Sabrı zorlamak...

Batı ve NATO Rusya’nın zayıf düştüğünü, gereken sertliği gösteremeyeceğini, Gorbaçov ve Yeltsin dönemindeki gibi teslim olacağını düşünmeye başlamışlar.

NATO’nun Karadeniz’deki provokasyonı Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin sert karşılık vermeye hazır olduğunu gösterdi. Ama bu sert karşılığın ne derecede olacağı Rusya iktidarının buna ne kadar hazır olduğunu bağlıdır. Doğru veya yanlış ama Rusya iktidarı çok temkinli yaklaşmaktadır. Batı'nın sınamalarına ve provokasyonlarına herhangi bir müdahale karşılığında nasıl sert bir cevap vereceğini Rusya göstermiş oldu. Rusya’nın askerleri ise daha az temkinli ve daha çok kararlı olduklarını gösteriyor. Rusya ordusu NATO’dan gelecek bir tehdide karşı Karadeniz’deki filonun karşı koyabilecek gücünün yeterli olduğu kanısında. Rusya’nın Karadeniz filosu Karadeniz’i tümden kaplayacak güçte. NATO yönetimi Karadeniz’e girerse çıkmaza gireceğini ve yok edilebileceğinin bilincinde. Rusya ordusu Rusya’nın Kırım'daki sınırlarının NATO gemileri tarafından ihlal edilme durumunda Karadeniz filosu için üç aktif hareket seçeneğini oluşturmuş. Birinci seçenek: Sınırları ihlal eden gemileri Karadeniz filosu gemileriyle sınırların dışına çıkmaya zorlamak. Mesela bu görev için füze kruvazörü olan Moskova gemisi yeterli büyüklükte ve güçte. Böyle bir durum daha önce de yaşanmıştı zaten.

İkinci seçenek ise: NATO gemilerinin seyir güzergâhını ateş altına almak. Üçüncü seçenek ise: Füze ve roketlerle bizzat gemileri hedef olarak ateş altına almak.

Dördüncü ve son seçenek olarak: direkt olarak savaş konumuna geçmek ve açık olarak silah kullanmak çok daha tesirli olabilir. Tabii ki bu son seçenek bir savaş durumu olacak. Böyle bir durumun ağır sonuçları da olur ve bu nükleer silah da dahil olmak üzere her türlü silahın kullanılması demek. Sonuçlarının vahim olduğu kadar nereye varacağının kestirilmesi de mümkün değil. Karşı gücün gemisini vurulursa tabii ki o devlet de gereken cevabı verir. Bu durum savaşa hazır olmak demektir.

Bunların dışında askerler Rusya sınırları boyunca sinyal mayınlarını (patlayıcı değil) yerleştirmeyi öneriyorlar. Böylece ister kara sınırları ister su sınırları olsun herhangi bir müdahaleye gereken cevap verilecek. Böyle bir durumda NATO güçlerinin ne kadar cesaretli ve panik olup olmayacakları kesin değil çünkü gerçek mayınların onları nerede beklediğini de kestiremezler.

Diğer bir seçenek, Rusya Silahlı Kuvvetleri'nin sinyal kesici radyoelektronik teknolojiyi kullanmasıdır.  Böyle bir durumda NATO’nun gemi ve uçakları hareket edemez duruma gelecek. Belki de son provokasyonların amacı Rusya’nın bu radyoelektronik teknolojisini çözmek içindi ama başaramadılar...

Tabii ki güçten daha önemli olan akıl ve kurnazlıktır. Sadece NATO’yla bir bütün olarak değil üye olan ülkelerle ayrı ayrı ilişkiler geliştirmek, NATO’yu içinden yıkma girişimleri de önemlidir. NATO aynısını uzun zamandır Rusya ve BDT ülkelerine karşı zaten yapıyor. Rusya ordusu NATO’yla bir savaşa girme ihtimalinin olmadığı kanısındadır ama yine de son dönemde yaşanan gelişmeler bu konuya da şüpheyle yaklaşmak gerektiğini gösteriyor. NATO’nun bu provokasyonları Rusya ordu güçlerini savaşa hazırlamaya mecbur kılıyor. Peki NATO bunun bilincinde midir? Büyük ihtimalle bunu tam olarak anlamıyorlar ve baş düşmanları olan Rusya’nın sabrını sınıyorlar.

NATO ve Batı'nın küstah davranışları anlaşılmaktadır. Rusya uzun zamandır çok ihtiyatlı ve yumuşak hareket ediyor. Rusya iktidar kurumlarının dikkatli ve temkinli politikalarından dolayı Batı ve NATO Rusya’nın zayıf düştüğünü, gereken sertliği gösteremeyeceğini, Gorbaçov ve Yeltsin dönemindeki gibi teslim olacağını düşünmeye başlamışlar. Belki de Rusya Devlet Başkanı ve ordu yönetimi bilinçli ve anlaşmalı bir oyunu sürüyor ve böylelikle Batı'yı yanılgıya düşürüyorlar. Ama gerektiği zaman çok sert cevap verileceğini de gösterdiler ve bu tavır sadece Karadeniz için geçerli değil. Batı ve NATO’nun tüm provokasyonlarına rağmen yaşanan gelişmeler aslında Rusya’ya kazandırıyor, Batı ve NATO’yu kötü gösteriyor. Batı ve NATO’nun tüm çabalarına rağmen Rusya’yı sınırlandırmayı başaramadığı gibi Rusya kendinden emin, sakin ve güçlü bir şekilde sabrının sınırsız olmadığını gösteriyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi