'İster erkeğim, ister kadınım bu kimi ilgilendirir ki?'
Şarkıcı Gaye Su Akyol, sahnede kadın sanatçı olmanın zor olduğunu belirterek ABD'de tacize uğrayan oyuncuların başlatmış olduğu #Metoo veya benzeri bir hareketin olması gerektiğini söyledi. "Eril bir dünya ile ilk karşılaşmanız şaşırtıcı olmadı mı peki?" sorunu yanıtlayan Akyol, "Bu rezillikle hepimiz yüzleştik ve yüzleşmeye devam ediyoruz. Cinsiyet, bana özel bir şey. İster erkeğimdir, ister kadın hissediyorumdur, ister "Ben kadın görünüyorum ama erkeğim" diyorumdur. Bu kadar kişisel bir şey kimi ilgilendirir ki?" diye konuştu.
Cumhuriyet’ten Dilek Şen’e konuşan Akyol’un ilgili açıklamaları şöyle:
Hafızası hepimizin hafızası olan Beyoğlu’nun dönüşümü, uzun yıllar Peyote’de çalmış bir sanatçı olan size ne düşündürüyor?
Semboller, sistematik olarak dönüştürülüyor, değiştiriliyor. Beyoğlu, Cumhuriyetin ilanından itibaren, pek çok anlamda semboldü. O sembolün yıkılması ve yerine yeni semboller inşa edilmesi, bir hafıza sıfırlama gibi... Süreci birlikte izliyoruz. Umarım bir noktada çok kültürlülüğün hüküm sürdüğü, sanat üretilen, sanatçıların yaşadığı, barındığı o güzel günlerine geri döner.
Kadının sahnede olmasıyla ilgili zorluklar neler Türkiye’de? Örneğin bir #metoo hareketine ihtiyaç var mı kültür sektöründe?
#Metoo veya benzeri bir harekete kesinlikle ihtiyaç var. Ama bu, yüzeysel sosyal sorumluluk projeleri gibi adı birkaç gün anılan, kötü içeriklerle komik duruma düşülüp iki gün sonra unutulan bir çiğlikte olmamalı. Topluma işlemiş cinsiyetçi yaklaşımla didişmeliyiz. Önce "Kadın ne, erkek ne, biz nasıl bu kadar ayrıştırabilecek kafaya ulaştık, bunun hizmet ettiği şey ne" bir defa bunu düşünmek zorundayız. İnsanın zihninde o devrimin yaşanması gerekiyor. Toplumsal cinsiyet mevhumu gerçek anlamda insanlığı zehirleyen şey. Çocukken de, ilk gençliğimde de kendimi herhangi bir cinsiyetin uzantısı olarak görmedim. Hep daha bağımsız hissettim. Bunu böyle yaşadım, bu da bana böyle yaşatılmaya başlandı bir yerden sonra.
Eril dünyayla ilk karşılaşmanız şaşırtıcı olmadı mı peki?
Hep savaştım bununla içgüdüsel olarak. Bu demek değil ki sokakta tacize uğramadım, laf atılmadı. Bu rezillikle hepimiz yüzleştik ve yüzleşmeye devam ediyoruz. Ben bir insan olarak kendimi cinsiyetlerin üstünde görüyorum ve hepimiz bunu başarabiliriz. Cinsiyet, bana özel bir şey. İster erkeğimdir, ister kadın hissediyorumdur, ister "Ben kadın görünüyorum ama erkeğim" diyorumdur. Bu kadar kişisel bir şey kimi ilgilendirir ki?
Sözünü ettiğiniz o zihinsel eşitleniş sağlanana dek feminist hareket ne derece mühim sizce?
Sonsuz önemli. Bir şeyi değiştirene kadar da o etiketler çok işe yarıyor. Evet, kesinlikle feministim! Bunu dillendirmenin cesaret olarak algılanması ya da feministim demekten korkmak da işin trajik kısmı.