Independent, KDP ve KYB'nin Kerkük'ten çekilme konusunda anlaştığını ancak bunun 'Kürt tarihinin en büyük felaketlerinden birine' neden olduğunu yazdı.
İttihatçılar gibi, bir yandan İslam coğrafyasına hükmetme hayali, bir yandan da parçalanma korkusu sarmış durumda. Korku ve hayal, koca ülkenin siyaset ve diplomasisini kuşatmış durumda.
En çok korkulan Kürtlerin kimlik talebiydi. Kürtlerle Türkler “et ve tırnak” metaforu tutmadı. Nihayet sınıfsız, kaynaşmış Türk devlet kimliği kurucu zamkı çatladı.
Tarih çözülmemiş, 100 yıldır ertelenmiş sorunları bölge ülkelerinin önüne koyuyor.
Etnik nedenle ayrılma çabaları bu çağda doğru bir arayış olarak görünmese de, bunu önlemenin yolu kuvvet kullanmak değil, ülkeyi yaşanır hale getirmektir.
Türkiye’nin Barzani ile ilgili olumsuzlukları referandum sırasında dile getirmesi ve referandumun gayrimeşruluğunu iddia etmesi çok inandırıcı olmamaktadır.
Kürtler, hele ki son 60-70 yılda sık sık Bağdat rejiminin katliamlarına maruz kaldıkları düşünüldüğünde, neden kendi kaderleri hakkında bir oylama yapamasınlar?
İroni gibi gelebilir ama Türkiye bölgedeki Kürtlere karşı güvenlikçi politikalarıyla Ensarioğlu’nun tespitinin aksine bölge Kürtlerinin 'duygusal birliğine' katkı sağlıyor sanki.
PYD eski Eşbaşkanı Salih Müslüm ile IKBY referandumunu, Deyr Ez Zor operasyonunu, Şam’ın otonomi açıklamasını ve Kuzey Suriye seçimlerini konuştuk.
Erdoğan'ın kandırdıkları arasında Türkiyeli Kürtler de var. "Kürt Açılımı" diye başlayan kandırmaca Habur sınır Kapısı'nda başladı, Dolmabahçe mutabakatına kadar geldi.
Ak Partili Kürtler meselenin PKK değil, Kürt kimliği ile ilgili bir sıkıntı olduğunu anlamaya başladı. Açlıkla tehdit bardağı taşıran son damla oldu ve bir kalp kırıklığı oldu.
Bağımsızlık istemini kuşku götürmeyecek şekilde ortaya koymuş olan Güney Kürdistan halkıyla sonuna kadar dayanışma, kendine 'barışseverim', 'demokratım' diyen herkesin görevidir.
HDP’li Hişyar Özsoy’dan Cumhurbaşkanı’na yanıt: “Türkiye’nin saldırgan bir tavrı olursa, bu dünyadaki bütün Kürtleri birleştirir. Buyursunlar denesinler, görsünler.”
Kılıçdaroğlu yine AKP’nin savaş kararını kabul ederek Erdoğan’ın tek adam rejimine destek verecek gibi görünüyor.
Yurt içi ve dışında referanduma karşı çıkan herkes kaybedeceğini bilmeli, zira gidişat gittikçe artan oranda yükselen bir bağımsızlık ivmesini göstermektedir.
Almanya ile ilişkilerde de böyle oldu... Ankara'nın, Almanya'yı içişlerine dönüştürme hamlesiyle beraber, Türkiye de Almanya'nın içişlerine dönüştü...
Türkiye bir yandan Suriye’nin kuzeyinde İdlib bahanesiyle Efrin’e, öte yandan da referandum bahanesiyle Irak Kürdistanı’na saldırabilir mi? Saldırırsa ne olur?
Belki de Kürtlerden çok Türklerdir artık, 'ne yapsak, devlete ihtiyacımız var, yenisini mi kursak, eskisini mi onarsak?' diye düşünmesi gereken.
Selahaddin İl Meclisi, Irak Kürdistan Bölgesi'nde 25 Eylül'de yapılması planlanan bağımsızlık referandumunun Selahaddin'de yapılmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.
Ülkenin bu faşizm döngüsünden çıkabilmesi için CHP’nin devletçi, sağcı ve milliyetçi arayışları bir tarafa bırakıp Kürtler ve demokratik muhalif güçlere yan yana durmaktan başka çaresi yok.
suriyedekiler emperyalizmin işbirlikçisi, buradakiler terörist, kürt siyaseti hep yanlış, hdp her an akp ile anlaşabilir, kürt halkı dediğin aşiretler...
Barış masasının devrilmesinin sonucunu savaşarak, can kaybederek, demokrasi ve 300 yıllık Batılılaşma politikasından uzaklaşarak ödüyoruz. Daha da ağır ödemeye devam edeceğiz…
Erdoğan Rojava’yı işgal edebileceklerini söylüyor ve Irak Kürdistanı'ndaki referanduma karşı çıkıyor. İçeride ise Kürtlere yönelik baskı ve tutuklamalar artarak devam ediyor.
Saray’ın sözcüsü bir kalem, 'Cumhuriyet tarihinin en büyük tehdidi' olarak Kürtlerin sınır ötesinde kendi kendilerini yönetme, insan gibi yaşama mücadelelerini gösteriyor.
Legal mücadele eden Kürtlere yani TBMM’nin üçüncü büyük partisi HDP’ye yapılanlar nedir? Açık havada 20-30 kişi Vicdan ve Adalet Nöbeti tutuyor, yanlarına yaklaşmak yasak
Erdoğan, kendi belirlediği yeni komuta kademesi ve generalliğe terfi ettirdiği savaş tecrübesine sahip komutanları da arkasına alarak Suriye’de bir savaşa girebilir mi? Girerse ne olur?
Suriye yönetimi, Rojava ve Kuzey Suriye’de yapılması kararlaştırılan seçimlere ilişkin açıklama yaptı.
Devletlerin vicdanı olmaz, çıkarları olurmuş. O çıkarları bir yönüyle etkisiz kılıp vicdana yer açmak elimizde. Bunun için de planlı, programlı, etkili bir çalışma yürütmek gerekir.
barış süreci dediğimiz dönem, türkiye cumhuriyeti’nin tarihinde bir gün ve 12 eylül’le açılan yakın tarihinde bir andır ancak. ve o an dışında kürtlerle ilgili politika hiç değişmedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 'Suriyeli Kürtlerin devam eden çözüm sürecine eşit derecede katılması gerektiğini' söyledi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.