Radikal İslamcıların ‘günahlar’ listesinde uyuşturucu yer almıyor.
'Etnik temizlik' diyen İsmail Hakkı Pekin mi, 'sınırda radikal İslamcı örgütler yerine Kürtler olsun' diyen Türker Ertürk mü?
'Al Bayrak Partisi'nde toplananlar, olası bir yargılamada da Erdoğan’ın yanında otururlar artık. Yakışanı odur.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 'IŞİD’den saldırı gelebilir mi?' sorusuna gülerek verdiği yanıttan daha ikna edici ne olabilir.
Artık rejimin simgesi, AKP’nin savaş tamtamı Mehter Marşı’nı da parti repertuvarına alır CHP.
'Bir kereden bir şey olmaz' dendiği günden beri bu ülkede her şey meşrulaştı; cinayet, tecavüz, rüşvet, yağma, talan, katliam.
'Deprem olursa zaten herkes can derdine düşer, bizimle uğraşacak halleri kalmaz' diye şakalaşmış bile olabilirler.
Kurumsal bir yapının oradan çekilmesinin kamuoyu ilgisinin de dağılmasına neden olduğu açık. Bu durumun da müdahaleyi kolaylaştıran iklimi yarattığı başka bir gerçek.
CHP demokratik kamuoyunu bu rejime niye kurban ettiğini açıklamak zorunda.
Faşizan kuşatmayı yaracak, Kürtlerle diğer halklar arasında köprü olabilecek her siyasi oluşumun, her siyasi kimliğin Türk-İslamcı güçlerin hedefi olacağı açık.
Bilişim sistemini özellikle seçimlerde çok ustaca kullanan Rusya gibi sicili bozuk bir ülkeyle 'işbirliği'nin ne anlama geleceğini anlamak zor değil.
İktidarın kadınlara açtığı savaşın 'ilk mermisi' sayılabilecek nafaka hakkının sınırlanmasına izin vermemek de biz kadınların boynunun borcu.
Öyleyse neden mahkemeler, kadınların bu suça ilişkin şikâyetlerini dikkate almıyor, cezayı TCK 96’ya göre düzenlemiyorlar?
Sonuçta 'ezber bozmak', hâkim ideolojinin vesayetinde üreyen 'hamaset'ten kurtulmak değil mi?
AKP milletvekillerine sık sık 'tek adama göre değil vicdanınıza göre davranın' çağrısı yapan CHP’li vekillerin de parti yönetimine biat etmeme seçeneği var.
Kestiğiniz kurbanların sizi taşıyacağı cennetin hayalini kurarken, bayramı insanlık dışı uygulamaların mağduru olarak geçirenlerin Müslümanlığın neresine denk düştüğünü de açıklayıverin.
Ülkenin her bir parçasında, her biri farklı bir alanda süren mücadele dinamiklerini 'savaşa karşı barış'ta buluşturacak siyasi aktör geleceği de kazanır.
CHP mi olur, İYİP mi olur yoksa 'ben bu güçle tek başıma yeterim' mi der bilinmez ama muhalefetin her uzlaşısı Erdoğan’ın hayalindeki rejime bir adım daha yaklaşması demek.
Hele ki, verdiği karar ve gerekçesindeki ifadelerle yargının hukuktan soyunmuş olduğunu teşhir ederek kamuoyu önünde ‘çırılçıplak’ bırakmışken…
Artı Gerçek'ten İnci Hekimoğlu, T24'ten Oya Baydar ve Gazete Duvar'dan Ülkü Doğanay'ın bugünkü yazılarından bölümler
Diyanet’in görevi bu ülkeyi cihatçılar için verimli topraklar yapmak değil tersine laik, demokratik ülkelerde olduğu gibi bütün din ve inançlara aynı mesafeden hizmet etmektir.
İstanbul’daki davalara gösterilen özen Suruç davasına da gösterilseydi, davanın bir numaralı sanığı olması gereken biri Ankara’da koruma altına alınamazdı.
Hatırlatayım, 90’lı yıllarda da kadına karşı savaş açılmıştı ama kadın mücadelesi bu dönemde yükseldi ve pek çok hakkı da söke söke aldı.
Erdoğan yargı reformunu erken seçim öncesine denk getirerek bundan azami yararı sağlamaya da çalışabilir ama bütün olasılıklar kapalı kapılar ardındaki pazarlıklara bağlı.
Bir yıla yakın zaman geçmiş olmasına rağmen Madımak’a ilişkin hiçbir iddiaya yer verilmiyordu. Komisyon üyesi Haydar Oymak 'Unutturulmak isteniyor. Basının bile kulağı çekildi' diyordu.
Siyasal İslamcılar ve tarikatlar her zaman devletin yanında, karanlık ilişkilerin ortasında operasyonel araçlar olarak yer aldı.
Şimdi ikinci kez 'yetmez ama evet' hatasına düşerek, sistem tartışmasının parlamenter rejime hapsedilmesine izin verilmemeli.
İktidarın tutum değişikliğine gitmeyeceğini göstermesi muhalefete çok önemli bir ikinci fırsat sunarken, 800 bini aşan bir farka imza atan seçmenler de bir görev yüklüyor.
Tek seçeneği CHP’yi bir kez daha 'Türkiye ittifakı' söylemiyle iktidarı paylaşma karşılığında ‘suç ortağı’ yapmak olabilir.
Urfa’da örneklenen resmî-sivil güçlerin koordineli çalışmaları belki ‘pilot’ bölgelerde belki de tüm ülkede organize olmuş yeni nesil bir yapılanmanın varlığını işaret ediyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.