Deniz Derinsu
Arda kalitesinde biri olmayınca…
Ve Fenerbahçe de zorlu sezona sıkıntılı başladı…
Aslında Fenerbahçe için mi, Başkan Ali Koç için mi daha zor, oldukça tartışmaya açık bir konu…
Başkanlığında 5. sezona başlayan Ali Koç, en ufak bir tökezlemede kendini eleştirilerin odağında bulacaktı, ilk maç sinyali verdi. Ancak gerek zamanında teknik direktör seçimi, gerek transferler ve gerekse de hazırlık maçları derken Sarı Lacivertliler gerekli çalışmaları yapmış gözüküyor…
Eleştiri en kolayı… 4-5 transfer yapacağını söyleyen Başkan Koç, bu rakamın fazlasıyla üzerine çıkarak geçen sezon bitiminde iyi ritim yakalayan takımı büyük ölçüde değiştirdi.
Çok sayıda hazırlık maçı yapıldı ama rakiplerin zorluk derecesi çok da tatmin etmedi…
En önemlisi yıllardır beklenen golcü! Alındı, o da sakatlanıverdi. Ve Jorge Jesus sezon başında eski toprak Valencia’ya sarılmış durumda…
Cefakardır Fenerbahçe taraftarı. Zamanı gelince de görevini bilir. Daha sezonun ilk maçında statın tamamının dolması buna en büyük örnek…
Heyecanlıdır da… Heyecanladıran isimlerin başında da bana göre Arda Güler geliyor.
Geçen sezon yüreklere umut veren Arda, hazırlık sürecinde çok fazla öne çıkamadı. Hafif sakatlık derken herkes onu bekliyor…
Ve sezonun ilk lig maçının oynanacağı gün manevi anlamı büyük ‘10’ numaralı formanın kendisine verilmesi herkese şık bir jest oldu…
Sahada Fenerbahçe adına ilk başlayan Altay oldu ve ilk dakikalarda net bir pozisyon kurtararak geçen son yılları yad etti…
Altay’la beraber tribünler de iyi bir başlangıca imza, tüm statın desteği yansıdı…
İlk onbirde 6 ismi yeniydi Fenerbahçe’nin. Oysa Başkan Koç ‘Maksimum 4-5 transfer’ demişti.
Yavaş yavaş oyuna ağırlığını koymaya gayret eden evsahibi, penaltıyla öne geçti. Zor pozisyon buluyorlardı.
Derken Ümraniye’nin beraberlik golü evlere şenlik bir biçimde çok basit bir korner atışıyla geldi.
Beraberlik paniği getirdi. Herkes golcü özleminde ama Fenerbahçe’nin geçen sezonki defans anlayışı ve orta saha üretkenliği aranır haldeydi.
Bu gol statın yarısından fazlasının direncini düşürdü. Her top kaybında, her Ümraniye atağında homurdular başladı.
Devre böyle bitecek derken King’in hızlı ve akıllı çıkışı, ardından Rossi’nin asistiyle Valencia 2-1’i getirdi.
Skor avantajıyla başlamasına karşın Fenerbahçe oyuna ağırlığını koyamazken tribün desteği tekrar artmaya başlamıştı.
Ama takımda üretkenlik, sakinlik yoktu.
Derken 6 dakikada 2 Ümraniye golü yine Kadıköy’e kabusu getiriverdi.
Penaltının içeride olup olmadığı çok tartışılacaktır ama bir o kadar savunmanın ağırlığı, orta alanın gedikleri konuşulmalı…
Sezon uzun, kaza olur… Ama Ümraniyespor’dan 3 gol yiyip beraberliğe şükretmek sezon öncesi moralleri bozar…
Arda Güler’in 10 numarası uğurlu olsun da insan ister istemez ‘Sahadaki hangi Fenerbahçeli Arda’dan daha yetenekli’ diye düşünüyor…
Ümraniyespor Fenerbahçe ile oynadığı 3 resmi yenilgi görmedi… Bu da son yılların dikkat çekici bir istatistiği oldu…
Jesus’a gelirsek… Kenarda heyecanlı, enerji veriyor. Ama enerjisi düşük ve formsuz oyunculara sırtını dayaması başına iş olabilir…
Kombineler böylesine satılmış, stat böyle doldukça da Ali Koç için zor günler yaşanabilir…
Yaşar Kemal Uğurlu’nun penaltı kararı da dileriz Fenerbahçe adına hakemlerin nasıl sezona başladığının ilk adımı olmamıştır…