Seçimlere giderken - iktidar kanadının vaziyeti

Aday açıklamaları iki büyük partiyi yani AKP ve CHP’yi sarsmaya devam ediyor. AKP’nin şahıs partisi olması sayesinde, çıkması beklendiği kadar patırtı çıkmıyor şimdilik; Yeniden Refah Partisinin rekabeti dışında. Şu anda her şey ve herkes ayakta.

Aday açıklamaları iki büyük partiyi yani AKP ve CHP’yi sarsmaya devam ediyor.

Son olarak CHP’den Gürsel Tekin istifa etti “Kale”lerden Ankara Çankaya’da ve İstanbul Kadıköy’de adı duyulmamış adaylar gösterildi.. Tunç Soyer, “teselli mükafatı”nı reddetti İstanbul’da M. Kurum, son Anagold maden faciasından önce yapılan ankette E. İmamoğlu’ndan %1,2 önde çıktı.

İktidarın durumu daha iyi değil ama, AKP’nin şahıs partisi olması sayesinde, çıkması beklendiği kadar patırtı çıkmıyor şimdilik; Yeniden Refah Partisinin (YRP) rekabeti dışında. Tabii, Tek Adam Erdoğan artan ve artacak iç ve dış sorunlar karşısında (ki bunları bizzat yarattı) tek adamlığını ne kadar sürdürür, bekleyeceğiz. Şu anda her şey ve herkes ayakta:

***

Kürtler ayakta. 13 gün önce Öcalan ve demokrasi için Van ve Kars’tan başlatılan Büyük Özgürlük Yürüyüşü Diyarbakır’a ulaştıkları gün DEM’in Diyarbakır eşbaşkan adayları gözaltına alınıyor.

İşçiler ve emekliler ayakta. Sendikalar her yanda grevde. TÜİK açıklamalarına göre her 4 kişiden 1’i işsiz ve bu oran seçimden sonra artacağa benziyor. Şahsen söyleyeyim, cep telefonumun pili çok zayıfladı, günde 2 kere şarj edip biraz daha idare edebilirim ama değiştireceğim çünkü 31 Mart’tan sonra fiyatı fena katlanacak.

YRP ayakta. Başka yerlerde de ama özellikle Urfa’da AKP’den toplu istifa edip YRP’ye geçiyorlar. Bu parti üç büyük şehirde de kendi adaylarıyla girecek. Oysa, kendisi yok Allah’ı var, CB Erdoğan’ın YRP’ye vereceği daha ne kaldı ki. “İslam'ın hayata dair kurallarının bütününü temsil eden şeriata düşmanlık esasında dinin bizatihi kendisine husumettir dedi; daha ne desin Yâ Hû?

ÇEDES uygulamaları babında, Bitlis’te ortaokul öğrencilerine hac ibadetini öğretmek için sınıfa Kâbe maketi kuruldu. Öğrencilere şeytan taşlama provası yaptırıldı . Diyanet, 2018’de verdiği “Sol elle şeytanlar yemek yer” fetvasına uygun olarak, 7-10 yaş grubu Kur’an kurslarında, yemeğin sağ elle yenilmesi gerektiğinin anlatılmasını istedi

Para kazanmak için istikrarlı/rasyonel ortamın şart olduğunu iyi bilen büyük burjuvazi geçen hafta (9 Şubat) TÜSİAD başkanının ağzından boşuna ilan etmedi: “Bilimin yol göstericiliğine sıkı sıkı sarılmalıyız. Bu sistemde cemaat ve tarikatlara da siyasetle ilişkilendirilen yapılara da yer olmaması gerekir”

***

Ekonominin durumu herkesçe malum. “İtibardan tasarruf olmaz” ilkesi aynen berdevam. Böyle bir iktidar seçime kadar ne zamları durdurabilir ne de ücretleri zamlarla boy ölçüştürebilir.

Seçimden sonrası da zaten ört ki ölem çünkü Merkez Bankasının 2024 Enflasyon Raporunda "asgari ücretin 2024’te bir kez güncelleneceği", yani ara zam yapılmayacağı ilan edildi

Dünya Adalet Projesinin (WJP) 2023 Hukukun Üstünlüğü Endeksine göre Türkiye 142 ülke arasında 117. sırada . Almanya Büyükelçisi J. Schulz yeni yatırımcıların gelmesi için “(…) yasal güvenceler, planlama güvenliği yani uzun vadeli plan yapabilme” koşullarının gerektiğini söylüyor. Yani, diyor, hukuk ve istikrar lazım.

Bunu söylerken büyükelçinin aklında herhalde, en azından, CB Erdoğan’ın sadece 1 hafta arayla söylediği 180 derece zıt 2 söz var:

1) ‘‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı’’. Yani, o belediye bana uymazsa, parayı değil [yine aile terbiyemi hatırlamalıyım burada] havayı alır, diyor;

2) “Bizde CHP’li belediye başkanları gibi ‘Oy yoksa hizmet de yok’ diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz

Nasıl olabiliyor bu? Çünkü memlekette tutarlılık ve hukuk iktidarın umurunda değil. Sadece Ocak ayı içinde 2 gazeteci gözaltına alındı, 2 gazeteci de tutuklandı, 'Sansür Yasası' kapsamında haberlere 11 yayın yasağı getirildi.

