Tutucu, gelenekçi ve de katı muhafazakar kimliğiyle nam salan İspanya'nın faşist diktatörü General Francisco Franco'ya benzetilen, Portekiz’in ‘light faşist’ olarak tanımlananın diktatörü Antonio de Oliveira Salazar geldi aklıma, iktidar destekli Başakşehir’in Beşiktaş’ı yenmesinin ardından. Portekiz’i tam tamına 41 yıl tek başına yöneten Salazar, bunun sırrının ‘3 F’ olduğunu itiraf etmişti, bilindiği gibi. Futbol, Fiesta, Fado… Bizde Fado’nun yerini ‘damardan’ verilen acılı arabesk almış durumda, Fiesta’da denilen eğlence şekliyse düğün salonlarında, olmadı televizyonlardaki abuk subuk, ipe sapa gelmez programlarla çözülüyor. Futbol kısmına gelince işler fazlaca karmaşık!
Türk insanı uzunca bir süredir futbol ve yerli dizilerle uyutulmakta. Yerli dizilerin sonu gelmeyecek gibi gözüküyor ancak iktidar için futbol bir uyutma yöntemi olmaktan hızla uzaklaşıyor. Bir yanda futbol federasyonun ‘tutarsız’ kararları, diğer yanda hakemlerin gelen emirler doğrultusunda çaldıkları ya da çalmadıkları düdükler ve tabii bir de Trabzonspor’u destekleyen hem Hazine ve Maliye Bakanı hem de ‘Damat’ Berat Albayrak… Arada kalanın canı çıksın!
Başakşehir’in Beşiktaş’ı Demba Ba’nın golüyle yenmesinin tüm bunlarla ne ilgisi mi var? Beşiktaş bu yenilgiyle şampiyonluk umudu bir yana, ligi ilk 3 basamakta tamamlama şansını büyük oranda yitirdi. Beşiktaş hedefini yitirince tribünleri dolduran taraftarı sizce çekirdek çıtlatıp, sessizce maç mı izleyecek? Ya da futbolla uyumaya devam mı edecek? Beşiktaşlılar, Başakşehir yenilgisinin ardından uyandılar ve memlekette futbolun ‘ayak oyunundan’ ibaret olmadığını çok daha iyi kavramaya başladılar. Bunu da iktidar düşünecek! Zaten Gezi’den bu yana ‘mimli’ olan Beşiktaş tribünleri oldukça öfkeli!..
Yanlısının da yansızının da Sergen Yalçın’dan ‘hokus pokus’ beklediği bir de maç var tabii! Fikret Orman ile ‘iki adamı’, Beşiktaş’ı 7 yılda ‘hallaç pamuğu’ bağlamında atacak bir yönetim gelecek sorunları kökünden çözecek, takımın başına bir teknik adam getirecek Beşiktaş tarih yazacak… Hadi oradan… Bu takımla ilk iki maçtaki yengi fazlaydı bile! Sergen Yalçın ne yapsın?
İleri uçtaki gol umudun Burak Yılmaz adındaki oyuncu ise kim ne yapabilir? Adamı bir de takım kaptanı yaptılar giderayak. Belki Burak Yılmaz işleyen bir takımda bu kadar sırıtmaz ama şu sıralarda ‘Ben bu takıma ayak bağı oluyorum’ diye bas bas bağırıyor sahadaki futboluyla. Sergen Yalçın, Jeremain Lens’ten savuma oyuncusu yapması çocukken benim ‘tahtadan tüfek keçi bokundan da fişek’ yapmamla örtüştü! Hele hele Caner Erkin’i tamamen savunmaya yönelik oynatması, Beşiktaş’ın oyununa direkt sekte vurdu… 38 yaşındaki Atiba Hutchinson için söyleyecek söz bulamıyorum ve bu nedenle de sadece onu alkışlıyorum. Profesyonellik bu olmalı…
Beşiktaş için lig bitti, kupa zaten daha önce bitmişti. Sevgili Sergen Yalçın, gel gençliğini anımsa ve kalan maçlarda kaleyi genç Utku Yuvakuran’a teslim et. Abdoualy Diabi, Muhammed Alneny, Tyler Boyd, N’Koudou yerine gençlere şans tanı. Geçmişte sana tanındığı gibi…
