İnanç, dolayısıyla pek doğru değil…

Hristiyan öğretisindeki İsa’nın doğum tarihi, göğe çıkması, bakire annesi…batılı tarihçiler tarafından tekzip ediliyor. Milyonlarca insan inansa da, bilinmeyen, kanıtlanamayan çok şey var.

Fransız Le Monde gazetesinin ‘’Le Monde Des Religions’’ (Dinlerin Dünyası) başlıklı bir eki var. Aslında 2003 yılında Le Monde ile solcu Katolik La Vie gazetesinin birlikte çıkardığı 15 günlük bir yayın. İlahiyat, dinler, inançlar konusunda uzmanların ciddi, önemli haber ve yorumlarını yayınlayan bir dergi. 2020 Haziran ayından bu yana sadece Le Monde’un internet sitesinde ayrı bir bölüm olarak yayınını sürdürüyor.

Fransız laik geleneği ile blasfem özgürlüğünün de katkısıyla, bu bölümde Hristiyanlık, İslamiyet, Yahudilik konularında, ayrıca dine, inanca, laikliğe ilişkin bütün konularda din adamlarının, akademisyenlerin, tarihçi ya da toplumbilimcilerin, dindarların ya da dinsizlerin/tanrıtanımazların görüşleri yayınlanıyor. Çeşitli mecralarda süren ilahiyat tartışmaları da bu bölümde değerlendiriliyor.

Le Monde’un İnternet sitesinde bu Çarşamba günü (30 Aralık 2020) ‘’Dinler Dünyası’’ bölümünde toplam 6 makale yer almış. Başlıkları şöyle:

- İsa’nın güvenilebilir bir biyografisinin yazılabileceği konusunda çok kuşkuluyum – Strasbourg Üniversitesi Protestan İlahiyat Fakültesi Dekanı Remi Gounelle ile söyleşi

- 25 Aralık’ta doğmadı, gökbilimcilerin ‘’Sıfır Yılı’’nda da doğmadı, Tarihçilerin süzgecinden geçen İsa adında meçhul bir şahıs- Yazı İşleri Müdiresi Virginie Larousse’un makalesi

- Marion Chaygneaud-Dupuy, Everest’i temizleyen Budacı kadın- Blanche de Richemont’un haberi

- İsa’nın erkek ve kız kardeşleri hakkında bildiklerimiz – İsa’nın kardeşi Jacques hakkında devasa bir kitabın yazarı tarihçi Simon Claude Mimouni ile söyleşi

- (Fransa’da) Hristiyanlık siyasi ekolojiyi nasıl etkiliyor-Luc Chatel’in haber yorumu

- Polonya’da Kilisenin krizi ülkenin Hristiyanlıktan uzaklaşmasını hızlandırıyor- Varşova’dan Jakub Iwaniuk’un haberi

Bu aralar Batı dünyasında Noel/Christmas, Yılbaşı etkinlikleri, kiliselerdeki ayinler nedeniyle İsa’dan, Meryem’den, Beytüllahim’den çok söz ediliyor ya, Le Monde’daki bir makale, sadece Hristiyan dünyasında değil, bütün evrende kabul görmüş bazı yargıları sorguluyor.

Virginie Larousse’un derlemesinde, Kilise’nin İsa’nın doğumundan Peygamberliğini ilan ettiği hayatının son iki yılına kadar yaşamöyküsü konusunda genelde sessiz kaldığını çoğu zaman da eksik, çelişkili, yanlış bilgiler yaydığını saptıyor.

İncil’de olsun, İsa’dan sonraki ilk Hristiyanların, Azizlerin yazdıklarında olsun İsa’nın yaşamöyküsü hakkında kesin, ayrıntılı ve doğru bilgiler pek bulunmuyor. Hristiyanlık dışı kaynaklarda (Tacite, Sueton ya da Yahudi kaynaklarda) evet İsa’dan söz ediliyor ama yaşamöyküsü konusunda herhangi önemli bir bilgi yok. Arkeoloji sayesinde, önemli ve büyük insanlar kendi adlarına anıt filan yapmışlarsa oradan bazı bilgiler edinmek mümkün. Ama İsa, dönem olarak hem çok eski, hem de hayatta iken önemli ve büyük bir şahsiyet olmadığı için arkeoloji de İsa’nın hayatı konusunda tatmin edici bir bilgi sağlamıyor.

