Bir yanda umutla enkazın altından gelecek sesi bekleyen çaresizler diğer yanda golün coşkusunda seslerini sonuna kadar çıkarmaya hazır futbol tutkunları. Futbol acımasız oyun… Ne ölümü, ne acıyı, ne kederi, ne depremi takar. Sahadaki takım için her zaman bir umut vardır enkazın altındaki yaşamlardan umut kesilse de! Ancak fanatikler için böylesi günlerde dayanışma esastır. (Örnek: Göztepe taraftarlarının İzmir’de kurduğu yardım standına, Sakaryaspor ve Boluspor taraftarları giyim, yiyecek ve hijyen malzemesi gönderdi. Sakaryaspor taraf grubu ayrıca yardım TIR'ıyla İzmire gelerek, dayanışma örneği sergiledi.) Gel de alkışlama…
Beşiktaş, boş tribünler önünde Malatyaspor’u İnönü Stadı’nda 1-0 yendi ve nefes aldı. Aslına bakarsanız sezon başından bu yana yerdiğimiz benim gibi bazılarımızın da yerden yere vurduğu Beşiktaş, Malatyaspor karşısında iyi oynadı. Hatta ve hatta sahadaki baskılı oyunu 4 ya da 5 gol atacağı önyargısına neden oldu. Gelin görün ki ‘sidik zoruyla’ karşılaşmayı attığı tek golle kazandı. 4 ya da 5 gol atsaydı da üç puan alacaktı elbette ancak o zaman oyuncuların özgüveni pekişecekti. Sahada mücadele eden Beşiktaşlı futbolcular bunun bizden çok daha farkındaydı elbette ki. Bireysel değil takımı irdelediğimizde ortaya çıkan gerçek zamana gereksinimleri olduğu yönünde.
Futbolun da müzik gibi tınısı evrensel ama değişik ülkelerden, farklı kültürlerden gelenlerin ‘bütünü’ oluşturmaları süreç alıyor. Sergen Yalçın’ı eleştirmek yine kolaya kaçmak olur. O bile kadroya katılan yeni oyuncuların yetileri hakkında tam bilgi sahibi değil. Hangisi küser, hangisi bireysel oynar, hangisi takım oyunu oynar ve hangi biri takımı, forması için oynar? Gel de çık işin içinden…
Ha bir de içlerinden sadece para için oynayanı bulup çıkarmak gerekiyor ayrıca! Beşiktaş’taki bu canlılığın ardında başkanın çabasıyla tüm alacakların ödenmesi mi var bilemiyorum lakin aylardır maaşlarını alamayan kulübün emekçilerine de yazıldığı-çizildiği gibi ödemeleri yapıldıysa kendisini kutluyorum ve bir daha ‘ağlak başkan’ demiyeceğimin sözünü veriyorum. Sorunlarla boğuştuğumuz şu günlerde futbol yazmamın anlamı yok ama bizi düşen görev de bu…