Mühdan Sağlam

Mühdan Sağlam

Asgari ücret pazarlığında işçinin adı yok

Eurostat verilerine bakıldığında, Türkiye asgari ücret sıralamasındada Avrupa’da sondan dördüncü. Türkiye’den daha düşük ücret veren üç ülke var: Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk.

Asgari ücret, işçilere, çalışanlara yasal olarak verilebilecek en düşük maaş ve bunun altında ücretin yasal olarak kabul edilmemesidir. Dünyada asgari ücret konusunda farklı pratikler mevcut. ABD’de saat başı ücretlendirme dikkate alınırken, Türkiye ve bazı Avrupa ülkelerinde aylık bazda hesaplama temel alınıyor.

Türkiye’nin Avrupa ile aylık bazda ücret konusunda ortaklaşsa da ayrıldığı önemli bir nokta var. Yasal sınırda, yani asgari ücretle çalışan kişi sayısı ve ücretin Avrupa Birliği (AB) içindeki sıralaması. Türkiye’nin aykırılığına neden olan diğer başlıklar, verilerin adil alınmamasından, işlevsiz sendikalaşmaya kadar uzanıyor. İlk toplantısı 13 Haziran’da gerçekleşen Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 19 Haziran’daki ikinci toplantısı öncesi bu dinamikler çerçevesinde asgari ücretin durumuna mercek tutalım.

EZBERİN BOZULMASI: BULGARİSTAN’DA ASGRİ ÜCRET TÜRKİYE’DEN YÜKSEK

Eurostat verilerine bakıldığında, ülkelerin 2013 ve 2023 Ocak aylarında verdiği asgari ücret sıralamaları bulunuyor. Türkiye, sıralamada Avrupa’da sondan dördüncü. Türkiye’den daha düşük ücret veren üç ülke var: Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk. (Tablo Kaynak)

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) Nisan 2023 verilerine göre, Türkiye'de 31 milyon 610 bin çalışan var, bunların yaklaşık 15 milyonu ücretli çalışan. Ücretli çalışanlar içinde asgari ücret alanların sayısının, DİSK-AR 2022 raporuna göre 10 milyon olduğu tahmin ediliyor, Çalışma Bakanlığı bu sayının 6-6,5 milyon olduğunu iddia ediyor. Bir başka anlatımla Türkiye’de her üç çalışandan biri asgari ücret alıyor. Üstelik asgari ücret alanlardan daha vahim durumda olanlar da var. DİSK-AR’ın raporuna göre, 3,4 milyon kişi asgari ücretin de altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretten yüzde 20 daha fazla alan çalışan sayısına bakıldığındaysa, bu sayının 10 milyon olduğu görülüyor. Buysa 3 ücretli çalışandan 2’sinin asgari ücret civarı ücret aldığını gösteriyor. Almanya’da 5 ücretliden 1'i, Fransa da 100 kişiden 11’i bu ücrete çalışıyor. Türkiye’de çalışma koşullarının, özellikle asgari ücretle çalışmanın zorluğu sadece bu sayılarla sınırlı değil, asgari ücretin gün be gün erimesi de var.

EURO KARŞISINDA ERİYEN ASGARİ ÜCRET

Ocak ayında zamlanan net asgari ücret 8500 lira, brüt 10 bin lira civarında. Yukarıdaki grafikte Türkiye’de 500 euro olarak gösterildiğini görüyoruz. Bu aslında brüt ücretin dikkate alınması demek, çünkü Ocak 2023’te euronun 19,8 gibi bir fiyattan işlem gördüğünü biliyoruz. Bu durumda net asgari ücretin ocak ayında 430 euro olduğu görülüyor.

Seçimlerin ardından euro ve dolar kurunun baskılanması yavaşlatıldı. Euro son iki haftadır 25 liranın üzerinde bir seviyede. Bu yazı yazıldığı esnada (14 Haziran 2023) euro serbest piyasada 25,5’ten işlem görüyordu. Bu durumda asgari ücretin kaç euroya gerilediğine bakalım.

Net asgari ücret, haziran itibariyle 333 euro seviyesine geriledi, brüt asgari ücret de 430 eurodan 392 euroya. Böylece Türkiye, asgari ücretin 460 euro olduğu Sırbistan’ın gerisine düşüyor, 350 euro asgari ücretin olduğu Kuzey Makedonya’nın az bir farkla üstünde yer alıyor.

Hep akıllara gelen Türkiye-Bulgaristan örneğine bakacak olursak, ezberleri yıkan bir vahim durum var. Bulgaristan’da 2023’te asgari ücret, bunun brüt olduğunu varsaysak bile, 398 euro. Türkiye'de ise brüt asgari ücret 392 euro. Euro bu anlamdaki göstergelerden yalnızca biri, alım gücündeki erime daha ürkütücü.

