Hukuku, en temel demokratik hakkı katleden YSK kararının gerekçesi hâlâ açıklanmadı. Nasıl oluyorsa sadece Büyükşehir Belediye Başkanı seçimi tekrarlanacak, tümü değil.
Peki seçmen bunları "yiyecek" mi? 7 Haziran-1 Kasım süreci benzetmesi, siyasi oyunlar ve baskılarla mı sınırlı kalacak?
AKMHP, vargücüyle "Çaldılar, usulsüzlük yaptılar" propagandası yaparken mitili -belki fitili de- İstanbul’a serdi.
Kılıçdaroğlu’na linç, annelere cop, gazetecilere gözaltı ve saldırı, akademisyene hapis ve insanlık dışı yasaklar, önümüzdeki 5 haftanın hiç kolay geçmeyeceğinin kanıtı.
Muhalefet, 31 Mart’ta psikolojik üstünlüğü elde etti ve bunu bugüne kadar sürdürmeyi başardı. Ancak devletin tüm gücünü ve yalan medyasını kullanarak İmamoğlu’nu, tabiri caizse enerjisini emmeye çalışan iktidarın maharetlerini küçümsememek gerek.
Merkez medyada Ekrem İmamoğlu adının kullanılmasının bile yasaklandığı, bunun yerine "CHP" denileceği talimatı verildiği konuşuluyor, düşünün artık!
CHP KAMPANYASI VE HAKİKATİN GÜCÜ
Baştaki kritik soruya dönelim: AKMHP seçmeni, CHP için üretilen "çaldılar" algısını satın alır mı?
31 Mart zaferinin tartışmasız en önemli isimlerinden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, bir grup gazeteciyle buluştuğunda sorulan sorulardan biri de buydu.
Kaftancıoğlu, "çaldılar" suçlamasının en koyu AKP seçmeninde bile karşılık bulmadığını söyledi. Yapılan kamuoyu yoklamalarında AKP seçmeninin CHP ile "çalma" fiilini örtüştürmediği ortaya çıkmış. Kaftancıoğlu, kendisinden örnek vererek devam etti:
"Benim için ‘terörist, dinsiz, domuz yiyor’ diye olumsuz algı oluşturmaya çalıştılar. Eğer bunlara inanılsaydı sokakta yürüyemezdim. Yıllardır yaptıkları siyasetin karşılığı yok. Kendi seçmeni de ‘Pes artık’ diyor."
Kaftancıoğlu, "Herşey Çok Güzel Olacak" sloganının çok iyi karşılık bulması üzerine taklit bir slogana başvurulduğunu hatırlatıyor. Kampanyada "Hakikatin gücü"nü vurgulayacak CHP...
Bu noktada, Söz Bizim’e konuk olan siyaset bilimci Prof. Dr. Emre Bağçe’nin uyarısını not düşeyim:
"Seçim kampanyasında muhalefet, zayıf pozisyonda gösterilmeye çalışılacak. İmamoğlu’nun gücünü, (slogan devşirme gibi taktiklerle) tüketmeye bakacaklar. Savunma pozisyonuna geçen kaybeder."
"İSTEDİKLERİ KADAR PROVOKE ETSİNLER, KARARLIYIZ"
23 Haziran’a kadar partiler, kendi seçmenini konsolide etmeye çalışacak. Ama asıl enerji, sandığa gitmeyenlere yönelik olacak. Rıfat Doğan’ın haberine göre 24 haziran’a göre sandığa gitmemede en yoğun artış sırasıyla Esenyurt, Pendik, Ümraniye ve Bağcılar’da kaydedilmiş.
AKMHP, İstanbul’da sandığa gitmeyen kendi 400 bin seçmenini ikna etmenin yanı sıra gerçekten "pes artık" diyen seçmeni varsa, tutmak zorunda.
CHP'nin, özellikle 24 Haziran’dan sonra küsen seçmenini sandığa götürmede sorun yaşayacağını sanmıyorum. Sandığa gitmeyen AKP seçmeniyle de temas kurulacak. Beyoğlu adayı Alper Taş’ın vurguladığı gibi hemşehrilik mekanizması önemli. Kürt seçmen yine kilit konumda, dolayısıyla her parti Kürtlere hitap etmek ve asla küstürmemek zorunda.
23 Haziran yine bir nevi referanduma, İmamoğlu’na karşı Erdoğan’a dönüştürülürken CHP’nin izleyeceği yöntem ne olacak?
Bu soruma Kaftancıoğlu’nun yanıtı net:
"Türkiye bir demokrasi sınavı veriyor ama kampanyamızda bunu kullanmayacağız. Ne kadar provoke ederlerse etsinler kararlıyız.
Mitillerini alıp gelmelerini de bizim için avantaj olarak görüyoruz."
SEÇMEN KAYDI VE POLİS MESELESİ
Son olarak kafa bulandıran iki konuyu açıklığa kavuşturalım:
- Polisler 31 Mart’taki gibi kayıtlı oldukları sandıkta oy kullanacak, başka yerlerden getirilip oy kullanmaları kanunen yasak.
- YSK seçmen kayıtlarının tamamı dijital olarak 18 Haziran’da CHP merkezinde eşleştirilecek. Eğer sorun varsa tespit edilecek.
Bu süreçte YSK web sitesine kendiniz girip kaydınıza bakabilirsiniz. Dikkat edin, yeni kimliğiniz varsa sayfadaki kutuda onu işaretleyerek bilgilerinizi girin. Bu uygulamada enteresan bir değişiklik daha yapıldı: Eskiden YSK sitesinde tüm binadaki seçmen kayıtları görüntülenebilirken şimdi sadece kendi hanenizdekileri görebiliyorsunuz.
