Nazım Alpman
Parlamento dışı muhalefet yollarda buluştu
Cumhuriyet Tarihinin en uzun yürüyüşünü yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'dan uzaklaştıkça halka yakınlaşıyor. Halkla bütünleşiyor. Yürüyüşün ilk günlerinde yüzlerle ifade edilen destek ve dayanışma yürüyüşçüleri binlere, sonra da on binlere sıçradı.
Pazartesi sabahı yola çıktıklarında 316 kilometre geride kalmıştı. Ortalama her gün 15-20 km mesafe kat ediliyor.
Kocaeli ile İstanbul arasında bu destek daha da artacak. Sanayi bölgelerine gelindiğinde grev hakları OHAL ile ellerinden alınmış işçiler fabrikalarından çıkarak ADALET YÜRÜYÜŞÜ kortejini alkışlarla selamlayacaklar.
Bu bir tahmin değil, bizzat "içerden" alınmış bir bilgi olduğunu da ekleyelim.
ADALET YÜRÜYÜŞÜ tam anlamıyla tersine bir yürüyüş özelliğine sahip. Eskiden nereden başlarsa başlasınlar bütün yürüyüşler Ankara'da biterdi.
Şimdi Ankara bitti!
Güçler ayrılığı, yerini tek adam rejimine terk etti.
Parlamento bombalandı, kentsel dönüşüm yıkıntısı görünümüyle aylarca korundu. Yıkıntı üzüntü yaratmadı, tersine memnuniyet bile sağladı. Tanrının bahşettiği bir lütuf şeklinde yorumlandı.
Emrindeki birliklerin –başarısız- darbe yapmış ordunun komuta kademesi olduğu gibi yerinde durabildi!!!
Askerlerin temel bir kuralı vardır: Bir komutan emrindekilerin yaptıklarından ve yapmadıklarından sorumludur!
Emrindekiler darbe yapmaya girişiyorlar, komutanlarını esir alıyorlar, sonra o komutanlar komuta etmeye devam ediyorlar.
TBMM 15 Nisan Darbesi Araştırma Komisyonu, çağırıyor gelin size sorularımız var diyor. Hem genelkurmay başkanı, hem de MİT Başkanı gitmiyor.
E nerede Milli İradenin en üst basamağını oluşturan Parlamentonun itibarı?
TBMM sadece 15 Temmuz gecesi askeri helikopterler ile bombalanmadı. O bombalar sadece bir iki duvarı yıktı. Esas yıkım manevi alanda meydana geldi.
O büyük yıkımlardan biri de dokunulmazlıkların kaldırıldığı gün yapıldı. Elbette elbirliğiyle, "Yenikapı Ruhu" diye takdim edilen sahte birlik nidalarıyla yıkıldı.
Ankara'da artık bağımsız yüksek yargıya bir parti başkanı tarafından atamalar yapılıyor. Üniversite rektörleri de aynı partinin lideri tarafından uygun bulunup seçiliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu da en sonunda Ankara'dan umudu kesti ve yollara düştü. Ankara'dan uzaklaştıkça halkla buluştu, bütünleşti.
Adaletsiz seçim sistemi yüzünden parlamentoya girememiş siyasi partiler, hareketler, yapılar, gruplar ADALET YÜRÜYÜŞÜ'nde yer almak için yarışıyorlar. Yürüyüş bir çekim merkezi oluşturdu.
3 Temmuz Pazartesi günü ise; seçim sisteminin üstünden atlayarak parlamentoya giren ve el birliğiyle parlamento dışına atılan partinin önde gelen isimleri de ADALET YÜRÜYÜŞÜ kortejine dahil oldular. Birlikte yürüyebileceklerini gösterdiler.
Yaşayarak öğrenildi ki, OHAL rejiminde kimse güvende değil. Bak şekil A) Enis Berberoğlu!
Eski bir atasözü şöyle der:
-Her şerde bir hayır vardır!
16 Nisan'daki güçlü HAYIR bloğu ancak böyle bir şer ile genişletilip, güçlendirilebilirdi. İktidar bunu başardı.
Parlamento dışı muhalefet yollarda buluştu!