Ersun Yanal 3. sınavına çıktı. Elbette kimse bu kısa sürede bir mucize bekleyemez. Ama Erzurumspor ve Giresunspor maçlarından sonra Antalyaspor deplasmanında da başlangıçtan itibaren farklı bir görüntü vardı. Fenerbahçe önde savunma kimliğine büründü. Antalyaspor kaleden top çıkarırken, rakip yarı alanda minimum 5 Fenerbahçeli baskı yapmaya çalışıyor. Top kapma artıyor böyle olunca. Ayrıca hücumda da top çevirmeyi yine rakip alanda yapmaya çalışıyorlar.

Doğru olan da bu... Bu ama sıkıntı, yapılmaya çalışılan için oynatılanlar kötü futbolcular...

Kim ne derse desin, Fenerbahçe ne kadar iyi bir plan içinde de olsa futbolcu kalitesi beklenen seviyede değil. Kondisyon da sıkıntı...

Bunları söylerken Ersun Yanal'ı savunduğum için demiyorum. Görüntü o... 

Kötü Fenerbahçe'de sezon başından beri Reyes, Frey, Slimani kötülerin en başında yer aldılar... Bu dönem el freni Benzia oldu. 

Antalya karşısında çabalayan isimlerin başında Ekici yer alırken Benzia takımı devamlı eksik oynattı. Bu tür kamburlardan devre arası transferleriyle kurtulmazsa ve alternatifler bulmazsa Fenerbahçe'yi ne 1-2 isim, ne de bir sistem kurtarır. Ciddi kabus yaşanır...

Bülent Korkmaz'ın takımı baştan beraberliğe razı bir oyunu 90 dakika sergiledi. Korkmaz, bu Fenerbahçe'nin neresinden korktu bilinmez ama Sarı Lacivertliler bundan da faydalanamadılar...

Fenerbahçe, tarihinin en acı veren ilk yarısını büyük düş kırıklığıyla tamamladı. Tarihî kulüp, ilk yarıda oynadığı 9 deplasman maçından yalnızca birini kazandı. Sıralamayı düşme potasında tamamladı...

Yıldırım döneminden kalan tarihî borçla yaşanan seçim devriminin ardından sportif başarıda da kara bir tablo oldu...

Elbette bu tablonun başında yönetimi yönlendiren transfer heyeti ve menajerlerin büyük etkisi var... Beklenti Ali Koç ve Ersun Yanal'ın aynı isimlerle aynı yola girmemesi...

Zor bir dönem Sarı Lacivertlileri bekliyor...