Eser Karakaş
AKP’nin paçalarından ilkesizlik akıyor
Konu AKP’nin 3Y ile (Yasaklar, Yoksulluk, Yolsuzluk) mücadelede geldiği yer değil; bu konuda ilk söylenenlerle gelinen nokta mukayese edildiğinde ilke probleminden bahsedilebilir ama bugün konum bu değil.
Konu Trump’ın mektubu da değil, bu mektuba meçhul nedenlerden tepkisizlik de değil, gönderilen mektubun ekinde olduğu iddia edilenler de değil.
Çok daha insani, çok daha basit ama çok önemli bir konu.
2019 senesinin Mart ayı ortaları idi, Yeni Zelanda’da Christchurch kentinde El Nur ve Linwood isimli iki camiye Cuma namazı esnasında terör saldırıları gerçekleştirildi. Saldırıyı gerçekleştiren katiller Müslüman değildiler, burası önemli, saldırılarda 49 kişi hayatını kaybetti.
Yeni Zelanda Başbakanı, genç bir kadın başbakan, bu kriz ortamında olağanüstü bir yönetim sergiledi, bir başbakanın adeta nasıl olması gerektiği konusunda dersler üretti tüm dünyaya.
Cenazelere, empati ve dayanışma anlamında, başını kapatıp katıldı.
Bu davranış İstanbul’da El Kaide’nin sinagog saldırılarında hayatını kaybeden çoğu Musevi vatandaşlarımızın cenazelerine bizim başbakanımızın başına Musevi kipası takıp katılması gibi bir şeydi, bizde böyle bir şey olmadı tabi; yanılmıyorsam da sinagog saldırıları 15 Kasım 2003’de, yani Erdoğan Başbakan iken gerçekleşmiş idi, Erdoğan da cenazelere kipa takıp katılsa idi, ne iyi olurdu, kimse de herhalde Erdoğan Musevi mi oldu demezdi, kimsenin Jacinda Ardern’e başını örttüğü için Müslüman mı oldun demediği gibi.
Hatırlarsınız, Yeni Zelanda cinayetleri sonrası iki çok üst düzey devlet görevlisi Yeni Zelanda’ya özel uçakla gidip gelmişlerdi.
Olay çok korkunç idi, Türkiye’de de çok ses getirdi, dünyanın her yerindeki cinayetlere hele bu tür kitlesel olanlara sessiz kalınamaz.
Yeni Zelanda olayında ölenler Müslüman idiler ama öldürenler Hıristiyandılar, hatta saçma sapan bir düşünce ile galiba İstanbul’un fethine bile düşmanca göndermeler yapmışlardı.
Erdoğan’ın da bu Yeni Zelanda olayına sert tepkisini saygıyla karşılıyorum.
İki gün önce ise Afganistan’ın Nangarhar vilayeti, Jaw Dara kentinde yine Cuma namazı esnasında bir camiye bombalı saldırı gerçekleştirildi, aralarında caminin imamı da olmak üzere 63 kişi hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı.
Bu terör saldırısında da ölenler Müslümanlar.
Ancak, bu kez, çok büyük ihtimalle, öldürenler de Müslüman.
Taliban saldırıyı üstlenmemiş ama herkes, birden çok Taliban olduğunu da çok iyi biliyor.
El Kaide’nin fraksiyonlarını Suriye’de bile tam bilemiyoruz, Afganistan’da bu iş çok daha zor.
Bu terör saldırısında ölenlere Allah’tan rahmet dileyelim ve ülkemize dönelim.
İlginçtir, bu çapta bir terör saldırısı, üstelik ölenlerin tümü Müslüman, 63 kişi ve saldırı Cuma namazı kılınırken gerçekleşiyor, imam da hayatını kaybediyor, Türkiye’nin, AKP’nin, Erdoğan’ın gündeminde yok.
Ve Türkiye’den, AKP içinden, AKP’nin en tepe yönetiminden, yandaş-besleme basından bu olayı lanetleyen sesler çıkmıyor.
Neden acaba?
Üstelik bu terör saldırısı tam da beş günlük (120 saat) sürenin içine düşmüştü.
Anlaşılan ölenlerin kimliği, inancı, dini, milliyeti AKP için hiç ama hiç önemli değil.
Varsa yoksa öldürenin kimliği.
Öldürenler, teröristler Hırıstiyan kimliklerini öne çıkaran kişiler ise AKP bu konunun üzerine çıkıp tepinebiliyor.
Bence de iyi yapıyor çünkü bir terör cinayeti sonrası, katilin kimliğinden bağımsız olarak olayın üzerinde tepinmek doğrudur.
Ama şayet öldürenler Hıristiyan kimliklerini öne çıkaranlar değil de tam tersine, Müslüman kimliklerini ön plana çıkaranlar ise Taliban gibi, El Kaide gibi, bizim iktidar sahiplerinden hiç ses çıkmıyor, besleme basından da çıt çıkmadığı gibi.
Ölenler mi önemli, öldürenler mi?
Ölenlerin de kimliklerinin Müslüman olmasının kanımca bir önemi yok, olayın üzerine gitmek için insan olmaları yeter.
AKP neden Afganistan’ın Nangarhar vilayetindeki Cuma namazı saldırısını görmezden, duymazlıktan geliyor, bir fikriniz var mı?
Bu terör saldırısını bir Hıristiyan grup yapsa ve üstlense acaba bizde neler olurdu, hiç düşündünüz mü?
Böyle bir ilkesizlik olur mu Allah aşkına?
Paçalardan akıyor.