‘HDP, AKP ile bir daha asla!’ diyor...

Sayın Tayip Temel ile tutum belgesini, olası seçimin HDP’de yarattığı atmosferi,  HDP’nin seçim ve ittifak stratejilerini ve daha bir çok önemli konuyu konuştuk.

Kamuoyu ve siyasi kulisler HDP’nin 27 Eylül’de açıklayacağı tutum belgesini merakla bekliyor. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan bu tutum belgesinin partilerden ziyade toplumsal muhalefete bir çağrı olacağını söylüyor  - "Türkiye’yi barışa, refaha ve huzura götürecek bir çağrı olacak." diyor.

"Önce ilkeler, sonra ilkesel ittifaklar." diyen Selahattin Demirtaş, seçim öncesi dönemde, bu tutum belgesinin merkezinde siyasi ittifakları etkileyecek fikirler olduğunu mu anlatmak istiyor? Bunu henüz bilmiyoruz.  

Diğer yandan geçtiğimiz günlerde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu "Kürt meselesini HDP ile çözebilecekleri" yönünde bir açıklama yaptı. Bu açıklamanın ardından HDP’li Sezai Temelli ise  "Muhatap İmralı’dır" dedi ve böylece seçim öncesi liderlerin gündemine gelen "Kürt Sorunun" muhatapları konusunda yeni bir tartışma başladı. 

Temelli "Kürt sorununun çözümünün yegâne muhatabı HDP değil ama bu sorunun çözümü adına bugün demokratik siyaseti var eden ve kolaylaştıran başlıca aktör HDP'dir. Ama asla unutulmaması gereken şey demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" diyerek, Kürt sorunun HDP’den daha "yaşlı" ve bir anlamı ile uzun süredir devem eden bir sorun olduğuna dikkat çekiyordu.

Sorunun muhataplarından birinin "İmralı olduğu" vurgusunun HDP’li biri tarafından yapılması ise bazı kesimleri rahatsız etti.

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın, "Her 10 Kürt’ten 7’sinin HDP’ye oy vereceğini" belirterek "Ama mesele bu değil. Mesele yeni bir Türkiye’yi nasıl oluşturacağımızdır" demesi aslında önümüzdeki sürecin nasıl şekilleneceği ya da şekillenmesi gerektiği konusunda önemli bir noktayı işaret ediyor. 

Olası seçimlerde yerel seçimlerindeki gibi bir taktik izlenecek mi? HDP "sonucu etkileyen gücünü" ne yönde kullanılacak? Bunun farkında olan muhalefet partileri nasıl bir tavır takınacak? 

Bu soruları ve daha fazlasını Sınırsız’da konuğum, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel’e sordum. Sayın Temel ile tutum belgesini, olası seçimin HDP’de yarattığı atmosferi,  HDP’nin seçim ve ittifak stratejilerini ve daha bir çok önemli konuyu konuştuk. 

HDP’nin, var olan otoriter rejimin bir diktatörlüğe dönüşmesinin durdurmak ve aynı zamanda eski AKP öncesi sisteme değil, gerçek manada demokratik, çoğulcu, çok kimlikli, hatta gerçek yerel özerkliklerle bezenmiş bir sistem inşası istediğini anlıyoruz.

Aynı zamanda, Sayın Temel’in söyleşide belirttiği gibi, HDP Kürt sorunun çözümü için çalışmaya hazır ve daha önceki çalışmalarını bedelini ödeyen bir parti. Peki, halihazırdaki sistemi kırmak için HDP, Millet İttifakı ile nasıl bir işbirliği izleyebilir? 

İttifakın iki kanadı, yani Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti’nin temel meseleler özellikle Kürt konusunda tam olarak HDP’ye ne söylüyor? HDP, seçim öncesi diğer partilerden yeni çözüm önerileri bekliyor mu?

HDP’ye göre, Kürt Sorunun muhatapları kimler? Bir kez daha, HDP,  İmralı ve Devlet arasında aracı rölünü üstlenir mi? Devletsiz çözüm yok ise, HDP AKP’nin olası çözüm tekliflerini kabul eder mi?

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel bu sorulara ve daha fazlasını cevapladı:

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi