Asena Özkan
Belediye Meclis üyeleri Başakşehir için çözüm üretsin!
Maç şifresiz kanaldan yayınlanınca sahadaki oyun üzerine ahkâm kesmek yazan için sorun oluşturuyor genelde! Beşiktaş’ın unutulmaz emektar teknik direktörü Gordon Milne’in dediği gibi "Futbol çok basit bir oyun bu nedenle de herkes futbol hakkında bir görüşe sahip!" Futbol tutkunları ‘Ben senden daha iyi biliyorum’ demek için hazırda bekliyor, onları anlıyorum da hakaret ve küfürlerin sahiplerini anlamakta çoğu zaman güçlük çekiyorum. Anladınız!
AKP, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yetkilerini tırpanlamak için belediye meclislerini devreye sokan kanunu onaylarken, Başakşehir için de ivedi olarak çözüm üretmeliydi. Öyle ya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir söyleminde, "Başakşehir’i ben kurdum" buyurmuştu anımsanacağı üzere. Bu durumda da sayın Cumhurbaşkanının ağzından çıkan her cümleyi ‘emir telakki’ eden AKP zevatının Başakşehir’i içinde bulunduğu kaotik durumdan kurtaracak plan ve program yapması zorunluluk gibi gözüküyor! Sayın Cumhurbaşkanının kurduğu takımın Beşiktaş’a hem lig, hem de kupa maçında aynı skorla (3-2) yenilmesi bir yana, ligdeki durumu hiç iç açıcı değil. Geçen sezonun şampiyonu Başakşehir’in kupaya vedası da olumsuzlukların üzerine ‘tuz-biber’ ekiverdi. Belki İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin bu hususta da bir yaptırımları olur, kim bilir!..
Beşiktaş için yazacak çok şey var veya iki takımın oynadığı Türkiye Kupası yarı final maçı üzerine. Sevgili Feyyaz’ın da söylediği gibi iki farklı devre izledik. İlkinde inanılmaz derece hızlı, atak ve istekli oynayan Beşiktaş’ı, ikincisindeyse 2-0 geriye düşmesine karşın yılmadan mücadele edip 2-2’lik eşitliği yakalayan Başakşehir’i izledik. Uzatma dakikalarında da sahada olduğu sürede pek olumlu şeyler yapamayan Cyle Larin’ın attığı golle kupada finale yükselen Beşiktaş’ın coşkusunu…
Doksan dakikalık süre içinde kimi zaman 4 mevsim yaşanır futbolda, dün gece olduğu gibi. Beşiktaş’ın ilk devredeki oyunu ilkbahardı. Ne var ki Antonio Vivaldi’nin ‘4 Mevsim’i çalıyordu bir yerlerde! Fiziksel olarak yorulan oyuncu topluluğu ikinci yarıda Beşiktaş’a ‘kışı’ yaşattı. Güneş ise Başakşehir için doğdu ve bulduğu iki golle onlara yaz geldi. Sonbahar’ı getiren vuruş Cyle Larin’den geldi. Şayet karşılaşma Başakşehir’in yengisiyle sona erseydi Sergen Yalçın kadro seçimi nedeniyle kuşkusuz yerden yere vurulacaktı. Futbol bunun için mevsimler gibi ne zaman ne yağacağını kestirmek oldukça güç. Alkışlar önce Sergen Yalçın’a, sona diğerlerine ama, ama…
Asla ve asla Beşiktaş’ın kadrosunda futbolcu olarak yer alan Georges Kevin N’Koudou’ya değil. Tüm takım maçın büyük bölümünde neden oyunu sol kanada taşıdı anlamak güçtü. Sağ kanatta işlerini çok iyi yapan iki eleman varken neden tüm topların N’Koudou’nun ayağında eriyip gitmesini yeğlediler çözemedim. Ama onlar çözdüler ve kupadaki ilk finalist olup çıkıverdiler…