Yorumsuz

Kürt kadınları omuzluyor Ayşe Nur’u son seyahatinde, biz erkek milletine bırakmıyor. Olağanüstü polisiye önlemler. Önde arkada polis. Üniversite çatısında bile.

Giardino dei giusti (Padova)

Stockholm. 2000 yılında İsviçre’deki konferansı iptal edip alelacele İstanbul’a dönüyorum, Ayşe Nur’da bir rahatsızlık olduğu haberi üzerine. Yoğun kontroller sonucu, yumurtalık kanseri olduğu anlaşılıyor. Erken teşhis ile engelenebilecek bir illet.

Metris’teki rezalet sonucu ortaya çıkan böbrek sorunu nedeniyle, biraz zaman yitiyor en başta.

Bir Kürt avukat arkadaşın, "bu işin üstadı" diye yönlendirdiği  Prof. Dr. Macit Arvas’a gidiyoruz. Çapa Üniversitesinden ailecek dostumuz Prof. Dr. Vicdan Yücel, sağ olsun birlikte geliyor. Kız kardeşi arabasıyla bizi terapilere götürüyor. Ayşe Nur’dan birkaç ay sonra kanserin acil gelişen bir türünden yaşamını yitirecekti.  Ayşe Nur’un evde bakımını üstlenen Erzincanlı Kudret Abla gibi.

Prof. Dr. Macit Arvas. Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği  İstanbul eski Şube Başkanı. Akademik kariyer: İÜ Cerrrahpaşa Tıp Fakültesi…  Yan faaliyet Amerikan hastanesi… Doktor olan başka Arvasiler de var. Ülkücü olanı da…

Ameliyatı, acil olduğu halde Cerrahpaşa’da yapmayı reddediyor.

Tıp etiği mi? Teferruat!

Elbette, kendisine müteşekkir olan, kurtardığı çok hastası da vardır.

Bu kez acele Çapa’ya gidiyoruz. Sağ olsunlar, hemen gündeme alıyorlar ameliyatı. Mayıs ayına gün alınıyor.

Gaspedilen yerlerden biri de Ayşe Nur’un zindan arkadaşı Sema Yüce’nin adının konduğu Kadın Kültür Merkezi

Tam ameliyat günü, İranlı genç doktor, tahlil sonuçlarını daha titizce irdeleyince, hastalığın kısa bir süre önce bir üst aşamaya sıçradığı anlaşılıyor. Ameliyat iptal olunuyor. Önce kemoterapi yapılması kararı yapılıyor.

Cerrahpaşa’da acil ameliyat yapılsa, hastalık sıçrama yapmamış olacaktı.

Yeni bir dünya ile tanışıyorum, Soljenitsin’in kitabı "Kanser Koğuşu"ndaki gibi. Onkoloji bölümünün şefi olan titiz bir kemoterapi uyguluyor.

Arkasından ameliyat. Yeniden kemoterapi. 2001 yazında alelacele Paris’e gidiyoruz. Komitas’ın son yıllarını geçirdiği Ville Juif’deki hastanede ek terapi. Bosna halkının dostu Fransız Sağlık Bakanı Bernard Kouchner’in desteği ile.

Atanmış Kayyum, Ne istedin bir sağlık merkezinden!

Fransız Bilim Araştırmaları Merkezinden Catherine Bigeau-Kuzucuoğlu evini açıyor bize, kendisi Van’da kazıda zaten. Terapi günleri metro ve otobüs ile Paris’in kuzeyinden güneyine ulaşıyoruz.

Ayşe Nur, Paris’e gitmeyi, beni ve Çapa’daki değerli doktoru memnun etmek için kabul ettiğini söylüyor. 15 Temmuz’da Paris’deki Derneğe uğruyoruz.

Paris, 6 ay ömür biçiyor. Maalesef doğru çıkacak bu. İki saatliğine dinlenmeye gittiğim, Gültan/Zülküf Kışanak’ın evinde alıyorum onu yitirdiğimiz haberini.

Çapadaki Prof. Hocamız kemoterapiye devam ediyor.

Kürt kadınları omuzluyor Ayşe Nur’u son seyahatinde, biz erkek milletine bırakmıyor. Olağanüstü polisiye önlemler. Önde arkada polis. Üniversite çatısında bile.

Cenazeye katılan Osman Baydemir, Diyarbakır’da Ayşe Nur’un adını yeni açılan Parka konulmasını sağlıyor. Bir caddeye de adı konuyor.

ANZ  Kadın Sağlık Merkezinde halka sağlık hizmetinde bulunuluyordu.

Bir yıl sonra da Doğubeyazid’da, İtalyan Belediyelerinin desteği ile açılan Kadın Sağlık ve Eğitim merkezine adı veriliyor.

O dönem belediye başkanı olan Mukaddes Kubilay halen hapiste, Ayşe Nur’un çalışma arkadaşları olan Edibe Şahin, Nurhayat Altun da hapiste. Osman Baydemir sürgünde.

Diyarbakır’daki Parkın ismi ünlü, 28 Şubatçı DGM savcılarından birinin talebi üzerine mahkemece kaldırıldı. Bir "suçlunun" adı konamaz diye. Ayşe Nur’un hapislik arkadaşı Sema Yüce’nin adı da Doğubeyazıd’da bir başka kültür merkezinden kaldırıldı. İsmail Beşikçi’nin bir caddeye verilen adı da.

Ve Doğubeyazıd’da olan seçilmiş belediye başkanının yerine KHK ile atanmış olan kayyum, Ayşe Nur Zarakolu Sağlık Merkezinin adını kaldırttı ve Arvasilerden birinin adını verdi.

 "KARAR NO:51

Ayşenur Zarakolu Sağlık Merkezinin isminin değiştirilmesi

Ayşenur Zarakolu Sağlık Merkezinin isminin değiştirilmesi :Doğubayazıt Belediye Başkalığına bağlı hizmet sunan Sağlık Merkezinin isminin değiştirilmesi konusunda Meclis üyelerince yapılan istişare sonucunda 5393 Sayılı Belediye Kanunun 81. Maddesi kapsamında İlçemizin manevi şahsiyetlerinden Seyyid Abdurrahim Arvasinin isminin yaşatılması,İlçemizin manevi şahsiyetliğinden dolayı Ayşenur Zarakolu Sağlık Merkezinin isminin değiştirilerek Seyyid Abdurrahim Arvasi olarak değiştirilmesine,alınan meclis kararımızın Ağrı Valiliği İl Sağlık Müdürlüğüne ve Kamu Kurum ve kuruluşlarına isim değişikliğinin bildirilmesine yapılan müzakere neticesinde madde metni meclis üyelerimizce oybirliği ile konunun kabulüne karar verildi."

 

İtalya’da Vicdanlılar Bahçelerinde onun anısına konulan taşları kaldırmaya güçleri yetmez.


(*) Ayşe Nur’un annesi Lamia Hanım, Cemil Meriç’in yaşam arkadaşıydı. Hz. Ebubekir soyundan gelen ailenin Şam’da vakfiyeleri vardı. Baba tarafından ise Sarısözenlerin de Sıvas’da Türbeleri. Hadi, Niksar’da türbesi olan Zarakol Efendiyi de ihmal etmeyelim, illa Nakşilikten dem vuracaksak!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi