Edebi bir terim olarak “anti-kahraman” ya da “karşı-kahraman”ın on dokuzuncu yüzyılda Dostoyevski ile edebiyata girdiği ve kullanımının yirminci yüzyılın ikinci yarısında doruğa ulaştığı, ... yönünde görüşler vardır.
İnsan merkezli uygarlık, ideolojik, siyasal, kültürel, ekonomik olarak eleştirilmektedir. Ancak en güçlü, etkili ve kalıcı eleştiriyi sanat yapar. Sanat, insan ruhunun en üst düzeyde yaratımı olarak, insanın özüne yabancı olan olguları da işaret eder.
"Sait Faik öykülerinde İstanbul sadece bir mekân değildir, öznenin kendisidir. Hikâyelerin esas kahramanı İstanbul’dur."
Yeni nesil cemaatçilik, sosyal medyanın ve dijitalleşmenin bütün olanaklarını kullanarak geliştiriliyor.
Haftanın öne çıkan kitaplarında Müge Halukivna'nın ilk romanı Kiev’de Bir Barış da var. Yazar, üst sınıflara mensup Barış adlı kadın kahramanın yaşadığı sevgisizlik üzerinden, uyum ve ikiyüzlülük üzerine kurulu toplumsal normları sorguluyor
“Yazar kimdir?” sorusundan daha önemli olan, “Yazar, ne için yazar?” sorusudur aslında. Bu soruya verilen cevap, yazarın kim olduğu bilgisini de içinde saklar.
İşçi sınıfının çağı bitti, proleter devrimler çağı da öyle. Sınıf mı kaldı? AVM’lerdeki tezgâhtarlar, marketlerdeki kasiyer kızlar, çağrı merkezlerinde soluksuz çalışanlar... Onlar sınıf değil.
Sibel Öz, haftanın kitaplarını yazdı: 'Rigel'in Gözleri', Ingrid’in, kızının babasını bulmak için çıktığı epik yolculuğu anlatırken, 'Roni - Bir Başka Hayatta' Süryani kızı Ayno ile adının anlamı ışığı çağrıştıran Roni’nin aşkına odaklanıyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.