Ragıp Zarakolu

Ragıp Zarakolu

Göteborg Kitap Fuarından

Corona salgını sonrası gerçek anlamda ilk açılan bu yılki fuarda büyük bir katılım ve coşku vardı. Girişte de kuyruk!

4 yıl sonra yeniden kitap fuarı. Ülkede ilk kitap fuarı 12 Eylül’ün karanlık günlerinde adeta ışık, umut ve direnç sundu bizlere. Bella Çav çalmıştık da stantta, millet bir acaip olmuştu. Ama kısa tuttuk. Bir süre sonra birileri dolanmıştı tarayan gözlerle hemen koridorda.

En başından, 1982’den itibaren İstanbul’da TÜYAP Kitap Fuarına katıldık. Sadece bir yıl katılamadık sorumlu editörümüz ANZ, Mete Tunçay’ın Eski Sol kitabından dolayı 1984’de hapiste olduğu için.

30. yılında İstanbul Kitap Fuarının anısına, en başından itibaren katılan yayınevlerini kapsayan bir anı kitabı çıkarılmıştı. 29 yılda kaldığımız halde, hapisliği meşru mazeret kabul edip, TÜYAP bizi anı kitabına kattı.

İstanbul kitap Fuarının 10. Yılında, yani 1991 yılında, 1967’den sonra ilk kez pasaport alabildiğimde ilk gittiğim yerlerden biri Frankfurt Kitap Fuarı olacaktı.

Ve 1995 yılında Norveç’in başkenti Oslo’da kitap fuarına Ahmet Altan ile birlikte gitmiştik. Ben o sırada hapiste olan İsmail Beşikçi için konuşmuştum. O sırada Ahmet Altan’a Atakürt yazısından dolayı dava açılmıştı. Oslo’da bir daha kitap fuarı olmadı.

Geri dönerken uçak değiştirdiğimiz Amsterdam’da aziz dostum, Yunanca mütercimi Osman Bleda’yı ziyaret edeyim deyip, aldığım Gustav Klimt reprodüksiyonunu Ahmet Altan’a emanet edip uçağı terk etmiştim.

Yunan edebiyatından ne harika kitaplar yapmıştık Bleda ile. Çerkes edebiyatından ilk tercümelerden birini hazırlamıştık.

Osman Bleda kayıp. Yirmi yıl kadar önce bunalıma girip, Amsterdam’daki evini, kitaplarını bırakıp Güney yollarına düşmüştü. En son haber Malta’dan gelmişti. Sonrası meçhul.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ve Frankfurt Kitap Fuarının  50. Yılında, ANZ, Dünya Yayıncılar Birliği Ödülü aldığında, Fuarın Harmonia salonundaki ödül törenine gelmesine ne kadar sevinmiştim Osman Bleda’nın. Ali Ertem ve Selay ağırlamıştı onu evinde.

Ödül töreninde, Salma Rushdie’yi yayınladığı için suikaste uğrayan Norveç PEN Başkanı William Nygard, Fransız Kültür Bakanı Jacque Lang, Uluslararası Yayıncılar Birliğinin duayeni Stamburski konuşma yapmıştı. Pasaport alamadığı için ANZ’nin gıyabında !

28 Şubat günleriydi ne de olsa!

Tüm Skandinavya’yı temsil ettiğni söyleyebileceğimiz Göteborg Kitap Fuarında daha önce Yasak Kitaplar Sergisi açmıştım.  Aynı yıl Türkiye Yayıncılar Birliğine ödül verilmişti.

Corona salgını sonrası gerçek anlamda ilk açılan bu yılki fuarda büyük bir katılım ve coşku vardı. Girişte de kuyruk!

Misafir ülke Güney Afrika idi. Açılan birçok sergiden biri Portekizli Nobelli yazar Samarago’ya ilişkindi. Batı Sahra standının olmasına çok sevindim. Hey gidi 70’li yıllarda çevirdiğim Polisario kitabı.

