'İnsan haklarının lüzumu yok!'

MAZLUM-DER her türlü zulmün kaldırılması için çalışacaktı. İnsan hakları ve adalet haysiyetiyle bağdaşmayan onları sınırlayan siyasal ekonomik, sosyal, hukuki, psikolojik, kültürel ve fiili her türlü girişimi insan hakları ihlali ve zulüm olarak göreceğini taahhüt ediyordu.   

Nazım ALPMAN

 

İslamcı sağ siyasetler 1980 sonrasında o günü kadar hiç telaffuz etmedikleri kavramları da literatürlerine aldılar. Bunların başında da insan hakları geliyordu.

En fazla da inanç özgürlüğü talep ediyorlardı.

28 Şubat 1991'de, (İnsan Hakları Derneği'nden –İHD- beş yıl sonra) MAZLUM-DER'i kurdular.

Tam adı: İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği olan kuruluş, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hızla örgütlendi.

Genel merkezi Ankara olan derneği Ağrı, Afyon, Akyazı, Batman, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Trabzon, Uşak ve Van'da şubeleri açıldı.

Güzel amaçları vardı.

Devletten ve siyasi partilerden bağımsız olacaktı.

İnsan hakları ve özgürlükler bakımından insanlar arasında ayrım yapmadan çifte standart kullanmadan mücadele edecekti.

MAZLUM-DER her türlü zulmün kaldırılması için çalışacaktı. İnsan hakları ve adalet haysiyetiyle bağdaşmayan onları sınırlayan siyasal ekonomik, sosyal, hukuki, psikolojik, kültürel ve fiili her türlü girişimi insan hakları ihlali ve zulüm olarak göreceğini taahhüt ediyordu.

Dernek tüm çalışmalarında zalime karşı mazlumun yanında olmayı temel ilke edindiğini açıklıyordu.

MAZLUM-DER'in kurulduğu yıllarda inanç özgürlüğünün simgesi türban idi. Başlarını türban ile örten kız öğrenciler üniversitelere alınmıyorlardı.

MAZLUM-DER, İHD ile de birlikte çalışmalar yapıyordu. İHD inanç özgürlüğü konusunda MAZLUM-DER'i destekliyordu.

O günler geçti.

Artık türbanlı öğrenciler üniversitelere giriyorlar. Liselere de öyle gidebiliyorlar. Polisler, askerler, hakimler, savcılar, hostesler, doktorlar, sağlık personeli "özgürce"(!) başlarını örtebiliyorlar.

Ancak insan hakları alanında 1991'deki ağır sorunlar daha artarak Bölge'de devam ediyor. İnsan Hakları Dernek yöneticileri bile gözaltına alınıyor.

Tam MAZLUM-DER'in kuruluş amacı bölümünde açıkladığı koşullar yaşanıyor.

MAZLUM-DER ne yapıyor?

Olağanüstü Genel Kurul… Derneğin batı illerindeki delegeleri (192) genel kurul için imza topladılar. Genel merkez üye tam sayısı üzerinden, işlem yapılması görüşünü benimsedi. Derneğe kayyum atandı. Kayyum kongreyi delegeler üzerinden toplanmasını sağladı. Yeni yönetim seçildi.

Ve MAZLUM-DER en fazla ihtiyaç duyulan zamanlarda ve illerdeki 16 şubesini kapattı.

Hangi şubelerini mi?

Tabii ki Kürtlerin çoğunlukta olduğu illerdeki şubelerini…

İktidar ve yakın politik çevresi artık insan hakları alanının diğer tarafına geçmişti. Mazlumlukları bitmişti. Şimdi zalimlerin eski kostümlerini üzerlerine geçirmişlerdi.

Gayet pişkin bir tavırla, yıllardır birlikte mücadele yürüttükleri MAZLUM-DER'i tasfiye sürecine girdiler.

Ne yapıyorsunuz diye soranlara da sırıtarak cevap veriyorlar:

-İnsan haklarının lüzumu yok!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nazım Alpman Arşivi