Le Monde’daki makaleyi özetleyerek çevireyim:

· 6. yüzyıldan itibaren, İsa’nın sıfır yılında doğduğu iddia edilir. Oysa ki Milattan Önce 7 ila 4 yılları arasında, bir ihtimalle MÖ 6. yılında doğmuş olabilir.

· İsa’nın 25 Aralık’ta doğduğu da kesin bir bilgi değil. 25 Aralık aslında antik Tanrı Mithra’nın doğum günü.

· İsa’nın 33 yaşında öldüğü bilgisi de teyid edilmiş bir bilgi değil. 7 Nisan 30 tarihinde yani 36 yaşında öldüğü yolunda bilgiler var.

· İsa’nın doğum kenti de tartışmalı. Aziz Luc ve Aziz Mathieu’nün kayıtlarına göre İsa, anasının-babasının kenti olan Nasıra’da (Nazareth) değil Beytüllahim’de doğdu. Çünkü Beytüllahim, MÖ 10. yüzyılda Kral Davud’un İsrail’e Altın Çağ yaşattığı bir kent.

· İsa’nın 4 erkek 2 kız toplam 6 kardeşi vardı. Erkek kardeşlerinin isimlerini biliyoruz: Jacques, Joset, Jude ve Simon. Kız kardeşlerinin isimlerine dair bir kayıt bulunmuyor. Geleneksel Hristiyan kayıtları bu kardeşler meselesine pek girmiyor, çünkü İsa’nın annesi Meryem’in bakireliği sözkonusu. Bu kardeşler, Hristiyan geleneğinde sıkıntı yarattığı için çeşitli formüller icat edilmiş: Meryem, İsa’yı evet bakire olarak doğurdu, öteki kardeşler sonra doğdu. İsa’nın kardeşleri, babası Joseph’in ilk eşinden olan üvey kardeşleridir. Aramcada ya da İbranicede, kardeş aynı zamanda yeğen ve üvey kardeş anlamlarına de gelir. Aslında dini kayıtlarda İsa’nın bir yeğeni var: Adı sanı işi gücü belli Jean Le Baptiste. Yahudi bir din adamı.

· İsa, Son Yemek’ten önceki iki yıl çok aktif, çok geziyor, topluluklara hitap ediyor, yeni dini yaymaya çalışıyor. Bu arada sayısız mucize gerçekleştiriyor, bir sürü insanı tedavi ediyor, iyileştiriyor filan. Bu durum bölgedeki işgalci güç olan Roma İmparatorluğunu da yöredeki Yahudi egemenleri de rahatsız ediyor. İsa’nın düşmanları bu kısa dönem için ona ‘’Açgözlü sarhoş’’ etiketini yapıştırıyor.

· Sonuç olarak dini kayıtlarda İsa’nın tam olarak neyle suçlandığı belirtilmiyor ama Kudüs civarında, Paskalya’dan kısa bir süre önce çarmıha geriliyor. Ve birkaç gün sonra da diriliyor. Bu dirilme konusunda tarihçiler suskun. Çünkü konu sadece inanç alanına giriyor.

Tabi gerek bu çarmıha gerilme gerekse dirilme meselesi Hristiyanlar açısından önemli ve değerli. Ne var ki konu Hristiyanlıkla sınırlı değil. Çünkü en az iki bin yıldır, diğer dinler de İsa’nın yaşamöyküsündeki boşlukları doldurmak için az çaba sarf etmemişler.

Baba, Oğul ve Kutsal Ruh…Amen.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ragıp Duran Arşivi