Erdoğan adım adım geriliyor mu?

Kavala’nın akşam tekrar başka bir dosyadan tutuklanmasının Erdoğan ile bir ilişkisi olduğunu zannetmiyorum.

Erdoğan’ın şahsıyla ilgili yazı yazmak hiç hoşuma gitmiyor; hatta içinde özel isim geçen yazı yazmaktan da hoşlanmıyorum ama burası Türkiye, sevmediğiniz işlerden kaçmanın da bir sınırı oluyor.

18 Şubat günü (Gezi davası karar günü ve Kavala’nın tutuklanması) yaşananların çok iyi analiz edildiği kanısında değilim.

Dün (25 Şubat) Gezi davasının gerekçeli kararı açıklandı ve, bir traji-komik film gibi, yaklaşık üç senedir tutuklu bulunan Kavala için "Gezi’yi finanse ettiğine yönelik somut delile rastlanmadı" dendi, beraat etti, tahliye edildi ama sonrası malum.

Üç senedir tutuklu bulunan Kavala için bu kararlar nasıl yazıldı?

Rand Corporation raporu ve İdlib’de yaşananlar bir panik halinde Erdoğan’ı batıya, en azından şimdilik, yanaşmaya mecbur kıldı galiba.

Şunu görelim, Erdoğan öyle bir profil vermek istemiyor, daha bir ilkeler adamı gibi durmak istiyor ama kanımca olağanüstü bir pragmatizm hâkim siyasi manevralarına.

Ve, eline geçen bu fırsatı, batıya bir çiçek atma fırsatını Kavala davasında yakaladı ve kaçırmadı bu fırsatı; bilmediğim, bilemeyeceğim hatta bilmek de istemediğim mekanizmaların devreye girdiğini ve 18 Şubat’ta beraat ve tahliye kararının çıktığını düşünüyorum.

Burada sorun Anayasa 138’in ihlalinde ve bu ihlale izin veren hâkimlerde.

Yakın bir gelecekte 18 Şubat günü neler yaşandı daha detaylı öğreniriz muhtemelen.

Umarım bütün bunlar doğru değildir, hâkimler 18 Şubat günü ilk kararı nedamet sonucu almıştırlar.

Ben bu kararın ülkenin yüksek yerlerinden gelen rüzgârla alındığını düşünüyorum.

Ancak, altı-yedi saat içinde bir şeyler oldu ve tamamen hukuk dışı yöntemlerle Kavala tekrar önce gözaltına alındı, sonra da tutuklandı.

Kavala’nın akşam tekrar başka bir dosyadan tutuklanmasının Erdoğan ile bir ilişkisi olduğunu zannetmiyorum.

Birileri, aklıma gelenleri isimlerle yazsam doğru olmayabilir, Ergenekon-Vatan Partisi-AKP’nin bir kesimi ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum ikinci kararın.

Ancak, bu işin arkasında kim olursa olsun, bu gelişme (!) kanımca zorunlu olarak, ilk kez birilerinin sabah yaptığından çark etmesi anlamına geliyor.

Demek, birileri, Erdoğan’a rağmen bu kararı (gözaltı ve tutuklama) aldırabiliyor Türkiye’de, "Erdoğan adım adım geriliyor" derken muradım da bu.

Kimse akşam saatlerinde Erdoğan’ın yaptığı çıkışları, beraat ve tahliye kararını eleştiren çıkışları, yanlış yorumlamasın; egosu çok yüksek Erdoğan bir ittifak karşısında geri adım attı ve bunu tevil etmek için de bu çıkışları yapmak zorunda hissetti kendini.

Kısmen başarılı da oldu bu çıkışında, toplumun önemli bir bölümü Erdoğan’ın beraat ve tahliye kararını eleştirdiğini ve geri aldırttığını zannetti.

Peki, o zaman, sabah alınan o ilginç karar nasıl üretildi?

Avukat Turgut Kazan bile daha yeniden tutuklama kararı gelmeden saatler önce kendi müvekkilinin tahliyesi karşısında "Bu karar bir yargı kararı olamaz, bir siyasi karar ama niteliğini anlayamıyorum" dedi.

Ben anladığımı zannediyorum.

Ancak, burada önemli olan, Erdoğan’ın belki de ilk kez bu kadar açık bir biçimde arkasında durduğu kararın tersini savunmak zorunda kalmasıdır.

HSK’nın sabahki kararı üreten üç hâkim için soruşturma kararı vermesi ise daha da karışık; ya onlar da ne olduğunu anlamadılar ya da Erdoğan’ın geri manevrasını meşrulaştırmaya çalışıyorlar; bu soruşturmadan bir şey çıkacağını zannetmiyorum çünkü bu üç hâkim konuşursa işin ucunun nerelere gideceği belli olmayabilir.

Bu satırları yazarken izlediğim bir Türkçe kanalda Bakü’ye giden Erdoğan’ın basın toplantısı var, Fox TV çalışanı bir gazeteci Erdoğan’a "birkaç tane şehit" ifadesini soruyor, Erdoğan da yanıt olarak "Fox TV önce kendine baksın" mealinde bir yanıt veriyor.

İşler buralara kadar geldi ise durum çok ama çok vahim demektir.

Ancak, 18 Şubat akşamı o sabah Erdoğan’ın muhtemelen arkasında olduğu kararı kimler nasıl terse çevirebildiler?

Kimdir bu kişi ve kurumlar?

Güçleri bu kadar mı fazla?

Bu gücü nerelere kadar kullanacaklardır önümüzdeki günlerde?

Erdoğan herhalde altı saatte fikir değiştirmemiştir.

Bu işi gerçekten merak ediyorum, çok yakında öğreniriz muhtemelen.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi