'Garipoğlu'nun evindeki 700 bin euro FETÖ'ye aktarıldı'

'Garipoğlu'nun evindeki 700 bin euro FETÖ'ye aktarıldı'
Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili soruşturma sırasında tutanaklara geçirilmeyen 700 bin euro'nun FETÖ'ye aktarıldığı iddia edildi.

HABER MERKEZİ - İstanbul’da Münevver Karabulut’un öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürütürken katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun evinde cinayet günü bulunan 700 bin euro’yu tutanaklara geçirmedikleri ve güvenlik kamerası görüntülerini yeterince incelemedikleri iddiasıyla haklarında dava açılan 6 polisin yargılanmasına devam edildi.

Görüntüleri sildikleri öne sürülen 3 site görevlisinin de yargılandığı davanın 24’üncü duruşmasında söz alan Karabulut ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir, davada zaman aşımına az bir süre kaldığını belirterek, yargılamanın ilerlememesine tepki gösterdi.

3 hakimin değiştiği, 24 duruşmanın yapıldığı 8,5 yıllık davada tanık dinlenmesinden vazgeçildi. Hakim, esas hakkında savunma yapmaları için sanık ve taraf avukatlarına süre vererek, duruşmayı karar için Ocak ayına erteledi.

TANIK MAZERET DİLEKÇESİ GÖNDERDİ

Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Y. P. hazır bulundu. Karabulut ailesini ise avukat Rezan Epözdemir temsil etti. Hakim Tijen Özay, bu duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Kemal Avcı’nın avukatının davaya mazeret dilekçesi gönderdiğini ve müvekkili Kemal Avcı’nın yurtdışında olduğunu bildirdiğini açıkladı.

‘BİLGİSAYAR KASASINI 3 POLİS VE 1 SAVCI GELDİ VE ALDI’

Duruşmada tekrar dinlenen sanık Y. P., olay tarihinde cinayetin işlendiği Şelale Evleri 251 No’lu sitede bahçıvan olarak görev yaptığını söyleyerek, şunları anlattı: "Olaydan sonra 251 ada güvenlik kulübesinde bulunan bilgisayar kasasını 3 polis ve bir savcı gelerek aldılar. Bu sırada herhangi bir tutanak tutulmadı. Bilgisayar kasasını 3 gün sora 3 polis getirdi. Kamerayı tekrar aynı güvenlik kulübesine kurdular. Bana getirdiklerine dair bir kağıt imzalattılar. 2011 yılında site yönetimi bana çıkış verdi. Çıkış verildikten sonra Bahçeşehir Karakolu’ndan beni çağırdılar. ‘ Yönetici kim?’ dediler. Benim çıktığım zamanki yönetici Kemal Avcı’ydı."

Y.P., beyanımda Kemal Avcı’nın yönetici olduğunu söylediğini ancak tutanakta ‘Harddiski Kemal Avcı teslim ettiğim…’ şeklinde bir ibare yazıldığını belirttikten sonra şunları söyledi: "Ben işten ayrıldığımda sitenin bulunduğu güvenlik kulübelerinin kameraları kulübede duruyordu. Bırakıp gittim. Kimseye bir şey teslim etmedim. Bana harddisk teslim edilmedi. Bana bütün olarak bilgisayar kasası getirildi ve kulübeye koyuldu."

Sanık Y. P.’nin dava konusu olan harddiski Kemal Avcı’ya vermediğinin anlaşıldığını belirten hakim, dinlenilmesine karar verilen tanık Kemal Avcı’nın dinlenilmesinden vazgeçti. Esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için sanıklara ve avukatlarına süre veren mahkeme, duruşmayı Ocak ayına erteledi.

‘DAVAYA ADETA VEBALI MUAMELESİ YAPILDI’

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, harici diskin incelenerek bilirkişi raporu hazırlanması konusunda İTÜ, TÜBİTAK ve Adli Tıp Kurumu’nun gönderildiğini hatırlattı. Epözdemir, "Bu kurumların yeterli kalifiye elemanının olmadığı gerekçesiyle talebi kabul etmediklerini belirterek, "Dosyaya adeta vebalı muamelesi yapıldı. Jandarma da harddiskin olmadığını söyledi. Harddisk ortadan kayboldu. Mahkeme halen harddiski bulmuş değil. Biz bu harddiski bulana kadar dava zaman aşımına girecek" dedi.

"Bunun ülkemizdeki FETÖ terör örgütü ile ilişkili olduğunu düşünüyoruz" diyen Avukat Epözdemir, şöyle devam etti: "O dönem bir anlam verememiştik. Ancak daha sonra fark ettik ki; polislerin o dönemki avukatının, FETÖ’nün yargı imamı olduğu ortaya çıktı, hakkında yakalama kararı var. Bunlar tesadüf olamaz, FETÖ terör örgütünün bütün bu kurumların içindeki mensupları aracılılığıyla yargılamayı yönlendirdiğini düşünüyoruz. Ayrıca evde bulunan ve olay yeri inceleme kayıtlarına dahi geçmeyen 700 bin Euro’nun FETÖ’ye aktarılmış olabileceğini düşünüyoruz." (DHA)

Öne Çıkanlar