'AKP iktidarının yeni gasplara hazırlandığı izlenimini açıkça veren bu hukuksuz el koyma kararını protesto ediyor, bir hukuk devletinde böyle bir uygulamaya yer olamayacağını duyuruyoruz.'
Bir avuç milletvekilinin sokakta dayak yemek dahil, her şeyi göze alması da yetmiyor. Tvit atmak yetmiyor. 'Hukuk yollarına başvuracağız' demek, hiç yetmiyor.
'Zulüm zaten korkunç, ama daha da korkuncu oldu: Zulme alıştık'
Can Dündar, 'Cumhuriyet'in kurumlarını satmış bir iktidar, bizim evimize göz dikmekten çekinmeyecek elbette' sözleriyle karara tepki göstermişti.
Türkiye çapında yaşanan hukuksuzluğun ve ağır vicdan kaybının bir mikro örneği Rabia Naz dosyası…
'Savcıların talimatla dava açtığı, yargıçların emirle hüküm kestiği bir adalete teslim olmamı istiyorlar; 'Yoksa mallarına tedbir koyarız' diyorlar.'
Mahkeme gazete ilanı yoluyla Dündar'a çağrıda bulunulmasına, ardından 15 gün içinde mahkemeye gitmemesi durumda ise kaçak sayılarak tüm mülküne el koyulmasına karar verdi.
'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlaması, ülkede fikir ve basın özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri haline geldi. Ondan söz ederken, bir kod isim bulsak daha iyi olacak sanki…
Ankara’da, Erdoğan sonrası için ağır ateşte bir rehabilitasyon hükümeti pişiriliyor.
Kaderini Türkiye’ninkiyle aynı göstermeye çalışıyor. Büyük avantajı, bu yalanı kabullenip savunan bir muhalefete sahip olması. Ama tırmanış kontrolden çıkarsa, onu CHP bile kurtaramayabilir.
Ya polis bir tehdit haline geldiyse? O zaman polis, İçişleri Bakanı’na şikâyet edilir. Ya İçişleri Bakanı, ülke için bir güvenlik sorununa dönüştüyse…?
'Hükümet, 18 bin cihatçıyı Libya’ya gönderdi mi? Bunlara adam başı 15 bin lira ödedi mi? Bu cihatçıların 350’sinin çocuk olduğu doğru mu?'
HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Özgürüz Radyo'nun sorularını cevapladı.
Yüksekdağ’a iletilmek üzere yazdığım mektupta o buluşmayı hatırlattım; 'Ne oldu da Haziran 2015’ten bugüne geldik' diye sordum. Cevabını #ÖZGÜRÜZRadyo için yaptığımız söyleşide bulacaksınız.
'Devirler değişiyor, ülkeyi yönetenler değişiyor, onların savcıları, hâkimleri değişiyor; ama basını zapturapt altına alarak eleştirileri susturma ve baskıyı sürdürme geleneği değişmiyor.'
İki günlük linç kampanyasının Türkiye’ye bedeli ağır oldu.
'İnanması zor ama ben, bir başka unsurun da ziyarette etkili olduğuna inanıyorum: O da para…!
'Tarikatların kapatılması, bu çirkefi önlemeye yetmez. Önce bu pisliği örten devlet kalkanının ortadan kalkması, tarikatlarla siyasetin ve devletin göbek bağının kesilmesi lazım.'
'Sonu faşizme gidecek bu müsamerede rol almayı reddeden gerçek hukukçular, Saray’dan gelen davet mektubunu yırtıp atıyor; tıpkı Kılıçdaroğlu’na gelen davetiyeyi yırtıp atan Özgür Özel gibi…'
'Erdoğan’a İstanbul’u kaybettiren tablo, yeniden karşısında… Yani? Sarayın acilen bir krize ihtiyacı var.'
'Barış Atay’ın, tehdidin akşamına milli infaz timlerince saldırıya uğraması, bir devlet-mafya işbirliği manzarasıdır; ki Rusya’da Putin muhaliflerinin zehirlenmesinden farksızdır.'
'Yargı emir kulu… Siyaset, devre dışı; vicdanlar körelmiş durumda… O yüzden göz göre göre gelen bir felakete 238 gün gözyumuluyor.'
'Ne yazık ki, adalet mahkemelere dönene kadar, Twitter mübaşirliğe, savcılığa, avukatlığa, hâkimliğe devam edecek gibi görünüyor.'
'Kaçma şüphesi olmadığından' diyorlar. Böyle bir devlet düzeninde, polis, yargı, bakan arkasında iken, niye kaçsın ki zaten? Gazeteci mi ki bu, ömür boyu hapiste tutulsun...
Alman Dışişleri Bakanı’nın “AB olarak, Doğu Akdeniz anlaşmazlığında Yunanistan’ın yanındayız “ sözleri de, mehter marşının gürültüsünde boğuldu.
'Fatih Portakal, ağır hükümet baskısı altında görevini bırakarak, hem canını, hem FoxTV’yi kurtarmış oldu. Ancak istifası, basın tarihine bir başka teslimiyet hikâyesi olarak yazıldı.'
'Sandık ufukta göründüğünde bir müjde olarak kendini gösteriyor; seçim biter bitmez de sadece vatandaşın faturasında hatırlanıyor.'
'Erdoğan öncesi yalan tekeli, büyük oranda merkez medyanın elindeydi. Erdoğan medyayı sadece satın almadı, onun yalan tekelini de devletleştirdi.'
'Bir gazeteci, avukat ya da akademisyen olsa her nerde ise geceyarısı bulunur, yaka paça gözaltına alınırdı.'
Tıpkı Kral Midas’ın kulakları hikâyesinde olduğu gibi; yasak kararı sayesinde şimdi herkes Akar’ın İBDA-C liderinin mezarına yaptığı ziyareti konuşuyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.