Halk üç aşamalı seçimlerin ikinci aşaması için sandıklara gitti. Seçimler, Suriye'deki krizin çözümü için sunulan federasyon projesinin somut bir adımı olarak değerlendiriliyor.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Suriye savaşının Rusya ve İran’ın desteğiyle Esad tarafından kazanıldığını söyledi.
Soçi’de Putin Kürtleri masaya çağırmasın diye uğraştılar olmadı, 'Trump Kürtlere yardımdan vazgeçti' dediler, ama ABD’den bu sözleri doğrulayan çıkmadı.
BM temsilcisi ile Suriye Müzakere Yüksek Heyeti'nin katıldığı görüşmelerin sekizinci turunda da Kuzey Suriye Federasyonu temsilcileri yok.
Önümüzdeki süreçte belki yeni bir U dönüşe daha tanık olma ihtimalimiz var.
Bütün dünya Kobane’de IŞİD’e karşı Kürtlerin zaferine tanıklık etti. Şimdi Erdoğan bu gerçeği “DEAŞ balonunu ilk biz söndürdük” diyerek kendine mal etmeye çalışıyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Soçi’de yapılan Suriye zirvesinde Kürtlerin Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne katılması konusunun da ele alındığını söyledi.
Soçi’deki üçlü Suriye zirvesi Esad’ın sürpriz katılımıyla ‘Dörtlü Zirve’ oldu. Yeni bir U dönüşle Esad’ı kabul eden Erdoğan bakalım Kürtleri de kabul edebilecek mi?
Kinin tarlasında nefret boy atsın istiyor. Köyleri, kentleri yerle bir ederek aldığı bütün hayatların üstüne çıkmış, kara cübbeli biri gibi emrediyor.
Filistin sorununu “dava” olarak konumlandıranların “nüfus” söz konusu olduğunda aynı hassasiyeti neden Kürt’e göstermediğini Filistin halkını yakından bilen Melek Taylan’a sorduk.
28 Şubatçılar REFAHYOL Hükümetine ‘Kürtlere üç çocuk cezası’ verilmesini önermişti. Ergenekon’la kolkola giren Erdoğan da bugün aynı sularda yüzüyor
Hristiyan nüfusu soykırımlarla, katliamlarla yok ettiler ve ya da göçe zorladılar. Ama Kürtleri asimile edemediler. Diz çöktüremediler.
Erdoğan'ın, Türkiye devletinin 'varlık-yokluk' tehlikesi altında olduğu iddiası ne anlama geliyor? Bu söylemin 'imha'ya götürme tehlikesi var mı? Ünlü tarihçi Taner Akçam ile konuştuk.
Kürtler bu ülkenin vatandaşlarıdırlar ve taleplerini parti kurarak seslendirmek hakkına sahiptirler.
Rusya Dışişleri, Suriye konferansı'na Kürtlerin katılması gerektiği yönündeki düşüncelerinin değişmediğini söyledi.
Bugün 4 Kasım. HDP'ye yönelik siyasi operasyonun birinci yıl dönümü. Peki HDP siyasetinde ne gibi değişikler yaşandı? Parti siyasi söylemini güncelledi mi?
ABD Dışişleri Sözcüsü 'Kürtleri değerli bir müttefik olarak gördüklerini' söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Irak Başbakanı İbadi ile görüştü ve Irak'ın birliğine verdikleri desteği yineleyerek, çatışmadan uzak diyalogdan yana olduklarını belirtti.
Independent, KDP ve KYB'nin Kerkük'ten çekilme konusunda anlaştığını ancak bunun 'Kürt tarihinin en büyük felaketlerinden birine' neden olduğunu yazdı.
İttihatçılar gibi, bir yandan İslam coğrafyasına hükmetme hayali, bir yandan da parçalanma korkusu sarmış durumda. Korku ve hayal, koca ülkenin siyaset ve diplomasisini kuşatmış durumda.
En çok korkulan Kürtlerin kimlik talebiydi. Kürtlerle Türkler “et ve tırnak” metaforu tutmadı. Nihayet sınıfsız, kaynaşmış Türk devlet kimliği kurucu zamkı çatladı.
Tarih çözülmemiş, 100 yıldır ertelenmiş sorunları bölge ülkelerinin önüne koyuyor.
Etnik nedenle ayrılma çabaları bu çağda doğru bir arayış olarak görünmese de, bunu önlemenin yolu kuvvet kullanmak değil, ülkeyi yaşanır hale getirmektir.
Türkiye’nin Barzani ile ilgili olumsuzlukları referandum sırasında dile getirmesi ve referandumun gayrimeşruluğunu iddia etmesi çok inandırıcı olmamaktadır.
Kürtler, hele ki son 60-70 yılda sık sık Bağdat rejiminin katliamlarına maruz kaldıkları düşünüldüğünde, neden kendi kaderleri hakkında bir oylama yapamasınlar?
İroni gibi gelebilir ama Türkiye bölgedeki Kürtlere karşı güvenlikçi politikalarıyla Ensarioğlu’nun tespitinin aksine bölge Kürtlerinin 'duygusal birliğine' katkı sağlıyor sanki.
PYD eski Eşbaşkanı Salih Müslüm ile IKBY referandumunu, Deyr Ez Zor operasyonunu, Şam’ın otonomi açıklamasını ve Kuzey Suriye seçimlerini konuştuk.
Erdoğan'ın kandırdıkları arasında Türkiyeli Kürtler de var. "Kürt Açılımı" diye başlayan kandırmaca Habur sınır Kapısı'nda başladı, Dolmabahçe mutabakatına kadar geldi.
Ak Partili Kürtler meselenin PKK değil, Kürt kimliği ile ilgili bir sıkıntı olduğunu anlamaya başladı. Açlıkla tehdit bardağı taşıran son damla oldu ve bir kalp kırıklığı oldu.
Bağımsızlık istemini kuşku götürmeyecek şekilde ortaya koymuş olan Güney Kürdistan halkıyla sonuna kadar dayanışma, kendine 'barışseverim', 'demokratım' diyen herkesin görevidir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.