Melis Alphan
İstanbul’un kurtuluşu ‘Yeşil Yeni Düzen’de
Dünyada yaşanan ekonomik, ekolojik ve sosyal krizlerle beraber, adaletsizlik, eşitsizlik, mutsuzluk ve kirlilik tahammül edilemez bir boyuta ulaşınca, mevcut ekonomik düzenin artık gezegene ve insanlığa hizmet etmediği iyice anlaşıldı. İklim krizi küresel gündemin başlıca konularından biri olmayı sürdürürken, şimdilerde herkesin dilindeki kavram ‘Küresel Yeşil Yeni Düzen’.
‘Yeşil Yeni Düzen’in küresel ölçekte üç temel amacı var. Dünya ekonomisinin yeniden canlanmasına ve toplumun kırılgan kesimlerinin korunmasına katkı sağlamak; ekonomiyi sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme modeline göre şekillendirmek ve ekonomilerin karbon bağımlılığını düşürüp ekosistemlerdeki bozulmayı yavaşlatmak.
Yeşil Yeni Düzen’in gelir adaletini güçlendireceği ve çevreye verilen zararı tersine döndürebileceği iddia ediliyor.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı tarafından yayınlanan 2019 Ticaret ve Kalkınma Raporu’nda, küresel ekonominin karbonsuz hale getirilmesi için kamu sektörü öncülüğünde başta ulaşım, enerji ve gıda sistemlerinde olmak üzere, ciddi bir yatırım artışı gerektiği belirtiliyor. Burada hedefi belli sübvansiyonlara, vergi teşviklerine, kredi ve garantilerin yanı sıra, araştırma ve teknoloji adaptasyonunu içeren etkili sanayi politikalarına ihtiyaç var. Bu politikalar için yeni kuşak ticaret ve yatırım anlaşmalarında, fikri mülkiyet hakkı ve lisans yasalarında değişiklikler gerektiği ifade edilen raporda, kalkınmakta olan ülkelerin karbon ekonomisinden hızla kurtulmaları için daha özel önlemler ve finansal desteğe ihtiyaç duyacakları belirtiliyor. Yeşil yatırımlarda sadece yüzde 2’lik bir artışın (1,7 trilyon dolarlık yatırım) bile, 170 milyonluk bir istihdam yaratacağı belirtiliyor.
Belediye başkanlarından ‘Yeşil Yeni Düzen’e destek çağrısı
Geçtiğimiz hafta Kopenhag’da düzenlenen C40 Dünya Belediye Başkanları Zirvesi'nde 94 kentin belediye başkanı bir araya gelerek, gezegenin iklim acil durumu uyarısının ardından ‘Küresel Yeşil Yeni Düzen’i desteklediklerini açıkladılar. Bu çağrı, fosil yakıt endüstrisinin çıkarlarını temsil eden, çok güçlü, bilim inkarcısı hükümetlerin oluşturduğu bir azınlığın hükümetlerarası iklim eylemlerini engellemesine yanıt niteliğindeydi.
Lizbon, Austin ve Venedik’in de dahil olmasıyla 30 kentin karbon emisyonlarının düşüşe geçtiğine dair açıklamayla başlayan zirvede, ‘Küresel Yeni Yeşil Düzen’e destek çağrısı yapan belediye başkanları, ulusal liderleri de vakit kaybetmeden iklim krizine müdahale etmeye davet ettiler. Kentlerin iklim eylemi konusunda merkezi bir role sahip olduğu düşünüldüğünde, bu açıklamalar küresel iklim krizinin önlenmesinde büyük önem taşıyor.
