Yıl 2010: Birisi giderken diğeri geliyormuş…

Günümüz dünyasında sosyal medya kullananlar ile basılı medya takipçilerini kıyaslamaya gerek yok artık. Sosyal medya neredeyse tüm hayatı ele geçirdi.

Uzaklardan gelen bir tren ile aksi yöne giden diğeri bir anlığına yan yana gelir ve sonra hızla yollarına devam ederler ya…

O gürültülü hız karşısında irkilirsiniz.

O bir anlık şaşkınlık sonrasında iki tren de ters istikametlerde birbirlerinden uzaklaşırlar.

Galiba 2010 yılında basılı medya ile sosyal medya ya da dijitalleşmenin durumu, iki trenin o bir anlık kesişmesine benziyormuş.

Birisi geçmişe giderken, diğeri geleceğe doğru hızlanıyormuş.

xxxxxx

15 yıl önceye gidelim.

2010 yılında basılı medyanın durumu nasıldı?

TÜİK rakamlarına dayanarak önce sayısal bir analiz yapalım.

Türkiye’de 2010 yılında 6459 gazete ve dergi yayımlanmış,

Bu, 2009 yılına göre 2010 yılında gazete ve dergilerin sayısının % 6,4 artmış olduğu manasına geliyor.
Bu yayınların % 57’sini dergiler oluşturmuş.

xxxxxx

2010 yılında yayımlanan gazetelerin % 90’ı yerel, % 3,3’ü bölgesel ve % 6,7’si de ulusal yayın yaparken, dergilerin % 35,8’i yerel, % 7,2’si bölgesel , % 57’si de ulusal yayın yapıyormuş.

Genel olarak bakıldığında ise gazete ve dergilerin % 59,1’i yerel, % 5,5’i bölgesel ve % 35,4’ü ise ulusal yayın yapmaktaymış.

xxxxxx

Tirajlara gelince…

2010 yılında gazete ve dergilerin toplam tirajı 2009 yılına göre % 13,4 artmış.

2010 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 2 571 694 304.

Bu tirajın % 94,6’sını gazeteler oluşturmaktaymış.

xxxxxx

Gazetelerin yıllık toplam tirajının % 90,1‘ini günlük gazetelerden oluşmakta…
Dergilerin ise yıllık toplam tirajının % 47,4’ü aylık, % 19’u ise haftalık dergilerden oluşuyor.

Gazetelerin % 14,4’ü günlük, % 31’i haftalık olarak yayımlanmakta ve % 86,2’si siyasi/haber/güncel içerikli yayın yapmakta, % 8,8’i ise ek vermekteymiş.

Dergilerin ise % 23,2’si aylık, % 22,6’sı üç aylık olarak yayımlanmakta ve % 21’i sektörel/mesleki içerikli yayın yapmakta, % 9,5’i ise ek vermekteymiş.

xxxxxx

Basılı medyanın genel fotoğrafı bu.

Bugün ise artık 15 sene öncesinden eser yok.

Ne gazete, ne dergi, ne yerel medya kaldı…

Hepsi bir karanlığın içinde kayboldu.

xxxxxx

2010 yıllarında sosyal medya ise hızla geleceğe gitmekte….

2009 – 2011 yılllarında Facebook ve Youtube arasında müthiş bir yarış başlamış…

2009’dan 2010 yılına geçerken Facebook kullanıcı sayısını neredeyse 300 milyon artırmış.

2013 yılında Facebook ve YouTube 1 milyar kullanıcıyı aşarak tüm dünyada yeni bir çağın güçlü temellerini atmış.

xxxxxx

Hayatımıza 2012 yılının başlarında giren Instagram başlangıçta 20 milyon kullanıcı sayısına sahipken altı yıl içinde 1 milyar kullanıcıyı aşmış.

Şimdilerde nasıl bir fenomen, ondan hiç söz etmiyorum.

Linkedin ise Microsoft tarafından satın alındıktan sonra hızlı bir yükselişe geçmiş ve kısa sürede 500 milyon kullanıcıya ulaşmış.

Günümüz dünyasında sosyal medya kullananlar ile basılı medya takipçilerini kıyaslamaya gerek yok artık… Sosyal medya neredeyse tüm hayatı ele geçirdi.

xxxxxx

Basın tarihi, değişimleri, nelerin geçmişe gittiğini, hangilerinin geleceğe uzandığını müthiş bir netlikle göstermekte…

Gelenlerle ve gidenler, değişen çağın ip uçlarını da veriyor.

Çok değil 15 yıl önceye bakınca bile gideni ve geleni görüyorsunuz.

Gelen, hala sardıla sarsıla büyük sıkıntılarla ilerlemeye çalışan 21. Yüzyıl…

Hızla geçmişe giden ise sanayi dönemi.

Yazılı medya geçmişi, sosyal medya geleceği temsil ediyor.

Ve bu trenler 2010’da bir anlığına yan yana gelmiş…

Sonra herkes yoluna devam etmiş.

sosyal medya ınstagram facebook twitter Dünya medya