Hayatlarında hiç yurt dışına çıkmamış olanların çok müstesna tespitleri vardır:

-Bizim ülkemiz dünyanın en güzel ülkesidir!

-Mesela hangi ülkelerden daha güzeldir?

-Bilmem… Hepsinden!

İnsan bu beyin boşluğu karşısında kendinden geçebilir. Ne güzel bir kendinden geçme halidir bu. Hiçbir şey içmeye de gerek yoktur.

İmrenilecek bu zekâ seviyesi sayesinde mutluluk okyanusu içinde yüz yüzebildiğin kadar. Belki bir ıssız adaya bile çıkabilirsin. Kimse tutamaz seni.

Bilgi edinme zahmetine girmeden fikirler zirvesinde kendine şahane bir mevki bulabilirsin.

Oradan ülkene bakınca ne büyük güzelliklere sahip olduğunu görebilirsin.

Yeter ki o seviyelere ulaş bir kere…

Arzu edilen beyin boşluğuna erişmiş birinin gözlükleriyle bakınca "hakikatten ha" diyebiliyorsunuz:

-Ulan bu memlekette şahane şeyler oluyor be!

Mesela Ayasofya açıldı.

Kapalı mıydı? Bilmiyorum. Ben sadece söylenenlere bakarım. Açıldı dendiğine göre demek ki kapalıymış.

Bu sayede dünyanın en kanlı terör örgütlerinden bir olarak kabul edilen Taliban "turistik bir ziyaretçi" şekilde İstanbul’a geldi. Hiçbir yeri bombalamadılar!

Kafa kesmediler.

Sadece bayrak açtılar, fotoğraf çektirdiler.

Afganistan Dışişlerinin ödü patladı. Böyle gösterilere izin vermeyin dedi. Geri ülke ne olacak ki? İfade özgürlüğüne hiç saygıları yok!

Oysa bizim ülkemiz dünyanın en güzel Türkiye’si olarak ifade ve basın özgürlüğüne büyük önem veriyor. Taliban’ın Ayasofya’yı havaya uçurmadan çıkıp gitmesini saygıyla karşılıyor. Bunun bir "keşif gezisi" olduğunu düşünenler olabilir. Hani ilerde bir gün kalabalık bir anda canlı bomba eylemiyle, demokratik taleplerini dile getirebilirler!

Eğer böyle yaparlarsa onlar hakkında da bir şikâyet başvurusu olursa Taliban üyeleri de ülke sınırları dışına çıkmamışlarsa, derhal ifadeleri alınıp yargılanmaları için tarih verilir. Kaçmayacaklarına dair söz alıp serbest bırakılabilirler. Netice itibarıyla ümmet mensuplarıdır.

Bizim ülkemizde Taliban, IŞİD, Boko Haram, El Nusra, İBDA-C türü "demokratik" kitle örgütleri için ifade özgürlüğünün ucu bucağı yoktur. Kendilerini istedikleri gibi ifade edebilirler.

Radikal dinci örgütler kendilerini ifade ettikçe, onlara karşı çıkanlar ifade verirler!.. Bu da ülkemizin ayrı bir özelliğidir.

Terör örgütleri için devlet katında son derece "sevecen" tanımlamalar yapıldığı çok olmuştu:

-IŞİD bir terör örgütü değil. Onlar öfkeli gençler!...

Sadece "Öfkeli gençlerin" öfkeleri bir türlü bitmiyordu.

Görüldüğü gibi uygun bir mevzii pardon mevkii edinip, yan gelip yatınca bakış açınız bambaşka oluyor:

-En güzel ülke Türkiye!