***

Bu “merkez-yerel” tehdidinin daha tatsızını duymak isterseniz, yasalaştı! Hazine ve Maliye Bakanlığı, belediyelerin yatırımları için yurt içinden yapacakları borçlanmayı Cumhurbaşkanlığı onayına bağladı

Bu arada, kapatılmak istenen AYM, haber sitelerinde yayınlanan 500'den fazla içeriğe getirilen erişim engellerine ilişkin hak ihlali kararı verdi. Zaten daha önce de erişim engeli kararı vermeye yarayan yasa maddesini iptal etmişti.

AYM’nin adı geçmişken, mahkemeye bireysel başvuru hakkının getirildiği 23.09.2012 tarihinden 31.12.2023’e kadar geçen sürede 579.754 bireysel başvuru yapılıyor. Bunun yarıya yakını, 217.000’i, son 2 yıl içinde yapılmış. Yoruma gerek var mı?

***

AKP Gn. Bşk. ve CB Erdoğan yine Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) yine para aramaya gitti. Çünkü, mesela, Irak Türkiye’yi Paris merkezli Uluslararası Tahkim Mahkemesinde 1,9 milyar dolar tazminata mahkum ettirmiş vaziyette . Gitmişken, herhalde uçağının benzin parasından tasarruf için, 10 yıldan beri “diktatör”, “katil”, “asla barışmam” dediği Mısır CB Sisi’yle de buluşacak.

Kaderin bir cilvesi midir, 14 Şubat Sevgililer Gününde gerçekleşecek olan bu tarihî buluşma vesilesiyle, yazıyı biraz uzatacak ama, ilginç bir paralelliği hatırlayalım:

Mısır da, bizim gibi, “itibardan tasarruf etmeyen” bir ülke. Merkez Bankasında 34 milyar dolar döviz rezervi varken, bu yıl 40 milyar dolar borç ödemesi gerekiyor. Bu arada 65 milyar dolara çölde yeni bir başkent inşa etmekte.

Para dibe, dış borç da tavana vurduğu için Sisi, Akdeniz kıyısındaki turistik sahil kasabasını, Batı ve Mısır basınının tabiriyle “22 milyar dolara BAE’ye sattı”. Mısırlı yetkili bunu “diplomatik” dille şöyle ifade etti: “BAE konsorsiyumu projenin finansmanından, geliştirilmesinden ve yönetilmesinden sorumlu olacak, uygulamaya yerli ve yabancı firmalar da katılacaktır

Oysa, Türkiye de geçenlerde BAE’yle 51 milyar dolarlık bir yatırım anlaşması imzaladı ama anlaşmanın “Ana Prensipler” başlıklı 3/6. maddesi, yatırım alanlarını BAE dışındaki her ülkeye ve her aktöre kapatıyor. Yani, bal gibi kapitülasyon veriyor BAE’ye. Daha ne verecekti?

Acaba CB Erdoğan ile CB Sisi’, böyle durumlarda ne verecekleri konusunda ağız birliği yapmayı mı konuşacaklar Sevgililer Gününde?

***

Fazla uzatmaktan çekiniyorum ama hep olumsuzluklardan bahsettik, bi de CB Erdoğan’ın temel desteği Devlet Bahçeli’nin son sözlerinden aktarma yapalım, öyle bitirelim, neşemizi koruyalım:

Demlenmiş CHP karışık ve kavgalıdır. CHP ile DEM'in ayrı ayrı aday belirlemesi sinsi bir oyundur

Astronot Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği şu dönemde bir dizi-film vasıtasıyla ‘Dilber’ karakterinin servis edilmesi manidar bir komplo emaresi taşımaktadır"


Baskın Oran: 1945 İzmir doğumlu. Uluslararası ilişkiler emekli profesörü. Özellikle azınlıklar üzerine çalışıyor. 1968’de bitirdiği SBF’de (Mülkiye) asistanken 1971 ve 1980 cuntaları tarafından toplam 9 yıl üniversiteden atıldı, her seferinde Danıştay’da kazanarak döndü. 1999-2009 arasında Avrupa Konseyi ECRI nezdinde ulusal irtibat görevlisi idi. Ekim 2004’te Başbakanlık İHDK’nın Azınlık ve Kültürel Haklar Raporu’nu yazınca mahkemeye verildi ve beraat etti. 2006’da erken emekliliğini isteyerek Oxford (2006) ve Harvard’da (2009) dizi konferanslar verdi. Aralık 2008’de Ermenilerden Özür Kampanyası’nı başlatan 4 kişi arasında yer aldı. Nisan 2013’te Kürt Barışı çerçevesinde Akil İnsanlar Ege heyetinde bulundu. Ocak 2016’da 1.128 akademisyenin Bu Suça Ortak Olmayacağız bildirisini imzalayanlardan biriydi. Mülkiye’deki lisansüstü dersleri Temmuz 2016’daki OHAL’den sonra kaldırıldı. 1985’te başlayan haftalık yazıları günümüzde Agos ve Artı Gerçek’de çıkıyor. 90’ı aşkın bilimsel makalesi ve 3’ü yurt dışında da olmak üzere 26 kitabı yayınlandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baskın Oran Arşivi