İlgimi çeken sunumlardan biri, İngiliz tarihçi Antony Beewor’un yeni çıkan kitabı Russia/ Revolution and War / 1917-1921‘a (Rusya / Devrim ve Savaş) ilişkin kendi söyleşisi idi.

Pirat Yayınevi İsveç’in önemli yayınevlerinden. Adı Korsan!

Pirat yazarlarından Jan Guillou kitaplarını imzalıyordu stantta. İsveç’in son hapisteki yazarı diyebilirim. 1973’de! Can Dündar gibi "casuslukla" suçlanmış. Çok kitabı var ama, Türkçe’de sadece Kızıl Tetik, Doğan Kitap 2004’de yayınlamış. Bence Demokratik Terörist kitabı bize çok uyar!

Jan Guillou son kitabı Cehennem Meleklerini Öldüren‘ i  imzalıyor

İfade Özgürlüğü Meydanında katıldığım panelde ise, İsveçli yazar ve gazeteci Marit Kapla,  İsveçli Idéhistorya doçenti Klas Grinell ile ülkede Düşünce ve İfade Özgürlüğünün durumunu tartıştık.

Bu arada Tahir Elçi’yi beraat ettiren ve bu nedenle bir kaç gün sonra meslekten atılan hakim Ramazan Güzel ve eşi ile  tanışmaz mıyım?

Benden önceki panelde ise Ukrayna’yı konu alan Under Ukrainas Öppna Himmel / Röster ur ett Krig (Ukrayna’nın Açık Seması Altında /Bir Savaştan Sesler) adlı bir antoloji üzerinden Ukrayna edebiyatından yeni sesler yansıdı. Antolojinin editörleri Kholad Saghir ile Mikael Nydahl ve çevirmen Daniel Gustsson konuşmacıydı. Ve iki genç Ukraynalı ozandan ise şiirleri Ukrayna dilinde ve İsveçce dinledik.

Bu arada Klas Grinell’in Türkiye’ye giriş yasağı olduğunu öğrendim. Geçmişte İsmail Beşikçi’nin tabu bir konuyu incelediği için başına gelmedik kalmamıştı. Tabu konular zaman içinde değişiyor. Grinell’in de anlaşılan, 2017’de yayınlanan Gülenismen och Turkiet / Imamen, kuppen och tjänarna  (Gülencilik ve Türkiye / İmamlar, Darbeler ve Hizmet Erbabı) adlı kitabı sorun yaratmış.

Kurdo Baksi de Fuarda yeni çıkan Ögren Wanger ile birlikte editörlüğünü yaptığı, Apartheid Swerige / Om segregationnens konsekvenser (İsveç’de Apartheid / Ayrımcılığın Sonuçları) kitabının sunumu yapıldı. Kurdo Baksi, ayrıca bir panelde Expressen Gazetesi editörü Karin Olsson ile "İsveç, Gui Minhai ve Dawit İsaak’ın özgürlüğü için yeterli çaba harcıyor mu?" konusunu tartıştı. , Fuar yöneticisi Frida Erdman ise, Gui Minhai’nin Duvara Bir kapı Çizdim Parmağımla adlı kitabından şiirler okudu.

Sunumu yapılan önemli kitaplarda biri de Dick Harrison’un Imperiernas Fall / Fran Akkad till USA (İmparatorlukların Çöküşü /Akkad’dan ABD’ye). Dünya hali üzerine çok iyi ipuçları veren bir kitap.

Frankfurt ve İstanbul gibi burada da seminerler bir katalog! Mümkün değil yetişmek.

Bu arada Uppsala Üniversitesinde hocalık yapan ve İran’a döndükten sonra İslam Devrim Mahkemesi tarafından tutuklanarak Evin zindanına konulan Dr. Sadigheh Vasmaghi’nin Exile or Prison (Sürgün Yada Hapishane) kitabını edindim.  Yüreğimiz onunla.

Benim panelden resim

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ragıp Zarakolu Arşivi