Eser Karakaş
Venezuela meselesi
Venezuela meselesi üzerinde kalem oynatması çok zor bir mesele.
Aşağıda dünyanın ham petrol rezervleri konusunda en önde gelen on ülkesini göreceksiniz.
Görüldüğü gibi Venezuela dünyada ham petrol rezervleri en yüksek ülke.
Ama aynı zamanda ekranlardan izliyorsunuz, yakın geçmişte insanların açlıktan marketleri yağmaladıkları, elektriklerin yanmadığı ve en sonunda da bugün itibarıyla bir darbe girişiminin yaşandığı bir ülke; bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde henüz daha darbe sürecinin nasıl evrileceği belirgin değil ama ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin çok büyük bölümü Cumhurbaşkanı Maduro’ya karşı Guadio’yu destekliyorlar, Çin ve Rusya ise Maduro’nun yanında.
Soru basit: Dünyanın en büyük zenginliğinin üzerinde otur ama vatandaşların açlıktan marketleri yağmalasınlar, hastanelerinde ameliyatlar çok zor yapılabilsin; bu durumun sebebi ne?
Petrol ihracatı nedeni ile son zamanlara kadar Venezuela’da kişi başına gelir 14 bin dolar düzeyinde idi, şimdi petrol ihracatı büyük ölçüde gerçekleşemiyor, kişi başına gelirin kaça düştüğü de belirsiz.
Bir ülke düşünün ki toplam ihracatının yüzde 95’i petrolden oluşsun.
Venezuela tipik bir neft (petrol) laneti (oil curse) ülkesi, petrol ihracatı nedeniyle milli parası aşırı değerli, başka ürün ihraç edemiyorsun, üretim kültürün ve disiplinin de böylece gelişemiyor.
Ülke ekonomisi ise dünya petrol fiyatlarına aşırı hassas, bir nedenden fiyatlar düşerse ne yapacağını bilemiyorsun, kamu çalışanlarının maaşları bile ödenemiyor.
Yaklaşık otuz milyon nüfuslu bu ülkede milli gelir içinde petrolün payı yüzde yirmi beşin de üzerinde.
1. Venezuela: 300.9 Gbbl
2. Suudi Arabistan: 266.5 Gbbl
3. Kanada: 169.7 Gbbl
4. İran: 158.4 Gbbl
5. Irak: 142.5 Gbbl
6. Kuveyt: 101.5 Gbbl
7. BAE: 97.8 Gbbl
8. Rusya: 80 Gbbl
9. Libya: 48.4 Gbbl
10. ABD: 36.5 Gbbl
Gbbl= Ham petrol milyar varil
Demokratik hukuk devleti evrensel bir kavram, dünyanın her karış toprağında bu ilkenin savunulması gerekiyor, buna kuşku yok.
Ancak, bir de kendinizi iyi eğitim görmüş, işini iyi yapan bir Venezuela vatandaşı yerine koyun, hükümetiniz sizi enflasyon oranı bir milyonu aşmış bir ülkede yaşamak zorunda bırakıyor, maaşınızla bir kilo peynir ancak alır hale gelebiliyorsunuz.
Bu Venezuela vatandaşının bir seçeneği de kendine ülke dışında bir yaşam kurmak ama herkesi de böyle bir seçeneği benimsemeye mecbur tutmak kabul edilebilir bir şey değil; ya ülkenizi terk edeceksiniz ya da bir milyonluk bir enflasyon ülkesinde, marketlerin yağmalandığı, geceleri artık sokağa bile çıkılamadığınız bir ülkede yaşamaya mecbur hissedeceksiniz.
Ya da, Allah herkesi korusun, daha radikal çözümlere sempati ile bakmaya başlayacaksınız.
Guaido’yu destekleyenlerin önemli bir bölümünün bu son kategorinin bir yerinde olduğunu düşünüyorum.
Yazımı hep kullandığım bir matematik mantıkla noktalamak istiyorum.
Seçimlerin taşıdığı demokratik meşruiyet yaşanabilir bir ülke olmanın gerekli koşuludur, yani başka bir tabirle adil seçimlerle yönetime gelme sistemin bir olmaz ise olmazıdır ama yeterli koşul asla değildir.
Yeterli koşul hukuk devleti ve etkin bir yönetimdir.
Bu sonuncu da (hukuk devleti ve etkin yönetim) demokratik (sandık) meşruiyete ilaveten gerekli ve yeterli koşulu tamamlar.
Hukuk devleti olmaz ise demokrasinin (sandık meşruiyeti) anlamı tartışmaya açıktır.
Venezuela’da senede bir milyonluk bir enflasyon oranı ile etkin yönetim meselesi ciddi bir biçimde tartışmaya açılmış, meşruiyet konusunda büyük bir boşluk doğurmuştur.
Tabiat ve siyaset boşluk sevmezler ama kimin bu boşluğu dolduracağı da her zaman belli değildir.
Dünyanın en zengin petrol rezervlerinin (Kuveyt’in üç katı) üzerinde oturacaksın ve vatandaşın bir milyonluk bir enflasyon boyunduruğunda aç kalacaktır, bu işin sürdürülebilirliği kolay değildir.
1 Mayıs İşçi Bayramı Türkiye’ye ve dünyanın her ülkesine, her çalışanına kutlu olsun.
Not: Meraklısının "Visual capitalist" isimli bir Kanada kökenli şirketin sitesinden çok önemli ve ilginç istatistiki verileri izlemelerini öneriyorum.