Moskova Bozgunu

İdlib'de uğradığı askeri bozgunun ardından Erdoğan Moskova'da diplomatik bozguna uğradı. İki gün önce asarım keserim diye gürleyen komutan dönüşte 'Elhamdülillah ateş-kes sağladık' dedi.

* (Moskova Mutabakatından sonra) olgulara bakarsak, Şam konumunu sağlamlaştırmış, isyancılar da saha kaybetmiş oldu. (Le Monde)

* "Erdoğan, Moskova'da Putin önünde diz çöktü" (Washington Examiner)

* "Putin Erdoğan'la bir kez daha kumar oynadı ve bir kez daha kazandı" (El Monitor)

* "İdlib'deki savaş büyüyen bir insancıl sorun krizi, Ankara için potansiyel bir felaket ve Washington'un kaldıramayacağı bir mesele" (Foreign Policy)

* "Sonunda Erdoğan, Putin'le kurduğu sıkı fıkı dostluk nedeniyle pişman olacak ve NATO üssüne geri dönecek" (Canard Enchainé)

* "İdlib'deki askerleri, hava desteği de olmadığı için sürekli olarak saldırıya açık bir konumda bulunan Türk Cumhurbaşkanı Kremlin'e zaten eli zayıf bir şekilde gelmişti ve Rusya'nın dayattığı gündemi kabul etmek zorundaydı" (Le Monde)

* "Suriye İdlib'de ateşkesin Erdoğan için bir bedeli var" (Jerusalem Post)

* "Recep Tayyip Erdoğan'ın Vladimir Putin'e İdlib konusunda vermek zorunda kaldığı tavizler" (Le Figaro)

* "Askerlerimiz Suriye'de Erdoğan yüzünden öldü" (Courrier International)

* "Ankara, artık iyice şantaj dönemine girdi" (Canard Enchainé)

* "Rakiplerinin çok küçük olsa da sağladığı ilerleme, Türk tarafınca hazmedilmesi zor bir gelişme" (Le Monde)

* (Mutabakat metnindeki) en anlamlı nokta, M5 otoyoluna hiçbir atıf yapılmamış olması. Bu da, Türkiye'nin M5'i kaybettiğini kabul etmesi olarak okunabilir" (Le Monde)

* "Mutabakat, temel taleplerini görmezden geldiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından bir geri adım" (Le Monde)

* "(Moskova Mutabakatı), Suriye ordusunun yakın dönemde sağladığı yeni egemenlik alanlarını kayda geçirmiş olması Rusya'nın lehine bir adım. Ama bu işin devamı belli değil. Üstelik her iki taraf için de statükoyu muhafaza etmek oldukça zor" (Le Monde)

* "(Ateşkes) geçici. Mevcut koşullarda kalıcı bir anlaşma sağlamak mümkün değil. Her iki (Ankara ve Moskova) tarafın hırsları birbirinden çok uzak ve çok uzlaşamayacak konumda"  (Le Monde)

* "Putin'in kullanışlı aptalı Erdoğan" (Le Point)

* "Erdoğan'ın Putin'le dansı: Aşağılandı ama zevahiri kurtardı" (El Monitor)

* "Rusya ve Türkiye, Suriye'de zıt tarafları destekliyor ve esas aktör haline geldiler" (Voice of Europe)

* "Esad: Erdoğan, Suriye ile ilişki kurmadan önce teröristleri desteklemeye son vermeli" (Almasdarnews)

* "Pentagon, ABD'nin Suriye'de Türkiye lehine müdahale etmeyeceğini bildirdi" (El Monitor)

* "AB ile Türkiye arasındaki göçmen anlaşması ölmüştür" (Le Figaro)

* "Göçmenler - Eski Cumhurbaşkanı Hollande: AB, Türkiye'ye ve Rusya'ya yaptırım uygulamalı" (Le Point)

* "Türkiye, göçmen krizi tehdidini kullanarak Avrupa'ya boyun eğdirmek istiyor" (L'Echo)

* "Türkiye'de Kriz: Erdoğan'ın AKP'si kendi geleceğini göçmenlerin sırtından kurtarmaya çalışıyor" (Courrier İnternational)

* "Rusya-Türkiye: Erdoğan için yolun sonu mu?" (France 24)

*  *  *

5 Mart Perşembe günü Moskova'da gerçekleşen Putin-Erdoğan görüşmesi hakkında dünyanın önemli gazetelerinde yayınlanan haber başlıkları ve bazı kısa alıntılardı bu okuduklarınız.

Sadece iktidar medyasını izleyenler için çok nahoş, çok menfi bilgi ve görüşler bunlar.

Erdoğan aleyhinde yayınlanan karikatürlerden maalesef söz edemiyorum.

Türkiye'deki mevcut iktidar-medya ilişkileri açısından iki önemli nokta gündemde:

- Diplomasi gibi başta bölge ülkeleri olmak üzere dünyanın önemli bütün devletlerini ilgilendiren olaylar hakkında ahaber, Yeni Şafak, Yeni Akit'in hatta Sayın Çavuşoğlu ve Sayın Kalın'ın esamesi pek okunmaz. New York Times'ın bir manşeti, Le Monde'un bir başyazısı ya da El Monitor'un bir yorumu diplomatik çevrelerde, hem bilgi ve görüş iletmek hem de etki yaratmak açısından çok daha önemli.

Haklı, doğru ve tutarlı bir politikanız yoksa, esen yele göre, duruma bakarak siyasi tutum alırsanız, çok yalpalarsınız. Bu zigzaglarınız da rakipleriniz tarafından hemen değerlendirilir.

Milli ve yerli medya, bir süre önce "omuz üzerinde baş bırakmamak" gibi şiddet çağrılarını yayınlamasının ardından, Moskova dönüşünde "Elhamdülillah ateşkesi sağladık" açıklamasını manşetten verirse okur dingo değil, bir yerde kısa devre yaptığını anlar herhalde. Ateşkesi, gerileyen güç talep eder.

- İktidarın yurtdışında sayısız resmi ve gayrı-resmi kurum ve birimleri mevcut. Bunlar kuşkusuz dış dünyadaki medyayı, siyaset dünyasını, o yabancı toplumları izliyor ve Ankara'ya rapor ediyor. Dolayısıyla bu yazının başındaki başlık ve alıntı çevirileri, büyük bir ihtimalle çok daha kapsamlı ve detaylı formatta Saray'da da vardır. Beştepeliler iktidar medyasını da izlediklerine göre, dış dünyanın söz konusu değerlendirmelerini acaba nasıl karşılıyorlar?

Soros'un çocukları bunlar, Batı bizi kıskanıyor, bunların hepsi yalan...diyorlardır herhalde. Ne var ki, bu tür Global Medya taramalarında uzun zamandır Erdoğan'ı destekleyen neredeyse hiç bir yorumcu yok. Yani bütün dünya yanlış, hatalı ve emperyalist vs... bir tek biz doğru, haklı ve milliyetçiyiz!

Hazin!

Öyle çok fazla global medya haberlerini izleyip tercüme etmeye gerek de yok aslında. Artı TV'ye değerlendirme yapan Rusya uzmanları ile Ankara'nın emekli büyükelçilerini dinleyin, Cumhurbaşkanının yüz ifadesine bakın, Kremlin sarayındaki davranışlarını izleyin, 3 gün önce söyledikleri ile bugünkü açıklamalarını kıyaslayın: Moskova'da bir bozgun yaşadı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ragıp Duran Arşivi