C40 Dünya Belediye Başkanları Zirvesi’nde kentler, Küresel Yeşil Yeni Düzen aracılığıyla küresel ısınmayı Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefinin altında tutmak için iklim krizinden en fazla sorumlu olan ulaşım, sanayi, binalar ve atık kaynaklı karbon emisyonlarını azaltarak çevreyi koruma, ekonomiyi güçlendirme ve daha adil bir gelecek inşa etme konusundaki taahhütlerini yenilediler. Yani emisyonlarını 2030’a kadar da yarıya azaltmaya söz verdiler. Bu taahhüt aynı zamanda, yüksek karbonlu sektörlerde çalışanlar adına adil bir dönüşüm sağlanması ve iklim krizinden orantısız şekilde etkilenen en yoksul topluluklar adına uzun süredir devam eden çevresel adaletsizliklerin düzeltilmesi için tüm kentsel karar alma mekanizmalarının merkezine kapsayıcı iklim eyleminin dahil edilmesi de kapsıyor. Kentler, küresel
kaynakları fosil yakıtlardan acil, kökten ve geri dönüşü olmayan şekilde uzaklaştırarak, yeşil ve adil bir ekolojik medeniyet inşa etmeye söz verdiler. Ayrıca, siyasi liderleri, iş dünyasının liderlerini, sendikaları, yatırımcıları ve sivil toplumu küresel iklim acil durumunun tanınmasında ve bilime dayalı eylemler gerçekleştirmede işbirliğine davet ettiler.
Hükümetler büyük hayal kırıklığı
Geçtiğimiz ay New York’ta bir araya gelen dünya liderlerinin iklim krizini durdurmak için gereken yol planını çizemediğini belirten Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, "Zamana karşı yarışı kazanmak için Küresel Yeşil Yeni Düzen’den daha önemli bir araç yok. Tüm karar vericiler bunu gerçeğe dönüştürmek için sorumluluk almalı" dedi.
Londra'da, yeşil ekonomiye yatırım yapma, binaları karbonsuzlaştırma ve düşük karbonlu ürünler sektöründe çalışan kişi sayısındaki yüzde 58’lik artışla birlikte yeşil istihdam yaratma yolunda öncülük ettiklerini söyleyen Belediye Başkanı Sadiq Khan, hükümetlerin iklim eylemsizliği karşısında hayal kırıklığı yaşadıklarını vurgulayarak tüm belediye başkanlarına Küresel Yeşil Yeni Düzen çağrısında bulundu. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, "Dünyada enerji verimliliği iyileştirmeleri talep eden ilk kentiz. 2050’ye kadar karbon nötr olmayı taahhüt ediyor ve emeklilik fonlarımızı fosil yakıt şirketlerinden çekiyoruz. New York, Yeşil Yeni Düzen’in gerçek olabileceğini kanıtlayacağımız kenttir" dedi. Atina'da iklim krizinin aşırı sıcak dalgalarının hissedildiğini, enerji güvencesizliğinden etkilenenlerin sayısının arttığını söyleyen Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis, Atina’nın Yeşil Yeni Düzen’inin en belirgin özelliğinin kapsayıcılık olacağını ifade etti.
Zirveye katılan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise iklim krizinin yarattığı travmayı ülkemiz şehirlerinde de yaşadığımızı vurgulayarak, yerel yönetimlerin bu soruna daha fazla müdahil olması gerektiğini söyledi: "Sorumluluğumuz Türkiye’nin tamamınadır. Bu nedenle gerektiğinde inisiyatif alarak gelecek nesiller için kentimizin sürdürülebilirliğini sağlamak, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine ve afetlere karşı kentimizin geleceğini korumak zorundayız."
Küresel Yeşil Düzen, sadece karbon emisyonlarını azaltmaktan ibaret değil. Bu düzen, adil ve sürdürülebilir bir dünya için çalışmak anlamına da geliyor. Kentlerin bu vizyonu hayata geçirmekte rolü çok büyük. Zirvede, yerelde ‘katılımcı ve demokratik’ yönetimin öneminin altını çizen İmamoğlu’nun İstanbul’da Yeşil Yeni Düzen’in inşası için irade göstermesini, sözlerinin lafta kalmamasını diliyorum.