Abdüllatif Şener cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP tabanının desteğini almayan adayın kazanma şansının olmadığını belirtti.
Özellikle iktidardaki siyaset sınıfının oruçla girdikleri imtihanlarını kaybetme olasılıkları çok yüksek. Çünkü oruçlu siyasilerin Din’i, Ramazan’ı siyasete alet etmemeleri gerekiyor.
'Vidanjör Medya' İnce'nin ziyaretinden pelesenk olmuş manşetler çıkartamadı. 'Terör destekçisi', 'terörist sever' falan gibi orta zekalı başlıklar kullanılamadı. Barutları bitti.
Muhalefet partilerinin çoğunlukta yer alacağı bir parlamento Cumhurbaşkanı kim seçilirse seçilsin, oyunu değiştirebilir.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır: Tayyip Erdoğan ikinci tura yüzde 45'in altında bir oyla kalırsa, o zaman vatandaş iktidar değişikliğine karar vermiş demektir.
İktidar, seçimleri demokrasinin gerçekleştiği bir an olarak değil, kendi siyasal varlığına ilişkin bir tehdit olarak görüyor. Diğer partileri, birer siyasi aktör olarak görmüyor.
Anayasa Hukuku Profesörü İbrahim Kaboğlu muhalefet partilerine önerilerde bulundu.
Kadınlara yönelik AVM açılışını erkeklerin yapmasına ve dolardaki dalgalanmaya ilişkin Yılmaz'dan esprili gönderme geldi.
Yürüyüşün başlamasından sonra gündeme gelen erken seçim, yürüyüşü görünmez kılsa da onu ve işaret etiği sorunu önemsizleştirmiyor. Tam tersine daha çok dikkat çekiyor.
Ama tablo bundan ibaret değil. Bir de karanlık odalarda yapılan B, C Planları var.
'1, 2, 3, 4 tamam / Daha da katlanamam'
'Madem muhalefetin adayları bu kadar kötü; Neden sevinmiyorsunuz, neden oh be demiyorsunuz, neden neşesizsiniz.'
Kaç gündür düşünüyorum, demokrat olmak mı zor, Türkiye'de demokrat olmak mı zor? Haydi bir daha, sesiniz yeteri kadar gür gelmiyor 'Faşizme karşı faşizmle omuz omuza.'
HDP’nin siyaseten dışarıda bırakıldığı her durum, AKP/MHP’ye karşı kazanma şansının azalmasıdır. 'HDP ile yan yana görünmeme' alerjisinin aşılması için daha nelerin yaşanması gerekiyor?
AKP’nin son koalisyonu en tehlikelisi oldu. Aslında, muhtemelen kendisi de bunun farkındaydı. Ülke ve halklar için tehlikeli olması belki umurunda değildi ama…
Bu sitemin muhatabı elbette CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Herkes bunu gayet açık ve net olarak anladı. Zaten anlamamak için eşek olmak gerekir.
'Hem başım derde girmesin hem de baş olayım.'
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun 'ortak aday' arayışı 'aday'dan ziyade 'ilkeler' üzerinde bir uzlaşma arayışıdır. Bu arayışa konulan rezervler siyasi kariyer hırsından başka bir şey değildir.
Erdoğan gibi otoriterleşecek bir başka adaya Türkiye'nin ihtiyacı yoktur. Türkiye'nin ihtiyacı, kim olursa olsun farklı kesimler arasında uzlaşmayı, çoğulculuğu talep eden bir isimdir.
Çatışmacı ve kimlikçi siyaset anlayışını bitirmek için toplumun önüne çıkıp bu anlayışa meydan okuyabilecek, gerçek bir lidere ihtiyacımız var. Abdullah Gül, bu kişi değildir.
Kürt oylarının, Türkiye’nin ‘bekasıyla’ yakından ilgili olduğu gerçeği anlaşılmış bulunuyor. Erdoğan’ı durdurabilmek için bir fırsat var. Kürtler bu fırsatın anahtarını Türkiye’ye sunuyor.
Deneyimli siyasetçi Ahmet Türk muhalefetin ortak aday belirleme çalışmalarından Demirtaş’ın adaylığına kadar Artı Gerçek'in seçim sürecine yönelik sorularını yanıtladı.
İlk turda çok adayın seçime girebilmesi, seçimi ikinci tura bırakabilir. Sandık operasyonları olmazsa görünen budur. Muhalefet bu seçeneği zorlamalı ve ortak adayı ikinci tura taşımalıdır.
Sağ seçmen için alternatif bir ittifak belirdi: AKP-MHP ittifakına karşılık CHP-İYİ ittifakı, anamuhalefetin de şaşırtabileceğini, oyun bozabileceğini gösterdi.
Kılıçdaroğlu liderliği ile CHP, devleti değil toplumu savunan, bireyin hak ve özgürlüğünü referans alan, temel haklar ve özgürlüklere sahip çıkan bir partiye dönüşmüştür.
Bu seçimde AKP+MHP ittifakının kaybetme olasılığı çok yüksektir. Çünkü Türkiye uzunca bir zamandır yönetilememektedir. Üstelik de OHAL koşullarında yönetilememektedir.
Cumhurbaşkanı adaylığının, nasıl olacağına ilişkin yasal düzenleme dahi ortada yokken, seçim tarihinin belirlenmesinin tek anlamı olabilir. O da aday sayısını sınırlı tutmaktır.
16 Nisan'da sandıkta yurttaşlar 'Hayır' dedi. Referandumun tartışmalı sonuçlarıyla sadece 'Hayır' diyenler değil, YSK, muhalefet, iktidar ve Cumhurbaşkanı, tümü kaybetti...
İzlediğim bir toplantıdan söz etmek istiyorum. İşçilerin, beyaz yakalıların, gençlerin buluştuğu toplantıdan... Çağrıcının kim olduğundan bağımsız gözlemlerimi paylaşayım.
Kullandığı dil ve üslup açısından sığ, dini ve(ya) felsefi zihinsel alt yapısıyla cesareti yetersiz, tarihiyle bu coğrafyaya yabancı bir muhalefet, halkın umudu olamaz!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.