'Sen kimden yanasın?' diyen Erdoğan'a 'Ben barıştan, insandan, adaletten, yaşamak ve yaşatmaktan yanayım' yanıtını verdi.
İstanbul'da düzenlenen 'Barış, Özgürlük, Adalet' mitinginde konuşan Sırrı Süreyya Önder, Çiller ve darbe gecesiyle ilgili dikkat çekici anekdotlar aktardı.
Türkiye toplumunda, biz görmüyoruz ama iddia edildiği gibi üst yarar olsa bile, KHKler özgürlük-eşitliği ihlal ettiği için adaletsizdir; adaletsiz olan uygulamalar kaldırılmalıdır.
Akılda tutulması gereken en önemli nokta ise şu, iklim değişikliğinin yarattığı adaletsizliği gideremeyenler, dünyaya başka türlü bir adalet vaat edemez...
Adeta “algı çağı” denebilecek böyle bir dönemde, CHP’nin Kurultay sonuçlarını kendi ideolojik yenilenmesi ve partiyi yeniden yapılandırmak için değerlendirmesi en doğrusu olur
CHP yöneticilerine dürüst olmalarını öneriyor ve diyorum ki “Arkadaşlar HDP ile görünmek sizin oy potansiyelinizi düşüreceğinizi sanıyorsanız bunu açıkça söyleyin.
'Eski muhalefet' anlayışını terk etmenin zamanı çoktan geldi. Bir kez daha tren kaçmasın.
Erdoğan’ın Almanya’ya karşı kestiği racon hayatın doğal akışıyla uyum göstermiyor!
13 gazetecinin 'darbe' iddiasıyla yargılandığı duruşmanın ikinci gününde Murat Aksoy, 'Gazetecilikte 5N1K sorusu var. Bu iddinamede, Nasıl sorusu yok. Bu darbe nasıl olabildi yok' dedi.
Eski bakanlardan ve AKP kurucularından Abdüllatif Şener, adaletle ilgili en güzel cümleleri, Yüksekdağ, Demirtaş, Baydemir ve Şık'tan duyduğunu açıkladı.
Demirtaş’ın, HDP’lilerin tutuklanması Erdoğan’ı kesmedi. CHP ile HDP’nin miting meydanlarında buluşmasından korkan Erdoğan, Demirtaş’la Kılıçdaroğlu’nu cezaevinde buluşturmak istiyor.
Adalet konusunda boğucu günlerden geçiyoruz. Adeta bir çöldeyiz ve susuzluğumuz arttıkça artıyor ve ufukta bir vaha umuduysa oldukça zayıf.
Herkes adalet isteyebilir. Bazen adaletsizlik yapan kişi ve kimliklerin adalet isteyemeyeceğini düşünürüz, bunu ısrarla savunuruz ama kendimizin hatasız olmadığını unuturuz.
İnsandaki adalet duygusu bencil isteklerine karşı çıkan, kendini evrenin merkezinde görme duygusuna dur diyen bir iç sestir. Bu nedenle haksızlık etmemek de kişinin erdemidir.
“Dünya Adalet Projesi Hukuk Devleti Endeksi 2016” 113 ülke içinde Türkiye 99'ncu.
O da 65 yaşındaki adam da görüştüğüm diğer kişiler de dil, din, ırk ayrımı olmadan herkesin bir araya gelmesi ve mücadele etmesinden başka çare olmadığını söylüyordu.
Hukuk devletinin rafa kalkması, gözaltı ve tutuklamanın vak’a-ı adiyeden olması, bütün insanlığın ölümü demek olan masumların öldürülmesi arasında bir irtibat var mıdır?
Adalet ince ayarlı bir teraziyse ağızdan çıkan örneklerin neyi dışarıda bıraktığı iyi düşünülmeliydi. Hele söz konusu adalete susamış Kürtler olunca…
Türkiye deki farklı toplumsal kesimleri bir araya getirecek, kimseyi ötekileştirmeden, eşit yurttaşlığa dayalı bir örgütlenme ile mücadele gerekli ve kaçınılmazdır.
Yürüyüş adıyla da gündemi belirledi. İktidar çevresinin sivri unsurları eyleme ve adına o kadar kızdılar ki, "ADALET" kelimesinden nefret eder hale geldiler.
2 milyon civarında yurttaşın katıldığı mitingi 'düşük' gösterme yarışına İstanbul Valiliği de katıldı.
Erdoğan rejimi 15 Temmuz darbe girişimini, iktidarına sunulmuş bir fırsat (kendi sözleriyle, “lütuf”) olarak görüp tüm muhaliflerini baskı altına almayı sürdürüyor.
Eylemi takip eden habercimiz Refik Tekin'in gözünden, kare kare Adalet Yürüyüşü
Bir gün, çemberden cenderelerin olmadığı, bu kadar büyük acıların yaşanıp durmadığı bir yol da açılacak...İsteyen istediği gibi yürüyebilecek.
sokak eylemliliğinin siyasal akımları değiştirebildiği doğru ama bu chp’nin, şu aralar sık sık iddia edildiği gibi, ilk sokağa çıkışı değil.
Uzmanlar, Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetkilerini tanımadığı için “şimdilik Erdoğan ve suç ortaklarının yargılanamayacağını” söylüyor. Ama bu pekala mümkün olabilir.
9 Temmuz' daki adalet mitingine adliyelerde, siyasette, bürokraside, toplumsal yasamda adaletsizlikten şikayetci olan herkes katılmalı, merak etmeyin CHP'li olmazsınız.
Sokağa çıkanlar yalnızca partililer değil, basbayağı toplumun “seküler kesimi”. Bir başka ifadeyle seküler kesim ayaklanmış durumda ve bu kesim adalet talep ediyor.
Ana muhalefet partisi 'adalet' talebi ile yollara çıkma ihtiyacı hissetmişse, iktidar, yürüyüşü karalamak yerine, bu talebi iyi anlamalıdır.
Türkiye bugün gerçek adalet değerinden uzaklaşıp, gücün adalet anlayışına teslim olmuş, medeni bir toplum olma vasfını kaybetmiştir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.