ALIM GÜCÜNDE ÜRKÜTÜCÜ ERİME VE ENFLASYON AÇMAZI

Asgari ücretin Ocak 2023’ten sonra geçerli olacak seviyesi Aralık 2022’de belirlendi. Söz konusu dönemde işçiler adına Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda olan Türk-İş, açlık sınırını göstererek bunun altında bir ücretin konuşulamayacağını söyledi. Hükümet, işverenler sendikası ve Türk İş arasındaki pazarlıkta, işveren cephesi 7500 lira düzeyinde bir ücrette ısrar etti ve Türk-İş masadan kalktı, ancak bir grev veya iş yavaşlatma çağrısı yapmadı. Nihayetinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan asgari ücreti, işçileri temsil eden bir sendika salonda olmadan basınla paylaştı, açlık sınırının üstünde bir ücret olduğuna dikkat çekti. Ocak 2023 itibariyle asgari ücret 8 bin 500 liraya çıktı, işçiler şubat ayında zamlı ücretlerini aldı. O esnada aralıkta 8 bin 100 lira olan açlık sınırı, ocakta 278 lira farkla asgari ücretin üstüne yani 8 bin 778 liraya çıktı. İşçiler henüz zamlı maaşlarını almadan 278 liralık erimeyle yüz yüze kaldı. Bu erime aylara yayılarak sürdü.

Burada dikkat çekici olan, pazarlık masasında asgari ücret hesaplamalarının hep bir an önceki veriye göre yapılması. Ocak ayı için aralık açlık sınırı ve aralık ayına kadar olan enflasyon farkı dikkate alınıyor. Oysa ücretliler, peşin değil, çalıştıkları ayın ücretini alır. Yani 1 ocakta işe başlayan bir işçi zamlı asgari ücreti şubat ayında alıyor. İşte o esnada hem enflasyon hem de buna bağlı alım gücünde ciddi erime oluşuyor, bu durum yine geçerli. 13 Haziran’da gerçekleşen asgari ücret görüşmelerinde, mayıs ayı açlık sınırı olan 10 bin 360 lira ve ocaktan mayısa kadar olan enflasyon artışı dikkate alınıyor. Pazarlık sürerken hem açlık sınırı hem de enflasyon artmaya devam ediyor. Yani ücretli zaten henüz gelmeyen zammı çoktan harcamış oluyor. Buna dönük güçlü bir itirazın gelmesi hakkaniyet adına önemli. Üstelik mayıstaki doğal gaz indiriminin enflasyona (mayıs enflasyonu 0,04) yansıması en az 2-3 puanlık bir enflasyon düşüşüne neden oldu. İşte pazarlık buradan yapılıyor. Yıllık enflasyonun yüzde 39,6 olması dikkate alınıyor.

ASGARİ ÜCRET ZAMMI NE KADAR OLACAK?

Asgari ücret pazarlığında yukarıda değinildiği gibi ciddi adaletsizlik var, geçmişten gelen verilerin masada projeksiyon olarak kullanılması, belki Almanya gibi istikrarlı ülkeler için anlamlı olabilir, ancak Türkiye gibi ekonomik çalkantının yoğun olduğu ülkelerde işçilerin emeğinin çalınmasına, haklarının yenmesine neden oluyor.

En çok merak edilen soru, “Asgari ücret ne kadar olacak?”a değinirsek, bu ücretin 10 bin 500 lira ile 11 bin lira arasında olması yaygın kanaat. Eğer iktidar seçim dönemindeki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in sözüne sadık kalacaksa, asgari ücretin 500 dolar olması beklenmeli. Bu rakam, bugünkü kurla 11 bin 750 lira yapıyor, düz hesapla 12 bin olması gerekiyor. Ancak işveren cephesi çoktan buna itiraz etti ve 350-400 dolar sath-ı mailini işaret etti. Yani işverenin gönlünden geçen, asgari ücretin en fazla 9600 lira olması, açlık sınırı da umurlarında değil. O nedenle bunun üstündeki rakamlara büyük fedakarlık gözüyle bakılacak, var olan hak lütuf gibi sunularak verilecek.

Peki işçileri temsil neden Türk-İş “Siz ne diyorsunuz, böyle ücret mi olur, ben masadan kalkıyorum!” derse ne olacak. Aralık 2022’de gördük ki bir şey olmuyor. İşçilerin olmadığı masada (burada Türk-İş’in sorunlu sendikacılığını dikkate dahi almadan) asgari ücret belirlenecek, daha önce olmadı mı? Masadan kalkan sendikanın grev, iş yavaşlatma gibi hak aramada yapıcı gücü olan araçları kriminalize edenlere ses çıkarmaması, hatta bu hakkı unutması oldukça vahim. Bu durum bize asgari ücretin hak üstünden değil, lütuf üstünden belirleneceğini de yeniden hatırlatıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mühdan Sağlam Arşivi