Antep'te Kobanê Davası protestosu: 'Faşizmin aldığı kararı tanımıyoruz, yok hükmündedir'

Kobanê Davası'nda Kürt siyasetçilere verilen ağır cezalar Antep'te protesto edildi. DEM Parti Antep İl Eşbaşkanı Mehmet Satan, "Faşizmin aldığı bu kararı tanımıyoruz, yok hükmündedir" dedi.

Sinan ŞAHİN


ANTEP - Kobanê Davası'nda eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a 30 yıl 3 ay, yargılanan Kürt siyasetçilere ise yüzlerce yıl hapis cezası verilmesine tepkiler sürüyor. DEM Parti Antep İl Örgütü tarafından Yeşilsu Park Meydanı'nda yapılan açıklamaya, Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile Antep 78'liler Meclisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Antep Şubeleri katıldı.

'KARAR HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ'

Soma, Çorlu, Gezi ve Can Atalay davası karalarını hatırlatan DEM Parti Antep İl Başkanı Mehmet Satan, "Kobani Kumpas Davası siyasi kararlarla sonuçlanmıştır. Önceki dönem HDP Eş Genel Başkanlarımız, MYK üyeleri ve birçok Kürt siyasetçi, devrimci, sosyalistin rehin tutulduğu Kobanî Kumpas Davası'nın kararları hukuki değil, siyasidir" dedi.

'DARBE DÖNEMLERİNİ ARATMAYACAK KARARLAR ÇIKTI'

Türkiye hukuk tarihine kara bir leke sürüldüğünü söyleyen Satan, şöyle devam etti:

"Mahkeme eliyle adalet tüketilmiştir. Bizler bu cezaları tanımıyoruz, bu kararları tanımıyoruz. Selahattinler, Figenler, Kobanî Kumpas Davası'nda yargılananlar Kürtlerin, Türklerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin gönlünde berat etmişlerdir, özgürlerdir. Sincan’da görülen bu davada yine 12 Eylül ve 12 Mart askeri darbelerindeki yargılamaları aratmayacak kararlar ortaya çıkmıştır."

'31 MART'TA HALKIN VERDİĞİ CEVABI ALMAYANLAR DEMOKRASİYİ ÇÖKERTMEYE ÇALIŞANLARDIR'

İktidarın normalleşme ve yumuşama mesajlarını hatırlatan Satan, "Bu süreçte hak, hukuk adalet isteyen siyasetçiler siyaset sahnesinden silinmeye çalışılmıştır. 31 Mart’ta halklarımız, ezilenler emekçiler, adaletsiz düzene, iktidarın etkisi altındaki bu yargı kararlarına büyük bir cevap verdi. Bu cevabı anlamayanlar bugün Türkiye demokrasisini, Türkiye’nin geleceğini, ekonomisini, siyasetini çökertmeye çalışanlardır. Her zaman olduğu gibi omuz omuza adalet arayanlar bu kirli kararı boşa çıkaracaktır" dedi.

'ADALET MÜCADELESİNİ OMUZ OMUZA BÜYÜTECEĞİZ'

Dayanışmayı ve mücadeleyi büyüteceklerini dile getiren Satan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yıllar önce Denizlerin kalemini kıranlar nasıl lanetlendiyse, burada bu kalemi arkadaşlarımız için kıranlar da aynı şekilde lanetlenecek ve tarihin çöp sepetine hatırlanmamak üzere gömülecektir. Mahkeme heyeti; insanlık düşmanı, kadın düşmanı olan ve Ortadoğu’ya büyük bir felaket yaşatmak isteyen IŞİD’in yanında olduklarını, onları aklayan bir karar alarak göstermiştir. Şu bilinsin ki faşizme asla geçit vermeyeceğiz. Bugün faşizmin aldığı bu kararı tanımıyoruz, yok hükmündedir. Hak, hukuk, adalet mücadelemizi omuz omuza büyüteceğiz. Selahattin Başkan diyor ki 'Kimse benim suçsuz yere yattığım hapislik üzerinden siyasi şantaj, kirli hesap yapmasın. Halk özgür değilse benim çıkmamın bir önemi yok. Bin ömrüm olsa hepsini halkım için feda ederim. Moralli olun, dik durun direnin."

'BARIŞI VE ÇÖZÜMÜ SAVUNANLAR CEZALANDIRILDI'

İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şubesi de basın açıklaması yaparak Kobanê Davası'nda alınan kararları protesto etti. Şube binasında düzenlenen açıklamada konuşan İHD Antep İl Yöneticisi Atiye Okay, davada çıkan kararla Kürt Meselesinin demokratik yollarla çözülmesini savunanların cezalandırıldığını vurguladı.

Okay, şöyle konuştu:

"Kobane Davası'nda siyasi saiklerle verilen son karar halkların ihtiyacı olan toplumsal barış iklimini bozmuştur. Devletin Kürt meselesinin çözümü konusunda atması beklenen adımların yeniden güvenlikçi politikalara kurban edildiğinin somut göstergesi olmuştur. Bu davada çıkan kararla barış savunucuları, Kürt meselesinin demokratik yollardan çözülmesini savunanlar, kadınlar, LGBTİ+lar, insan hakları savunucuları, İŞİD soykırımına karşı çıkanlar ve sosyalistler cezalandırılmıştır. Devlete ve iktidara çağrımızdır: Bu coğrafyanın toplumsal barışa ihtiyacı var. Yargı yoluyla muhalifleri sindirme politikasına son verilmelidir." (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar