Futbolun modası ‘kurgu’ oldu ya... Her maça o gözle bakar olduk doğal olarak...
Düdük çaldı... Kasımpaşa saldırmaya başladı... Fenerbahçe’nin ofansif hızını unutmanın bedeli, ilk hızla çıkışa yakalandıklarında penaltıdan golü yiyiverdiler...
Doğal olarak Saraçoğlu Stadı’nda fark beklentisi başladı... Unutulan savunmanın açık vermede büyük handikap yaşanmasıydı. Bir de geri çekilince o gol geliverdi. Paşaların golü öncesi sinyaller o kadar da belirgindi ki... Bir tane teke tekte Altay kurtardı. Bir de Zanka mükemmel ayak koydu. Ama çekirge üçüncü de sıçrayamadı...
Golü yiyene kadar penaltı dışında pozisyonu olmayan evsahibi bir penaltı daha kazandı.
Kurgusal bakalım! Fenerbahçe 2 penaltıyla öne geçti, bir de kırmızı kart... Galibiyeti hakeme bağlamak için süper veriler...
Peki, 2 pozisyon da penaltı mıydı? Bakılan göze bağlı... Kırmızı kartta konuşmalar neydi, kimbilir...
Böyle bir tablo kuşkusuz ekranların izlenme oranı peşindeki programları için ekmekli kadayıf olmuştur...
Evir çevir, diğeri ne dediyse tersini söyle... Saatlerce ekranda kal... Daha ne olsun...
Devre bittiğinde Fenerbahçe farka gider deniyordu... ‘Fenerbahçeliye rahat yok’ gerçeği unutulmuştu...
10 kişilik rakipten yenilen gol yine keyif kaçırırken cevap çabuk geldi...
Ardından kurgudan beslenenlere bir servis de Isla’nın kırmızı kartıydı...
Kalan son bölümü izlerken bir yandan sürekli ‘Biz de mi kurgu delisi’ olduk diye içimizden geçirdik…
Kalan son bölümde bir şey olmayınca futbolun vasatın üzerine pek çıkamadığı geceyi Fenerbahçe 3 puanla kapadı...
Düşüncemde ısrarcıyım... Bu Fenerbahçe ofansif açıdan iyi yolda... Alternatifi, hırsı, hızı, tekniği yüksek bir yapılanma var. Bir de ‘Emre’yle oynama’ şartlanmasından kurtulurlarsa daha pozitif olur...
Ama defansif düzen orta sınıf bir takım düzeyinde. Gol yemeden maç bitirmeleri mucize gibi bir olasılık...
Altay’a parantez açmak lazım. İlk kez bu kadar hatasız oynadı. Ciddi pozisyonları savuşturarak geceye imza attı...
Fenerbahçe bu sezon Kadıköy’de daha etkili bir futbol sergilerken dün gece o seviyede değildi. Hemen ‘Emre’ denebilir. Eğer sebep buysa, bu takıntı ilerleyen haftalarda sıkıntı olur. Ama derseniz, ‘Kruse de gelir, takım Emre’sizliğe de alışır’, bu çok daha profesyonel bir bakış olur...
