. Bu maçın skorunu etkiler miydi? 'Müneccim' değiliz sadece gördüklerimizi 'yansız' ve de 'objektif' olarak aktarmakla yükümlüyüz. 'Yansız' demişken, devam edelim;

 Karşılaşma bittiğinde, söz konusu pozisyon hakkında yanılgıya mahal vermemek için Beşiktaş'ın 'efsane kadrosundan' bir, iki futbolcuya telefon ettim. Tekinden aynı şeyi duysam 'neyse' deyip geçiştirecektim ancak ikisinden birden "Bu futbolun nesini izleyeyim? Arada Barcelona maçına bakıyordum, göremedim" benzer yanıtını alınca, Beşiktaş'ın sadece kazandığını, buna karşın ortaya koyduğu futbolun vasatı dahi bulamadığı öngörüsünde uzlaşıverdik.

 Zaten karşılaşma öncesinde Beşiktaş'ın kadrosuna baktığımda durumu biraz garipsemiştim! Teknik direktör Şenol Güneş'in üretkenlikten uzak, durgun, isteksiz ve sıradan oyununa karşın Oğuzhan Özyakup'u  direkt sahaya sürmesi, pek akla yatkın gözükmemişti tabii ki salt benim gözlerime! Şenol Güneş'e sorarsanız 'onlarca' mazeret üretebilir aynı soruyu bize yöneltirseniz de Oğuzhan Özyakup'un güncel futboluyla Beşiktaş için 'handikap' oluşturduğunu savunuruz. Sahaya dokuz yabancı futbolcuyla çıkan Beşiktaş'ta iki Türk oyuncu kontenjanı mevcuttu ve sanıyoruz Şenol Güneş bir kontenjanı Oğuzhan Özyakup ile kullandı! Beşiktaş'a iki şampiyonluk kazandırmış bir teknik direktörün o kadar da ayrıcalığı olsun artık. Kriter olarak skor tabelasına alırsak; 'Beşiktaş zoru başardı, üç puanı kazandı' ya da eşdeğerde bir başlık kullanmak gerekli. Objektif irdeleme de ise 'Beşiktaş kazandı ama alışagelmiş baskın futbolunu yitirdi' yorumunu yapmamız kaçınılmaz. Fenerbahçe maçında sinyali vermişti takımdaki yorgunluk, aksamalar Kayserispor maçında da sırıtıvermeye başladı. Futbolculara kızmak olası mı? Buradan bakınca pek değil. Yerlisinin sorgulaması 'Euro üzerinden anlaştık şimdi alacaklarımı TL'nı mı çevirecekler?' ecnebisininki ise 'Acaba geciken taksitleri ne zaman öderler?' şeklinde...

 Beşiktaş'ın birinci golünü Vagner Love attıysa da attıran Ricardo Quaresma oldu. Quaresma'nın attığı golün hazırlayıcısı ise Gökhan Gönül. Beşiktaş'ın giderek sıradanlaşan futbolunda zaten tek estetik hareketler Portekizli futbolcudan geliyor. Kimi zaman 'bencil' ve de 'hırçın' tutumu ile ön plana çıkıverse de Ricardo Quaresma'yı izlemek sanıyorum sadece Beşiktaşlısına değil tüm futbol tutkunlarına keyif veriyor. Keyif almayanlar ise skoru büyük oranda garanti altına aldıktan sonra sahada koşturan futbolcular oluyor genelde. Beşiktaş ile Kayserispor arasındaki maçta da öyle oldu...

 Yetmiş birinci dakika iki farkla öne geçiyorsun geriye kalıyor yirmi dakika, bunu bir de beş dakika ilave zamanı ekle, al sana gereksiz bir yirmi beş dakika! 'Bitse de artık evimize gitsek' ruh hali sahaya yansıyınca da hangi takım, hangi futbolcu olursa olsun izlemek işkenceye dönüşüveriyor. Değil sahada artık yedek kulübelerinde dahi 'kendimi göstermeliyim' diyebilecek genç futbolcu mevcut değil ki... Karşılaşmaların bitiminde açın yayıncı kuruluşun yaptığı röportajları izleyin. Ağzını açan 10 futbolcudan 5'i İspanyolca, 3'ü Portekizce, 1'i İngilizce, 1'de Sırpça konuşuyor. Neyse ki biz buradan Türkçe ahkam kesmeye devam edebiliyoruz! Beşiktaş kazandı mı, kazandı. Bu kadar eleştir niye. İşimiz bu...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Asena Özkan Arşivi