Ayşe Yıldırım
Artık trollerin köpeğinden de sorumlusunuz
2016 Kasım‘ında bir tiwit atıyor ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık:
" ‘Şiir okuyan arkadaşa da şiir okuduğu için içeri girmedi mevzu başka‘ denirdi. Bunu sen de biliyorsun."
Erdoğan’ın okuduğu şiir nedeniyle hapse girmesiyle ilgili herkesin konuştuğu bir gerçeği anımsatıyor Eliaçık.
İşte bu tweet’in altına profilinde köpek fotoğrafı olan bir kullanıcı yorum yapıyor:
"o şiir okudu diye hapse atıldı ama sazci arkadaş saz calmaktan içeri girmedi sende biliyorsun"
Kendince Selahattin Demirtaş’ı hedef alıyor. Sıradan troll işleri…
Zaten hesap sahibinin paylaşımları da troll olduğunun kanıtı.
Temmuz 2015’de @leeboshtezveren diye hesap açmış, kullanıcı adı ise ‘malum kisi‘. 27 Mart 2018’e kadar bol bol AKP güzellemesi, CHP, HDP ve Kürt düşmanlığı yapmış bozuk Türkçesiyle…
Zaten son paylaşımı da AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın bir tweetini retweetlemek olmuş.
Dedim ya sıradan troll işleri.
Ama burada olay sıradışı bir hal alıyor.
İhsan Eliaçık’a "Cumhurbaşkanına hakaret" davası açılıyor. "Bir köpek görüntüsünün üzerinde paylaşımda bulunarak Cumhurbaşkanına hakaret suçu işlediği" iddia ediliyor.
Haliyle İhsan Eliaçık, duruşmalarda durumu izah ediyor. Kendisinin düz bir tweet attığını, köpek fotoğrafının ise bu tweete yorum yapan başka bir hesaba ait olduğunu söylüyor.
Savcının bu yanlışı düzelteceğini sanıyor.
Ama yanılıyor. Suçlama sürüyor.
Bunun üzerine hakime ve savcıya "Siz sosyal medya kullanmıyor musunuz?" diye soruyor.
"Üzerinde köpek resmi olan kişi ben değilim. Yazıma yorum yapan bir vatandaş profiline köpek resmi koymuş" diyor ısrarla.
Ve bir kaç gün önce İhsan Eliaçık, bu davadan 1 yıl 2 ay hapis cezası alıyor.
Yani Cumhurbaşkanı’na "köpek demek", "köpeğe benzetmek"ten hüküm giyiyor.
Böylece Türkiye’de kendisine yanıt veren bir trollün hesabında yer alan fotoğraf nedeniyle cezalandırılan ilk kişi olma ünvanını da kazanmış oldu İhsan Eliaçık.
Gerçekleri söylediği için başı beladan yani davalardan, gözaltılardan ve cezalardan kurtulmayan isimlerden biri İhsan Eliaçık. İstiklal Caddesi’nde yer yüzü sofralarında polisler tarafından tartaklanıp yerlerde sürüklenmişti.
17 Nisan 2018’de bir seminerdeki konuşması "silahlı terör örgütü propagandası" sayılmış kendisine 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Bu da yetmemiş, yurt dışı yasağının yanına İstanbul dışına çıkmama yasağı ve haftada iki gün imza adli kontrolü getirilmişti.
Hatta bu yasaklar sürerken Batman’da süren bir soruşturmada ifade vermediği için gözaltı kararı çıkarılmış ve İstanbul’da "Niye Batman’a gidip ifade vermedin" diyerek İstanbul’da gözaltına bile alınmıştı.
Delilsiz, kanıtsız cezaları çok gördük ne yazık ki. Ama bir trolün profil resmi nedeniyle cezayı da ilk kez görmüş oldu.
Durum gerçekten de bir takipçisinin İhsan Eliaçık’a söylediği noktaya vardı:
"Ceza vermek istedikten sonra soyadında el var, el işareti mi yaptın der yine verirler. Böyle ileri demokrasilerde her şey mümkün" durumu yaşıyoruz.
Komik olansa Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün dün hakim ve savcı adaylarına söylediği şu söz:
"Yargısal işleyişte, hakim ve savcı faile değil, fiile bakar. Ne söylendiğine değil, delile bakar."
Sayın Abdülhamit Gül, nerede yaşıyorsa artık….