“Gözleri çıkarılmış bir ama gibi...”

Küresel Organize Suç Endeksi’nde Türkiye, 193 ülke arasında 12. sırada.. OECD’nin araştırmasına göre de okuduğunu anlama yeteneğine sahip olmayanların, nüfus içindeki oranı yaklaşık %39. Azmanlaşan uyuşturucu ve çöken eğitim. Gerisini siz tahayyül edin

Çelikten bir el boğazımızı her gün biraz daha sıkıyor gibi…

Geldiğimiz noktada gideceğimiz bir yer kalmamış gibi…

Siyasal zihniyet ülkeyi kezzapla emzirir gibi…

xxxxxx

Maaşa bağladığı polisten bilgi alarak Caddebostan’da rakip çete reisini kurşunlayarak öldüren mafyayı gördük…

Vadi İstanbul’daki lüks lokantada çoluk çocuğa aldırmadan alenen çatışan yabancı mafyaları gördük…

Memleketi mekân tutan baronları görüyoruz…

O baronlarından birinin villasının bahçesinde ceset arandığına da şahitliğimiz var…

Savcıların “uyuşturucu baronu” olmaktan tutuklanması da yaşandı…

Uyuşturucu müptelası çocukların annelerinin kafasını kesip sokağa attığı bir ülkeye dönüşmemizin dehşetiyle de sarsıldık…

Ama polisle çatışmaya giren uyuşturucu tacirlerine galiba ilk kez rastlıyoruz.

xxxxxxx

İstanbul’un göbeğinde, Kağıthane’de, Hamidiye Mahallesi Ferman Caddesi üzerinde oturmakta olan uyuşturucu satıcıları baskına gelen polise uzun namlulu silahlarla ateş açıp 37 yaşında, iki kız çocuğu babası polis memuru Hakan Telli’yi öldürdü.

Bir diğer memuru da ağır yaraladı.

Katil zanlılarının 17-18 yaşlarında olduğunu bilmek de vardığımız yeri ve gideceğimiz bir sonraki durağı anlatmakta sanki.

xxxxxx

Siz “süblimimal mesaj” okuyacak kadar kabiliyetli savcılara rağmen onca zamandır Kolombiya’dan İzmir’e gidecekken yakalanan 4.9 ton kokainin hangi adrese gönderildiğini bulmuyorsanız, yaratılan canavarın şimdi ejderhaya dönüşeceğini de peşinen de kabul etmiş olursunuz.

4.9 ton kokainin gönderildiği adres belli olmadı ama önceki gün uyuşturucu tacirlerinin vurduğu Hakan Telli daha önceleri rahatça KHK’lı ilan edildi.

Zar zor geri döndü…

Ve uyuşturucuya bulaşmış ve insan öldürmekten çekinmeyen çok genç yaştaki katiller tarafından öldürüldü.

xxxxxx

Sık sık hatırlatıyorum…

Küresel Organize Suç Endeksi’nde Türkiye, 193 ülke arasında 12. sırada.

Birleşmiş Milletler Raporunda ise dehşet verici bir tespit var… Rapor’da, “Türkiye’de devletin suç örgütleriyle arasına yeterince mesafe koymadığı” belirtiliyor.

Ve şu ürpertici teşhis konuyor:

Türkiye’de mafyatik yapılar her zamankinden daha fazla devlet içerisinde yer alıyor.

Türk hükümeti, altın ve petrol ticareti, insan kaçakçılığı ve silah kaçakçılığı gibi belirli suçları sık sık kendi ikbali ve siyasi amaçları için kullanıyor.”

xxxxxx

Raporun Türkiye bölümünü her gün birkaç kez okumalı:

Eroin, Türkiye’deki uyuşturucu ticaretinde açık ara birinci sıradadır.

Türkiye’nin, en önemli eroin üreticisi Afganistan’a yakın olması, ayrıca Avrupa ile Ortadoğu’daki önemli tüketici pazarlarına yakınlığı, Türkiye’yi eroin ticaret zincirinde önemli bir geçiş noktası haline getirmiştir.

Türk organize suç çeteleri, Avrupa’ya toptan eroin ithalatını büyük oranda kontrol ediyor.”

xxxxxx

Uzmanlar, “bir toplumun yüzde 4’ü uyuşturucu illetinin kurbanı olduktan sonra o toplumun kendi kendini sağlıklı bir şekilde idame ettirmesi mümkün değil” diyorlar.

Ama bir ülkenin geleceğini sadece uyuşturucu yok etmiyor…

Eğitimin ölmesi de benzer sonuçlara yol açabiliyor.

xxxxxx

Bu sene üniversite imtihanına giren lise mezunu öğrencilerin performansı da uyuşturucunun ülkeyi esir alması kadar tehlikeli.

Geçen gün yaklaşık 100 bin adayın sıfır puan aldığı üniversiteye giriş sınavında sadece bir soruyu doğru işaretleyenin burslu olarak bir vakıf üniversitesine, 2 neti olanın ise devlet üniversitesine yerleştirildiğini okudum…

Alan yeterlik testinde, yani adayların güçlü olduklarını düşündükleri, tercih ettikleri dallarda ortaya çıkan ürkütücü tabloyu da biliyoruz:

24 Türk Dili ve Edebiyatı sorusunda, ortalama doğru sayısı 5.7.

40 matematik sorusunda ortalama doğru sayısı 7.6.

Daha somut bir anlatımla “Türk Dilinden ve matematikten aşağı yukarı 100 üzerinden ancak 20, 10 üzerinden 2 alabilen bir lise mezunu profili…”

xxxxxx

Sorun sadece lise eğitiminin yufkalığı, üniversitelerin bir işe yaramaz hale düşürülmesi değil…

Daha da derin.

OECD’nin bir araştırmasına göre Türkiye'de okuduğunu anlama yeteneğine sahip olmayanların, nüfus içindeki oranı yaklaşık %39.

Gerisini siz tahayyül edin.

xxxxxx

Azmanlaşan uyuşturucu ve çöken eğitim… Çürümenin çığlığı bu.

Ve bunu görmezden gelen bir devlet, aldırmayan bir toplum.

Türkiye “gözleri çıkarılmış bir ama gibi…”

Ülkeyi kezzapla emzirir gibi davranan siyasal iktidarın da hedefi buydu galiba…

Başarılmışa benzemekte.


Mehmet Altan: İlk imzası 15 yaşında yayınlandı. 20 yıl Sabah,6 yılda Star gazetelerinde baş yazarlık ve yazarlık, televizyon programcılığı ve yorumculuk yaptı. 30 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yaptı.1993 yılından beri profesör. Yayınlanmış 40 civarında kitabı var.15 Temmuz sonrası Anayasa'nın 19.,26. ve 28. maddeleri yok sayılarak tutuklandı.21 ay cezaevinde kaldı. AYM,AİHM ve Yargıtay kararları ile hak ihlaline uğradığı saptandı. 29 Ekim 2016 tarihinden beri KHK'lı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Altan Arşivi